Top
Yalçın Bayer

Yalçın Bayer

ybayer@hurriyet.com.tr

13/06/2017

Nereye kaçabilirdik

Türkiye’nin beşte biri, yaklaşık 40 milyon kişi...

Bizim aklımıza da hemen İstanbul’da 470 deprem toplanma alanının 300’ünün AVM ve gökdelen olduğu geldi.

Gökdelenler, rezidanslar, oteller...

İstanbul’un nüfusuna göre ne bulvarı var ne  geniş caddeleri ne de deprem toplanma alanları.

Bunun sorumlusu üç dönemdir İBB Başkanı Kadir Topbaş ve her iki partinin meclis üyeleri değil midir?

(Deprem alanlarını hangi yandaşlar götürdü!)

Bu dönemin meclis üyelerinin isimleri bakır levhalara yazılsın ki, kimin ‘günaha’ girdiği bilinsin.

İmar rantlarından kimler yararlandı?

17 Ağustos’ta da ne canlar gitti ne parasal kaynaklar tüketildi...

Dünkü depremde bizim kaçacak yerimiz yoktu. Belki gazetemizin bahçesinde nefes alabilirdik.

HÜSEYİN SAĞ KONUŞURKEN

İBB Genel Kurulu’nda deprem olurken, daha önce söz almış olan CHP’li Hüseyin Sağ ne diyor, biliyor musunuz?

Üç senede Deprem ve Doğal Afet Komisyonu’nda görüşülen dosyası sayısı 39. Bu süre içinde İmar Komisyonu’na havale edilen dosya sayısı ise 5 bin. Deprem Komisyonu’na havale edilen dosyaların çoğunluğu da protokol yapmak için yetki ve yurtdışı gezileri aslında... Gündemim, Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki’nin dediği gibi imar... Hürriyet’in geçenlerdeki başlığını hatırlayınız; (gazeteyi gösteriyor) ‘Tüm hırsızlıklar imardan geliyor’.

En büyük plan değişiklikleri bu İBB’de yapılıyor. Bakan bunları bilerek söylüyor.

Özhaseki en çok plan değişikliğinin İBB’de olduğunu, İBB’nin en çok haber olan meclis olduğunu; İstanbul’un siluetini bozan imar değişikliklerinin buradan çıktığını biliyor. Tüm hırsızlıklar imardan geliyor derken hangi meclisi ima ediyor acaba?... Sayın Topbaş’a da sormak istiyorum; şimdi bakanın açıklamalarına katılıyor musunuz?”

Ne tesadüf!...

Yani depremin şakasının hiç olmadığını öğrenmemiz gerekiyor.

Ne olur, İstanbul mahvedildi; hiç olmazsa Trakya’dan elinizi çekiniz.

Kentsel dönüşüm konusunda da ‘vatandaşı’ gaza getirmeyin!

GÜNÜN SÖZÜ

- “Tarihi şuura sahip bir Türk aydını -ister Özbek Türk’ü, ister Anadolu Türk’ü olsun- ne Timur’a ne de Beyazıt’a düşmanlık besleyemez. İkisi de bizim ecdadımız, biri Doğu’da, diğri de Batı’da savaş veren iki büyük Türk’tü. Her ikisi de kendi hudutlarında rakipsizdi.

Sürgündeki Özbek muhalif lider, yazar, şair Muhammed SALİH

TÜRKİYE’NİN KATAR’DA ÜS KURMASI GAYET DOĞALDIR

TÜRKİYE’nin Katar’da askeri üs kurması gayet doğal olup, bunda geç bile kalmıştır. Çünkü benzer zengin petrol ve doğalgaz üreticisi ülkeler Kuveyt, BAE, Umman’da İngiliz, Amerikan üsleri fink atmaktadır. ‘Muhtıracılardan‘ Bahreyn  5. Filo’ya ev sahipliği yapmaktadır.

Niçin?

Bu ülkeler çok küçük nüfuslu olup varlıklarını koruyacak güçte değildir. Bunun için yabancı üs ve dostlara muhtaçtırlar. Katar’da ABD’nin ve dünyanın en büyük hava üssü Al Udeid bulunmaktadır. Pisti 4.500 metre olup 100 uçak ve çeşitli sınıflardan konuşlandırmaktadır. Irak, Suriye ve Afganistan’ı buradan vurmaktadır. İncirlik’i bulunmaz hint kumaşı sananlara ithaf olunur! ABD’nin Suudi Arabistan’da 5, BAE’de 1, Katar’da 1, Kuveyt’de 8 üssü bulunmaktadır. Amerika Irak’ı, Katar’dan vurmuştur. Üs kuran ülkelere bir müteahhit gibi para ödenmektedir. Ne güzel, sadece güvenlik için para kazanacağız. Tüm ülkeler Körfez ülkelerinde askeri üs kurmaya çalışmaktadır. Fransa BAE’de, İngiltere Katar ve BAE de asker askeri üs kurmak için birkaç ay önce anlaşmışlardır. Son duyumlara göre Katar, Pakistan’dan da 20 bin asker kiralayacakmış, ama bu dün yalanlandı. Bunda ne var! Nitekim işgal sırasında Irak’ta ABD askeri kampında kaldım, tüm inzibat, levazım, askerleri paralı UGANDALI  askerlerdi. Bu, bir ‘iş’tir. Amaç savaşmak değil, caydırıcılıktır.

Katar, yıllık 180 milyar m3 üretimle dünyanın 3. doğalgaz üreticisi ve ihracatçısı olup bunun 80 milyon tonu sıvılaştırılmış gazdır, dünya 1’incisidir. Ülkenin yüzölçümü, 12 bin km2, nüfusu ise 2.4 milyon olup, Katarlı sadece 200 bin kişidir. Gerisi; başlıcası Hintli, Filipinli, Bangladeşli, Mısırlı yabancı işçilerdir. Ekonomi bu yabancılarla döner. Türkiye’den Tekfen, Gama, Doğuş gibi şirketler, Katar’da milyonlarca dolarlık yarı teknik projeler de yürütmekte ve binlerce Türk işçisi çalıştırmaktadır.

Katar’ın Dünya Futbol Kupası projesinde birçok işçi yanında, şampiyonada birçok Türk erkek, kadın da (hostes gibi) görev alabilir. Suudi Arabistan bu muhtırayla, Katar’ın elinden Dünya Futbol Şampiyonası organizasyonunu almak da isteyebilir. Çünkü S. Arabistan’da (klimalı stadyum) gibi yatırımlar vardır.

Son Katar’a verilen Arap ülkeleri muhtırasına gelince; Trump her zamanki gibi kızıp ‘iyi oldu demeci’ vermişse de Pentagon’un ikazı üzerine fikrini değiştirip, muhtıracı Arap ülkelerine, ambargoyu kaldırın ‘fırçası’ atmıştır.

Belki yakında ambargo kalkabilir. Çünkü Katar, Amerikalılar için çok önemlidir.

(Yazının devamı internetteki köşemizde okunabilir. “Türkiye’nin Ortadoğu’da rolü ne olmalıdır?

1990 Körfez Savaşı’nda Araplar, Amerika’ya kaç milyar dolar vermiştir? Ortadoğu politikasını iyi bilen iki kişi kimdir?”)

MESAJ PANOSU

SADECE İzmir’le, rakıyla, meyhane sofrasıyla anılacak kadar basit bir şey değil zeytin. Bu memleketin neredeyse her yeri, dahası bu toprakların ruhu zeytin ağacıdır. Levon BAĞIŞ

NE kadar alakasız masum varsa FETÖ soruşturmasına dahil ediliyor. Vehbi KARA

İLKOKULLARDA kaval ve bağlama dersleri verilmeli ki, 14-15 yaşlarda Yunus’u ve Karaoğlan’ı öğrenirler. Bize hep kötü Batıcılar gelmiş, kendi kültürümüze yabancılaşmışız. Cumhurbaşkanı’na bağlı çalışacak bir sanat kurulu oluşturulmalı. Yavuz BİNGÖL

OKUYUNUZ

-YARGI görevini yapanı etkileme, suçluyu kayırma gibi icraatlarla, yargılamalar üzerine gölge düşürmenin maliyetini sadece iktidar değil bütün toplum ödemek zorunda kalır. H. ALBAYRAK

- AYDIN’dan üretici Kadir Ercan öneriyor: İSPANYA’nın başını çektiği Avrupa ülkeleri zeytinyağına 1.3 Euro (5 TL) destek veriyor, Türkiye sadece 70 kuruş! Bu konuyu hiç tartışmadan zeytine 1 TL, zeytinyağına 2 TL destek verilmelidir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp