Top
A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

ahmetcannizamoglu@yahoo.com

24/01/2011

Yetişmiş Trabzonspor oluşmuş Beşiktaş

2010-2011 sezonunun ikinci yarısı birbirinden heyecanlı maçlarla başladı ve takımların ilk hafta performanslarının genel olarak sezonun ilk yarısında sergiledikleri görüntüden daha iyi olması, ilerleyen dönemlerde Süper Lig’in heyecanının artacağına delalet.

Bugün itibariyle ligin en iyi takımının hangisi olduğunu düşünüyorsunuz?

Bana kalırsa hâlâ bekleneni veremeyen Fenerbahçe ve kadrosuna önemli takviyeler yapsa da yeterli seviyeye ulaşamayan Galatasaray’ın bu sıfata nail olmaları zor. Bu durumda elimizde ligin lideri Trabzonspor ve kadrosuna dâhil ettiği önemli isimler ile ikinci yarıya müthiş bir şekilde giren Beşiktaş kalıyor.

Bu iki takım arasında karar vermek gerekirse benim oyum bordo mavililerden yana olur; Beşiktaş’ın bu haftaki farklı galibiyeti ve Trabzonspor’un kendi sahasındaki puan kaybı da bu fikrimi değiştirmez. Neden?

Trabzonspor ve Beşiktaş arasındaki en önemli fark siyah beyazlıların “oluşturulmuş”, bordo mavililerin ise “yetiştirilmiş” bir kadroya sahip olması. Bir başka deyişle siyah beyazlılarda, sezon başında başlayan transfer hamlesi devre arasında tavan yaparak eksik görülen veya görülmeyen tüm bölgelere mümkün olduğunca iyi transferler yapılması ve açıkların bu şekilde kapatılması söz konusuyken, Trabzonspor’da işin özü, temelleri E. Yanal’a dayanan kadronun Ş. Güneş’in ellerinde tekrar şekillenip performansını büyük ölçüde artırmasıydı.

İki takım arasındaki bu temel fark takım kimliklerine de yansıyor ve bugün İstanbul takımı sahip olduğu önemli isimlerin becerileri ile sonuca gitmeye çalışırken, Trabzon ekibi kadrosunda fazla yıldız oyuncu barındırmadan, sahip olduğu sistem ve uyum ile rakiplerini alt etmeye çalışıyor.

Söz konusu kimliğin Beşiktaş için olumlu tarafı skoru değiştirecek oyuncuların sayıca fazla olması, olumsuz tarafı ise oyuncu eksikliklerinin kadroyu çok olumsuz etkilemesi. Siyah beyazlılarda birçok önemli isim var fakat bu isimlerin içinde adeta takımın beyni olan Guti ile takıma yeni katılmasına karşın oynadığı pozisyon ve yetenekleri itibariyle takımın ikinci bir kilit ismi olma yolunda hızla ilerleyen Simao’nun yeri ayrı; nitekim siyah beyazlılar için en büyük tehlike bu isimlerin herhangi bir nedenle takımdaki yerini alamaması veya maç günü formsuz olması.

Trabzonspor ise Beşiktaş’ın aksine, çok iyi bir takım oyununa ve topa rakibine oranla çok daha fazla sahip olarak rakip sahaya yerleşmek, Cale ve Selçuk’un baskısı sayesinde rakip hücumlarını başlamadan sonlandırmak ve organize ataklarla gol kaydetmeye dayalı bir anlayışa sahip. Bu anlayışın en önemli getirisi maç boyunca rakipten üstün oynamak, daha fazla paslaşmak ve rakibe fazla pozisyon şansı vermemek. Bordo mavililerin en büyük sorunu ise zor duruma düşüldüğünde oyunu ve skoru kısa zamanda değiştirebilecek bir isme sahip olunmaması nedeniyle özellikle kötü giden son anlarda çaresiz kalmak; tıpkı bu hafta olduğu gibi.

Her iki takımın da sahip oldukları özellikler itibariyle olumlu ve olumsuz yanları varken benim Trabzonspor’u önde görmemin nedeni ise bordo mavililerin kimliklerinin ve oyun anlayışlarının uzun vadede daha avantajlı olduğuna inanmamdır. Zira sahip olduğu sistem sayesinde Trabzonspor her maç belli bir standardı yakalayacakken üst üste transferler ile yabacı oyuncuları artık israf etme boyutuna gelen Beşiktaş’ın dişine göre rakipleri kolay geçip sağlam savunmalar karşısında zorlanması hiç de düşük bir olasılık değil.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları