Top
Yalçın Bayer

Yalçın Bayer

ybayer@hurriyet.com.tr

13/11/2019

Bu nasıl bir ‘kirletme izni’dir!

Birey ve toplum sağlığı açısından yıkım anlamına gelecek bu ‘kirletme izni’, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 1 Kasım’da yapılan toplantısında Meclis Genel Kurulu’na sunulmak üzere kabul edildi. Buna göre, insan sağlığına ve çevreye zarar verdiği halde bugüne kadar gerekli yatırımları yapıp önlemleri almadığı için önümüzdeki yıl başında kapatılması gereken 2’si kamuya 11’i özel sektöre ait 13 termik santrala 2.5 yıl daha ek süre verilecek.

Oysa bu santrallar 2013’ten beri çevre yatırımlarını gerçekleştirme taahhütlerini yerine getirmiyorlar. Daha önemlisi, bu santrallara daha önce de 3 yıl ek süre verilmişti. Bu ek sürede de gerekli yatırımlar yapılmadı. Eğer TBMM’ye gelecek teklif mevcut haliyle yasalaşırsa bu santrallar Haziran 2022 yılına kadar havayı kirletmeye devam edecekler.

Türk Toraks Derneği, TTD Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu’nun yayınladığı ‘Santrallara Havamızı Kirletme İzni Verilemez’ başlıklı raporda “İnsanların ölümüne yol açması ve çeşitli hastalıklara yakalanması anlamına gelen bu ‘izni kabul edilmez bulmaktayız” deniyor.

Daha çok kazanç sağlamak amacıyla gerekli çevresel önlemleri almamış santrallara 2022 yılına kadar ‘kirletme izni’ vermek ölüm ve hastalık anlamına gelmiyor mu?

O DEVRİMLER VADİLERE KADAR İNEBİLSEYDİ...

ATATÜRK Kurtuluş Savaşı mucizesi ile yok olmakta olan bir imparatorluktan bağımsız yepyeni bir devlet yaratmış ve yarattığı bu devlet ve milleti saygın bir yere taşımaya çalışmıştır.

Atatürk’ün gerçekleştirmek istediği devrimler hedeflerine ne kadar ulaşmıştır?

Bir yurt gezisinde Mustafa Kemal etrafında toplanan topluluğa yaptıklarından hangilerini beğenmediklerini sorar.

Asım Kültür isminde bir genç ortaya atılarak düşüncelerini açıklar. Gencin cümlesi ilk şöyledir: “İsyanla itiraf ediyorum. Başardığımız inkılaplardan bazıları hâlâ yüksek dağların tepelerinden esip vadilere inemeyen büyük rüzgârlara benziyor”.

Gazi dinler, düşünür. “Çok doğru söylüyorsunuz” der.

Daha o zaman o genç adam bu günleri görmüş.

(Referans kitap: İlker Başbuğ-Güç Odaklarının Mücadelesi)

Dr. Cengiz KUDAY

ELİNİN TERSİ VE ÖTESİ

PROF. Dr. Mümtaz Soysal yıllar önce Cumhuriyet’te yazdığı bir yazısında şöyle diyordu:

“Elin tersi ne için vardır?... Görünen o ki, elin tersi herkeste bulunmuyor. Nereden mi anlaşılıyor? Bunca çağdaş değer, kurum, birikim birer birer yıkılırken, yok edilirken görmezden geliniyor. Yıkımı görmeyenler ne mi yapıyor? Bu yapılanlardan pay almak için avuç açıyor! Ellerinin tersi yok ama açılmış avuçları var! Elinin tersi olmayanda yüz organı da bulunmuyor! Yüzsüzlerin sayısı ise belirsiz. Her organımızın bir görevi yaptığı sanılıyor. Acaba öyle mi? İnsanları ikiye ayırıyorum: Elinin tersi olanlar, olmayanlar. Elinin tersini kullananlara adam diyorum.”

Mümtaz Hoca’yı bugün uğurluyoruz.

EN TEMİZİ ARDAHAN

DÜNYA Sağlık Örgütü Mevzuatı Yönünden ve PM10 (10 mikrondan küçük partiküller) madde açısından 2018 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün izin verdiği sınır değerleri aşmayan yegâne ilimiz Ardahan’dır. En temiz beş ilimizin dördünde sırasıyla Tunceli (21 mikrogram/metreküp) ve Hakkâri (21 mikrogram/metreküp), Rize (23 mikrogram/metreküp) ve Artvin (25 mikrogram/metreküp)’in PM10 Dünya Sağlık Örgütü sınır değerlerine göre kirli olarak kabul edilmektedir.

‘KOD ADI SUSURLUK’

23 yıl önce yaşanan Susurluk olayı, ilk bakışta sıradan bir trafik kazası gibi görünse de Türkiye’deki ‘siyaset-mafya-bürokrasi’ üçgeninin miladı oldu. 3 Kasım 1996’da yaşanan bu olayın 23. yılında CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar ile gazeteci Emin Özgönül’ün yazdığı ‘Kod Adı Susurluk’ adlı kitabın da genişletilmiş yeni baskısı yayınlandı. 482 sayfalık kaynak kitap, bugüne kadar 21 baskı yaparak 70 bin adet sattı.

MESAJ PANOSU

VEHBİ Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM), Ankaralıları, ‘Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933’ sergisiyle buluşturuyor. Ali-Müge Cengizkan’ın küratörlüğünde Vehbi Koç Vakfı kuruluşunun 50. yılı kapsamında hazırlanan sergi, profesyonelleri, araştırmacıları ve öğrencileri ‘yeni Ankara’yı’ görmeye çağırıyor. Ankara Cer Modern’de 13 Kasım’da açılacak sergi 12 Ocak’a kadar ziyaret edilebilecek.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, 10 Kasım günü AKP tarafından getirilen ‘bindirilmiş kıtaların’ attığı Recep Tayyip Erdoğan sloganlarına ses çıkarmayan Anıtkabir yönetiminin Akhisarlı gençlerin ‘Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okumalarını engellendiğini belirterek “Ebedi istirahatgâhında Atatürk’ü anmanın yasak olması kabul edilemez” dedi.

BİLİYOR MUSUNUZ?

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, söz verilmesine karşın 30 aydır atama bekleyen ziraat, gıda, su ürünleri mühendisleri ve veteriner hekimlerin dramının artık bitmesi gerektiğini söylediğini ve atamaların derhal yapılmasını istediğini...

Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı’nın (Growtech) 27-30 Kasım tarihlerinde açılacağını...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp