Sezonun başlamasına bir aydan az bir süre kala üç büyüklerin yeni sezondaki kadro ve oyun anlayışları yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Her ne kadar takımlarımızın sezon içerisindeki performans grafikleri oldukça değişken olabiliyorsa da Beşiktaş’ı geride kalan kamp dönemi ve iki Vikingur maçındaki görüntüsüyle analiz etmek mümkün.
Şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin transferleri ile kıyaslandığında siyah beyazlılar, biraz da sürpriz bir şekilde, yeni sezon kadrosuna çok önemli isimleri katmayı başardı. Genel kanının aksine bu isimlerin başında bana göre teknik direktör B.Schuster geliyor. Futbol sahalarında futbolcu olarak bulunduğu seksenli yıllarda “sarı melek” olarak anılan Alman teknik adamı futbol dünyası esasen Real Madrid ile La Liga’yı kazandığında tanıdı. Ne gariptir ki kendi futbolculuğunda, takım arkadaşlarından kulüp başkanlarına kadar birçok kişiyle sorun yaşayan ve zaman zaman bu nedenle takım değiştirmek durumunda kalan Schuster için disiplin bugün kendi teknik direktörlüğünün en göze çarpan özelliği durumunda. Nitekim siyah beyazlı futbolcuların Vikingur karşısındaki iki maçta da en iyi yaptıkları şey kendi bölgelerine sadık kalmaları oldu.
Quaresma hiç şüphesiz bu sezon ligimizin en flaş transferi. Portekizli oyuncunun özgeçmişi, kendisi hakkında taraftarların heves ettiği abartılı övgülerin yapılmasını engelliyor fakat şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Quaresma’nın siyah beyazlı forma ile geride bıraktığı dönem ilerisi için oldukça umut verici.
Beşiktaş’ın bir de yeni olmayan transferleri var ki bunlar Nihat, Zapotocny ve Delgado. Bu oyuncuların hazırlık kampı ve Vikingur karşılaşmalarındaki görüntülerine göre bu üç eski transferin hem Schuster’in kadrosunda kendilerine yer bulacağını hem de geçen yıla oranla oldukça başarılı bir grafik çizeceğini söylemek mümkün.
Son olarak taransferinin büyük ölçüde tamamlandığı söylenilen Guti de siyah beyazlıların kadrosuna katılırsa, tecrübeli kaptan, ilerlemiş yaşına rağmen, Beşiktaş’ın zaman zaman alarm veren orta alanını büyük ölçüde toparlayacaktır.
Beşiktaş’ta soru işaretleri taşıyan tek taraf yukarıda bahsi geçen oyuncuların dışındaki isimlerin performansı. Bir yanda Necip, İsmail, Rıdvan ve Onur gibi gençler diğer yanda ise in yanı sıra Uğur ve Erhan gibi tecrübeli ama bir türlü dikiş tutturamayanların ortaya koyacağı oyun takımları için o denli önemli ki siyah beyazlılar bu sene, bu oyuncuların kadrodaki yıldızlara ayak uydurdukları oranda başarılı olacaktır.
Sonuç olarak Beşiktaş 2010-2011 sezonuna son yıllardaki en iyi kadroyla ve belki de hiç olmadığı kadar iddialı giriyor. Sezon sonunda siyah beyazlıların şampiyonluk sıfatını kazanıp kazanamayacağını zaman gösterecek ama Beşiktaş’ın bugünkü görüntüsü ile sezon sonuna kadar yarışın içinde olacağını şimdiden kestirmek mümkün.
