Quaresma’ya yaklaşımım başından beri şüpheli. Portekizli oyuncunun bir yıldız olduğu muhakkak fakat terazinin bir kefesine spor kamuoyundaki büyük beklentiyi, diğer kefesine de Quaresma’nın mazisini koyunca bırakın Q7’nin ağır basmasını iki kefe dengede dahi durmuyor.

Şayet Quaresma iyi bir kanat oyuncusu olarak kabul edilse ve kendisinden, bugün olduğu gibi, maçlar kazandıracak bir süper yıldız performansı beklenmeseydi, onun gerçekten çok iyi bir oyuncu olduğu düşünülürdü fakat gerek Beşiktaş’tan önceki futbol yaşamı gerekse ilk maçlarındaki performansı dikkate alındığında Portekizli’nin beklentilere yeterince yanıt vermesi oldukça zor görünüyor.

Quaresma’ya bu denli şüpheli yaklaşmamın nedenleri, oyuncunun Barcelona, Inter ve Chelsea’daki başarısız sezonları, yaşadığı disiplin sorunları ve belirli bir ritim yakalayamadığı zaman takımdan tamamen kopması.

Velhasıl Quaresma, bu sene kendisinden beklenilen ile ters orantılı bir performans çizecek gibi. Bir başka deyişle bu transferin çok büyük bir iş olduğunu görmek isteyenlere naçizane önerim Portekizli’den bir Stoch, bir Pino veya bir Jaja performansı beklemeleri.

Peki ya Guti Hernández?

Futbolda “kendini kanıtlamak” diye bir tabir vardır ya bunu Quaresma için dile getirmeden önce birkaç kere düşünmek gerekir ama aynı sözü Guti için bir çırpıda söylemek mümkün.

Takımlarımızın sadece katılmak için uğruna neredeyse savaş verdiği Şampiyonlar Ligi’nin şampiyonluğunu defalarca yaşamış İspanyol futbolcu, saha içerisinde tam bir lider.

Guti’nin sahadaki profesyonel görüntüsü, mücadelesi ve her şeyden önemlisi müthiş pasları onu siyah beyazlılar için tamamen alternatifsiz yapıyor. Nitekim İspanyol oyuncu, İspanya’daki başarılı kariyerini Türkiye’de de aynı şekilde sürdürmesinin hiç de zor olmadığını daha ilk maçında gösterdi.

İspanyol oyuncunun yirmi üç yıl aynı kulüpte oynadıktan sonra takımını değiştirmesi kafalarda bir soru işareti oluşturabilir fakat otuz yaşını aşmış, Real Madrid’de kaptanlık pazı bandını takmış ve defalarca kupa kaldırmış bir oyuncu için, yirmi dört yaşındaki Hakan Şükür endişesine kapılmak, sanıyorum büyük bir haksızlık olacaktır.

Neticede bu sene Beşiktaş çok önemli transferlere imza atarak transfer sezonunun rakipsiz şampiyonu oldu. Bu isimlerden hangilerinin bekleneni vereceğini veya hangilerinin üst düzey performans göstereceğini sezon sonunda göreceğiz fakat Quaresma ile Guti karşılaştırıldığında benim oyum her zaman İspanyol oyuncudan yana olacaktır.