Top
Yalçın Bayer

Yalçın Bayer

ybayer@hurriyet.com.tr

09/04/2024

Burhan Özfatura’dan başkanlara dersler: Sadakat değil liyakat

İzmir’de çıkan ‘Gözlem’ gazetesinde “Belediye bakanları kardeşlerime” başlıklı yazısında önemli uyarılar yapıyor. Özetliyoruz:- Başkan adaylarının tamamına yakını, gökteki yıldızları bile vaat ettiler. Ölçü ve sınır tanımadılar. Halbuki başlarına geçecekleri belediyelerin çoğu müflis durumdadır. Gırtlaklarına kadar borçludurlar. Hepsinde aşırı istihdam, oy avcılığı uğruna kabul edilmiş aşırı ücretler söz konusudur. Çoğu bırakalım yatırıma, ücret ödemeye bile kaynak bulamayacaktır. Cami satarak bu borçların ödenmesi de mümkün değildir.- Hele hiçbir zaman denetlenmeyen belediye şirketleri, tam anlamı ile bir dipsiz kuyu ve kara deliktir. Her türlü israfın, aşırı istihdamın, yolsuzluğun merkezidirler. Halka ait kaynakları yandaşlara akıtmaktadırlar.KAPASİTESİZ BAŞKANLAR- Bunların yanı sıra göreve gelenlerin önemli bir kısmı, belediye yönetecek kapasitede değildirler. Zira tüm genel başkanlar, liyakati değil sadakati ölçü almışlardır. (Bu durumu telafi etmenin tek yolu; başkanların dürüst, liyakat ve vizyon sahibi, kaliteli kişilerden müteşekkil kadro kurmasıdır.)- Bu tabloya rağmen bütün başkanlarımıza, sağlık, huzur ve başarılar diliyorum. Allah yardımcıları olsun; gururdan, harama bulaşmaktan, saçı bitmemiş yetim hakkına el uzatmaktan, partizanlıktan, adaletsiz davranışlardan, dalkavuklardan, çıkarcılardan, koltuk dostlarından, din bezirgânlarından, kamu kaynaklarını hortumlayanlardan, her devrin adamlarından, siyaset cambazlarından korusun. Basiret, feraset versin. Rüşvete, israfa, lüks tutkusuna, yalana, şirke, adaletsizliğe bulaştırmasın. Güzel ahlak sahibi kılsın. Herkesi kucaklasınlar.GÜNÜN SÖZÜVeli Ağbaba “Partide sadece ben varım, sizler kimsiniz...” duruşunda. İlle de Karadenizlilere tavırlı izlenimi veriyor. Ağbaba’ya göre Karadenizli yazılmaz. Çankaya’da aday gösterdiği akrabası seçildi. Neymiş ideolojik derinliği varmış. Nedir bu ideolojik derinlik anlamış değilim. Veli Ağbaba’nın hırsı parti için olmalı, kendi için değil. Şevket ÇORBACIOĞLUİDO AKLINI YERİNDE KULLANDI “Akıllı olmak bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır.”İDO da bu gerçeği görerek Ege adaları seferlerine başladı. Geçen cumartesi günü ilk seferin başladığı anlamlı bir gündü; o gün Gazi Osman Paşa’nın Plevne Haftası’nın başlangıcıydı. İDO hem İzmir Seferhisar’dan hem de Aydın Kuşadası’ndan Yunanistan’ın Samos (Sisam) adasına ilk seferlerini yaptı. Seferler ilgi görürken, 422 yolcu taşındı. Mayıs ayında haftanın üç olan seferlerini sezon açılışı ile birlikte her gün yapacak.İDO Genel Müdürü Murat Orhan, 44 gemi ve 35 iskeleden yıllık 115 bin seferi 1.200 personel ile gerçekleştirdiklerini belirtti. Orhan seferlerin sezonda haftanın her günü sabah gidiş-akşam  dönüş olarak yapılacağını söyledi.‘ÇELİK GÜLERSOY’UN KEMİKLERİ SIZLIYORDUR’Pazar günü Fenerbahçe Parkı’na gidip baharın güzelliğini izlemek istedik. Meğer bizim o güzelliklerle bezenmiş park mezbeleye dönmüş. Büyük bir düş kırıklığına uğradık. Etrafındaki döküntü binalar tam bir mezbelelik. Bir banka ilişip Fenerbahçe koyuna baktığınızda metruk TCDD Sosyal Tesisleri ve diğer metruk binalar. O güzelim kiosklar, güzelim mermerler tahtalar çakılarak örtülmüş. Rahmetli Çelik Bey’in diktiği güzelim güllerden, papatya ve gelinciklerden eser yok... Çimleri otlar bürümüş. Tam lale mevsimi, eser yok. Kulüplerin sosyal tesisleri istila etmiş, park yeri bulmak çok zor, ortalığı valeler kaplamış. Daha fazla uzatmayayım. Arabamıza binip dönerken seçim sonrası afişler dikkatimi çekti: ‘Teşekkürler Kadıköy’ yazıyordu, alay eder gibi! Gazetelerde İmamoğlu’nun resimli haberlerini görüyorum yeni parklar, bahçeler açarken... Acaba eskileri metruk hale getirip yenileri açıp reklam etmek marifet mi?İmamoğlu’na sesleniyorum: “Lütfen reklam programlarından zaman ayırın ve Kalamış-Fenerbahçe sahil şeridinin ve cennet bahçesi olan Fenerbahçe parkının düştüğü rezil durumu görün. Bir başka uyarım da yeni Başkan Mesut Kösedağı’nadır.”Dr. Mete TANRIKUT- ODTÜ eski Rektör YardımcısıLAİKLİKTEN VAZGEÇİLEMEZ10 Nisan 1928 tarihinde 1924 Anayasası’nın 2. maddesinde yapılan değişiklikle “Türkiye devletinin dini, dini İslâm’dır; resmi dili Türkçe’dir, makarrı Ankara şehridir” hükmünden “..dini, dini İslam’dır..” ibaresi kaldırılmış, devletin bütün dinlere eşit mesafede olması sağlanmış ve laiklik ilkesine ilk adım atılmıştır.Böylece farklı dinlere mensup olan yurttaşlar; dil, ırk, renk, cinsiyet ve benzeri sebeplerle olduğu gibi dini inançları açısından da ayrım gözetilmeden kanun önünde eşit olmuşlardır.Atatürkçü düşünce sisteminde laiklik, yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke değil, aynı zamanda dünya sorunlarına akılcı ve bilimsel bakış açısı getiren bir yaşam biçimidir ve hukuk birliğinin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur, kadın haklarının da güvencesidir.5 Şubat 1937 tarihinde, 1924 Anayasası’nda yapılan değişiklikle laiklik ilkesine yer verilmiştir. Laiklik, 1961 ve 1982 anayasalarında da devletin değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez temel nitelikleri arasında yer almıştır.İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak ülkemizde hukuk birliğinin, eğitim birliğinin, akla bilime dayalı eğitimin, demokrasinin ve kadın erkek eşitliğinin temel dayanağı olan laiklik ilkesini korumak için mücadeleye devam diyoruz.Nazan MOROĞLU, İKKB Koordinatörü  BİLİYOR MUSUNUZ? Arnavutköy ve Esenler’i ‘kıl payı’ kaybettik... - CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in Arnavutköy ve Esenler’de az bir oyla seçimi kaybetmelerinden dolayı çok üzgün olduğunu belirterek, “Eğer Arnavutköy’de imam Hasan Dalkıran ile Esenler’de Sinop Dernekleri Başkanı Tekin Aras’ı 20 gün önce çıkarsaydık her iki ilçeyi de alabilirdik” dediğini...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp