Top
A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

ahmetcannizamoglu@yahoo.com

30/08/2010

Okan Alkan'ı unutalım

Manisaspor karşısında Fenerbahçe'nin oyun 0-0 veya 1-1'ken gösterdiği performans ile öne geçtikten sonraki görüntüsü arasında çok büyük bir fark olması bir şeyi net bir şekilde gösteriyor ki kadro kalitesi yeterli olan sarı lacivertlilerin tek sorunu özgüven eksikliği.

Şampiyonlar Ligi planları yapılan sezonda Avrupa Ligi'ne dahi katılamamak ve tüm bunların zayıf takımlar karşısında alınan yenilgiler nedeniyle olması, özellikle futbolcuları çok olumsuz etkilerken takımın kendine olan güvenini de neredeyse sıfıra indirdi.

Bu şartlar altına sarı lacivertlilere gereken tek şey, iyi futbol veya bir gösteriden ziyade sadece bir üç puandı, takımın özgüvenini yeniden kazanmasını sağlayacak bir üç puan.

Bu kapsamda futbol olarak yine bekleneni veremeyen -ve bu kadar kısa sürede bekleneni vermesi beklenmeyen- Fenerbahçe'nin Manissapor'u farklı mağlup etmesinin önemi oldukça büyüktü; tabi Niang'ın gol atmasının ve sadece 18 yaşındaki Okan'ın müthiş performansının da.

Aykut Kocaman için bundan sonra yapılması gereken tek şek bu olumlu sinyalleri toplamak ve takımının bir büyük takıma bu sıfatı kazandıran en önemli unsurlardan biri olan özgüvenini tekrar kazanmasına yönelik bir anlayış içinde olmaktır. Zira ancak bu sayede futbolcularınız rakibi yeneceğine inanır, rakip de size karşı kaybetmenin çok da anormal olmayacağına.

Dolayısıyla Fenerbahçe'nin bugünkü en büyük sorunu tek forvet- çift forvet veya Alex tartışmalarından ziyade takımın iki Avrupa maçında yerlebir olan psikolojisi ve milli maç nedeniyle verilen ara bu yaranın sarılması için çok önemli bir fırsat. Çünkü aranın ardından oynanacak Kayserispor ve Beşiktaş maçları muhtemelen sarı lacivertlilerin, Manisaspor karşısında olduğu gibi, kötü psikolojisini hoş görecek karşılaşmalar olmayacaktır.

Okan Alkan

Görünen o ki bundan soraki dönemde Okan'ın ismini oldukça fazla duyacağız. Fakat benim önerim kimsenin Okan'dan bahsetmemesi yönünde. Çünkü yetenek, hırs ve disiplin olarak dünyadaki meslektaşlarından herhangi bir farkı olmayan genç yıldız adaylarımız için en tehlikeli dönem onların parlamaya başladığı 17-18 yaş dönemleri oluyor.

Zira bu dönemde çöplükte bulunan bir elmas misali bu futbolcuların üzerine düşülmesi, uğurlarına methiyeler düzülmesi ve en ufak bir olumsuz durumda da mangalda kül bırakılmazcasına eleştirilmesi bu yıldız adayı futbolcular için gösterilecek en zararlı davranışlar.

Velhasıl Okan ile ilgili söylenecek gerekten çok olumlu ve önemli onca şey olmasına karşın, geç futbolcunun bundan önceki dönemde defalarca örneğini yaşadığımız gibi parlamadan sönen bir yıldız olmaması için gelin bir süre için Okan'ı görmezden gelelim. Emin olun bu şekilde ondan ve onun güzel futbolundan söz etmek için çok daha fazla zamanımız olacak.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları