Top
Yalçın Bayer

Yalçın Bayer

ybayer@hurriyet.com.tr

01/03/2019

Sosyal demokratlarda ilk kez alternatif bir program ‘Almaya yakınız’

Sunumları “Vay be!” dedirtti. Siyaset dili dikkat çekti. Görseller ile konuşma metinleri dev ekrandan akışı tam bir paralellik gösteriyor. Konuşma tonu da ‘yumuşak’tı. Açıkça söylemek gerekirse, siyasette 5 yıldan beri büyük mesafe kaydetmişti, hele son bir aydaki çıkışı bizim için de şaşırtıcı oldu. Sosyal demokrat bir partide ilk kez alternatif bir program ortaya çıkıyordu. Bir başka gözle bakarsak, İmamoğlu iktidara hazır bir partinin hükümet sunumunu yapıyordu sanki.

200 BİLİM İNSANI

Bomonti Hilton’daki sunumdan sonra İmamoğlu, hazırlıklarını birlikte yaptığı 200 kişiye yakın akademisyen ve bilim insanlarını kürsüye çağırarak kendilerini kutladı. “İstanbullu sağlıkta rahat edecek, engelsiz kent olacak. Yaşlılar huzur içinde yaşayacak” derken kadın, genç çocuk ve yaşlılar için açıkladığı projeler, neredeyse iktidarın yatırımları ile yarışacak düzeydeydi.

İmamoğlu, rakibi Binali Yıldırım’a karşı nezaketli idi ancak küçük göndermeleri de vardı.

İNCE VE İMAMOĞLU

Muharrem İnce’nin gerektiğinde tatlı sert, gerektiğinde de esprili ve renkli konuşmasının yanında İmamoğlu’nun genel yapısı ‘şeker’ gibi kalıyor, vizyon projeleri de kendisine puan kazandırıyordu esasında. Yoksa CHP eşitlik, özgürlük, adalet sözcüklerinden artık vazgeçiyor mu?

Partideki bir araştırmacı ile konuşurken “‘Almaya yakınız’ sözü ile ne demek istediniz” dediğimizde kulağımıza “Kazanacağız” dediğini de aktarmalıyız.

CEPSEL PROJELER HEYECANLANDIRDI

İmamoğlu’nun projeleri arasında ‘taklit’ ya da ‘kopya’ proje yoktu denilebilir. Hepsi hesaplanmış, ayağı yere basan projelerdi... Bunlar 25 başlık altında toplanmış, alt başlıklarla çeşitlendirilmişti. Örneğin İstanbulluların ucuz ve sağlıklı gıdaya kavuşturması öngörülen ‘çözümler’; üreticiden tüketiciye gıda zinciri, organize hayvancılık bölgeleri, ‘İstanbul Halk Süt’, kent gıda konseyi, tarımsal koruma ve üretim planı, kent tarımı başlıklarına bölünmüştü.

İmamoğlu, “İstanbul gençlerin yanında olacak” dedi. ‘İstanbul Genç Kart’ 25 yaş altı tüm İstanbullu gençlere verilecek. Toplu taşımadan, İBB’nin tüm kültür-sanat etkinliklerinden, İBB’nin spor tesislerinden yüzde 40 indirimli, gençlik merkezlerindeki tüm aktivitelerden de ücretsiz yararlanacaklar. CHP’li başkan adayı, bununla “eğitime harcanan parayı azaltacaklarını” söyledi. İstanbul’daki devlet üniversitelerinde okuyan veya başka illerde okumakla birlikte aileleri İstanbul’da oturan ihtiyaç sahibi 75 bin öğrenci objektif kriterlere dayalı olarak tespit edilecek ve hayatları boyunca yılda 8 ay üzerinden aylık 400 TL karşılıksız burs verilecek. İstanbul’a yardım bütçesi üç katına çıkarılacak.

NEREDEYSE BEDAVA YAŞAM!

Şeffaflık, halka hesap verme, vicdana ve adalete dayalı bir vicdan anlayışını öne çıkartacaklarını anlatırken İmamoğlu, “Ekonomi güçlendirilecek, istihdam artacak” gibi iddiaları ve sözleri 128 sayfada toplamış. Yanımızda oturan bir partili “İmamoğlu, İstanbul’u projeye boğdurmuş, yardım bütçesini üç katına çıkartarak neredeyse bedava yaşanır bir kente dönüştürmeyi düşünüyor anlaşılan” diye konuştu bize.

Projelerinin ayakları yere basıyordu ama hayalci olanları da vardı.

Marmara Denizi ciddi şekilde kirlenirken, koruma amaçlı vurgulamalar zayıf kaldı. Yürümeye ‘puan’ verilmesi doğru bir öneri idi ancak ‘puanlama’nın uygulamasında bir bütünlük sağlanabilecek mi diye düşünmeden edemedik. İstanbul’un ‘sanat başkenti’ olacağını, 15 yeni müze yapılacağını, hayvanlar için Zabıta Müdürlüğü kurulacağını, Saraçhane’deki İstanbul Belediyesi binasının Avrupa’nın 10 büyük kütüphanesi içinde yer alacak bir yapıya dönüşeceğini açıklarken, bu gibi ‘müjdeli’ haberleri büyük alkış aldı.

Evet, CHP’nin geçmiş adayları (CHP bünyesi içinde yer alan) Zülfü Livaneli, Sefa Sirmen, Adnan Polat, Zekeriya Temizel, Ertuğrul Günay’ın kampanyaları içinde İmamoğlu kampanyasının daha başarılı olduğunu, söylemlerinde toplumun bütün kesimlerini kucakladığını, herkese sahip çıktığını söyleyebiliriz.

BİLİYOR MUSUNUZ?

AREL Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cüneyt Akalın ile Okan Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Sevgi’nin ‘İran İzlenimleri-İran’da ve Dünyada Üniversiteler’ konulu söyleşisinin yarın 16.00’da Moda Tarihçi Kitabevi’nde yapılacağını...

DİSK-AR’ın hazırladığı ‘Sendikalaşma Araştırması’na göre Türkiye’de sendikalaşabilen işçilerin oranı yüzde 11, toplu sözleşmelerden yararlananların ise yüzde 7 olduğunu; toplu iş sözleşmesi kapsamının en düşük olduğu ilk üç işkolunun turizm (yüzde 1.6), büro (yüzde 2.6) ve inşaat (yüzde 2.8); kadınların sendikalaşma oranının ise yüzde 6.7 olduğunu...

PTT A.Ş.’nin ‘Göbeklitepe’ konulu anma pulunu tedavüle sunduğunu, ‘Göbeklitepe Pul Sergisi’nin 28 Şubat-3 Mart tarihlerinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Merkez Binası’nda sergileneceğini...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp