Top
Yalçın Bayer

Yalçın Bayer

ybayer@hurriyet.com.tr

07/06/2017

Çiçek gibi Trakya’ya ne oluyor?

“Silivri ve Çerkezköy’e acele kamulaştırma yöntemiyle iki kömürlü termik santral yapılması planlanıyor. “Çiçek gibi Trakya’mıza, kömürlü termik olmaz be ya!” diyoruz.

Neden kömürlü termik olmaz diyoruz? Çünkü Trakya’da kömürlü termik santral planlarının gerçekleşmesi; Trakya ve İstanbul için geri dönüşü olmayan bir yıkım anlamına geliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bu yıkımı durdurmasını istiyoruz. Trakya, Türkiye’nin ekili ayçiçek topraklarının % 73’üne ev sahipliği yapıyor. Çeltik üretiminin % 58’i, Kanola üretiminin de % 76’sı Trakya’da gerçekleştiriliyor. Bu topraklar, kömürün etkisiyle verimini, Trakyalı neşesini kaybetmesin.

Trakya’ya yapılması planlanan kömürlü termik santral projesi, İstanbul’da büyük bir etki yaratacak.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ölçüm verilerine göre Türkiye’nin 12 şehrindeki (İstanbul dahil) zehirli parçacıklı madde (PM 2.5) seviyesi, WHO’nun “kabul edilebilir” olarak önerdiği rakamın en az 3 katı. Yapılması planlanan santrallar, bu oranı daha da yükseltecek. Trakya’nın ve İstanbul’un nefesi kesilecek.

Coğrafyasını ve bu coğrafyada büyüyen envai çeşit canlıyı yürekten seven Trakya insanı, yıkıcı kömür planları karşısında yalnız ve savunmasız değil. Trakya’nın geleceğini değiştirecek kömür planlarına karşı, temiz enerjiyi savunuyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da daha önce tarım alanı, ormanlık alan, aşırı yeraltı suyu çekim alanı, yeraltı suları besleme alanı, ormanla bütünleşik alan olarak belirlediği bu bölgeyi kömürlü termik santrallara karşı korumalı.

Trakya’nın neşesi kaçmasın. Tarımıyla, hayvancılığıyla, havasıyla, suyuyla, çiçek gibi olan Trakya’yı, kömür karasına karşı birlikte savunalım! Sen de kampanyamıza katıl. (greenpeace.org)”

KÜRESEL GÜCÜN KAZANIMLARI!

GAZETECİ Yusuf Yavuz, ‘Toprak Biterken’ kitabının yazarı, zeytin üreticisi Erhan Ünal’la konuşmuş, o da yanıt vermiş:

“Eğer, Çarşamba Ovası’ndaki yılların çeltik ekicileri ya da soya üreticileri artık üretemez hale geliyorsa, olgunun ardında ‘sadece’ başarısız bir tarım bakanı yoktur. Harran’da, Ceyhan’da pamuk ekimi geriliyorsa, Türkiye kendi tütün ekimini kısıtlıyor ve yerine tütün ithal ediyorsa, ardında sadece ‘filan partinin başarısız tarım politikalarını’ aramayın. Bu koskoca ülke, mercimeği, nohudu, fasulyeyi Kanada, Hindistan ve Çin’den ithal etmek zorunda kalıyorsa bunlar birkaç başarısız bakan ya da üst bürokratın marifeti değildir. Konu sadece birkaç sınırsız derecede hırslı kişinin ‘rant’ davası da değildir. Tarım cephesinin tamamında seri şekilde sürdürülen planlı saldırılar küresel güce bir yandan yeni kazanımlar getirirken, öte yandan da bu gücün bir sonraki girişimine taban oluşturmaktadır.”

BİLİYOR MUSUNUZ?

KUZEY Ormanları’nın varlığını tehdit eden meseleleri bir bütün olarak ele almak ve çözüm yollarına dair önerilerde bulunmak üzere Kuzey Ormanları Çalıştayı’nın, 10 Haziran Cumartesi günü, Sarıyer Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde yapılacağını...

- HDP İstanbul İl Örgütü’nün, “Örgütlenme Seferberliği ile Mutlaka Kazanacağız” başlıklı 2. olağan kongresinin pazar günü Bostancı Merkezi’nde yapılacağını...

- BAKIRKÖY Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun, Zeytinlik Mahallesi’ni, ’Bereket, Barış, Birlik, Uzun Ömür, Akıl ve Olgunluk’ simgesi olan zeytin ağaçları ile donatacaklarını söylediğini...

- ABİDİN Dino’nun ‘Son İzler’ serisinden eserleri Beşiktaş Soul’n Art’ta 17 Haziran’a kadar görülebileceğini...

- PİYANİST Gülsin Onay’ın İş Sanat Kültür Merkezi’nde bugün 19.30’da en sevilen piyano eserlerini, Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Onur Erol ve çocuk hekimi eşi Sevinç Erol’un kurucusu olduğu Plastik Cerrahi Özürlü Çocuklara Yardım Vakfı yararına çocuklar için yorumlayacağını...

- GEÇEN yıl Türkiye’de ilk kez yapılan ‘2. Şahkulu Alevi Kitap Fuarı’nın ikincisinin 15-18 Haziran arasında İstanbul Merdivenköy’deki Şahkulu Vakfı’nda yapılacağını...

KATAR KRİZİ NE GETİRECEK

KATARLI turizmci arkadaşlarla dün Almanya’da görüştüm. “Türklerin desteği bizi onurlandı” dediler.

Kısa bir analiz yaparsak ne olur?... Gerginlik olursa olacakları özetliyorum:

1- Zengin Arap turist sayısı tüm pazarlarda gerileyecek.

2- THY satışlarında,
özellikle Afrika, Asya, Avrupa ve Amerika bağlantılarında ciddi artışlar olacak.

3- Zengin Arap müşterilere sunulan güvenli ülkelerdeki konut projelerinde hareketlilik başlayacak.

4- Türkiye’nin stratejik önemi daha da öne çıkacak.

5- İstanbul’a olan ilgi ve yatırım arzusu artacak.

6- İstanbul yeni
 havalimanının konumu değer kazanacak.

Hüseyin BARANER-TÜRSAB Yurtdışı Temsilcisi

DİSK: GERİ ADIM ATMIYORUZ

CHP Emek Büroları tarafından düzenlenen Kıdem Tazminatı Çalıştayı’nda DİSK Genel Başkan Kani BekoDİSK, Türkiye işçi sınıfının kalan son kalelerinden biri olan kıdem tazminatı hakkını gasp ettirmemek konusunda kararlıdır, gereğini de yapacaktır. Kıdem tazminatı iş güvencemizdir, gasp edilemez!” dedi.

Türkiye işçi sınıfının en temel haklarından birisine, kıdem tazminatın yönelik saldırı hız kazandı. 1936’dan beri Türkiye işçi sınıfının temel kazanımı olan kıdem tazminatının ‘fona devredilerek’ fiilen ortadan kaldırılması planının tutmayacağını, hükümetin kıdem tazminatı konusundaki dayatmasında asıl amacın işçilerin sorunlarına çözüm getirmek değil, sermayenin taleplerini hayata geçirmek olduğunu belirten Beko, “Yapılması gerekenler bellidir” dedi ve ekledi:

1- İşverenin ödeme güçlüğüne düşmesi durumunda, icra ve iflas hallerinde kıdem tazminatı dahil işçi alacakları ilk sıraya yükseltilmeli. Devlet alacakları ve ipotekli banka alacaklarından önce ödenmelidir.

2- İşverenin ödeme imkânı kalmadığı anlaşıldığında kıdem tazminatı tıpkı ücret alacağı gibi garanti altına alınmalıdır.

3- Kıdem tazminatı ödeme koşulları iyileştirilmeli, istifa halinde ve bütün çalışma süreleri için kıdem tazminatı ödenmelidir.

4- Kıdem tazminatı ödemeyen işverenlere ağır yaptırımlar getirilmelidir.

5- Sendikalaşma önündeki engeller/barajlar kaldırılmalı, böylece örgütlenen işçiler haklarını savunabilmelidir.

OKUYUNUZ

- ESKİ Turizm Bakanı Bülent Akarcalı diyor ki: Krizde yaşananlar, turizm sektöründe yeni yapılanmaya vesile olmalı... Örneğin, turizm sektörü de tekstil sektöründe olduğu gibi TİM gibi örgütlenmelidir.

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp