Top
18/12/2022

Sanatın yapay zekâyla imtihanı

Geçen hafta stilleri kopyalanan görsel sanatçıların Lensa’dan duyduğu rahatsızlığı gündeme getirmiştim. O günlerde Lensa daha çok kreatörlerin (bir şeyi yaratan, ortaya koyan kişiler) merceğindeydi. Birkaç gün içinde App Store’da 1 numaraya yükseldi ve tüm dünyanın arzu nesnesi haline geldi. Buna bağlı olarak sanatçılar da seslerini yükseltmeye başladılar. Olay dünya basınının gündemine girdi. İşler bu kadarla kalmadı, Lensa’nın ürettiği imajlarda cinsiyet ayrımcılığı yaptığı ortaya çıktı. Dişil portrelere çok daha fazla çıplaklık doneleri yüklediği, kadınları seksüel imajlara dönüştürmeye meyilli olduğu fark edildi. Etnik köken ayrıntılarını görmezden gelmesi de ayrıca rahatsızlık yarattı.Sırayla gidelim... Meseleyi bütünüyle kavramak, süreci anlamak ve teknolojiyi tanımakla mümkün oluyor. Popüler fotoğraf editörü Prisma Labs tarafından 2018’de kurulan Lensa, bir yapay zekâ resim jeneratörü. Yeni özelliği ‘magic avatar’la büyük ilgi gördü. 7.99 dolara (149 lira) lisansladığınız Lensa’ya 10-20 özçekim fotoğrafınızı yüklüyorsunuz. Uygulama, açık kaynak kodlu Stable Diffusion yapay zekâ motorunu kullanarak fotoğraflarınızı bilimkurgu, anime, retro veya fantastik portrelere dönüştürüyor. Çok çeşitli sanat stillerine uyarlıyor. Hafif rötuşları da ihmal etmiyor.İlk kez ücret ödedik Her şeyin bir ilki var; Lensa sayesinde şimdiye dek dijital sanatçıların ve meraklıların kullandığı ‘AI art’ (yapay zekâ sanatı) teknolojisi ilk kez sade insana ulaşmış oldu. Milyonlarca kişi yapay zekâyla geliştirilmiş sanata ilk kez el sürdü ve ilk kez buna bir ücret ödedi. Peki, sanatçıları rahatsız eden, telif hakkı boyutlarını gündeme getiren neydi? Lensa’nın kullandığı Stable Diffusion, Midjourney gibi metin girdisiyle imaj üretebilen bir algoritma. Yakın zamanda teknolojiyi tanıtmış, en iyilerinden bir seçki de yapmıştık. OpenAI DALL-e ve Google Deep Dream aralarındaydı.Stable Diffusion’ın farkıysa açık kaynaklı ve ücretsiz olması. Stability AI adlı dünya çapında 20 binden fazla üyesi olan yazılım kabilesi tarafından geliştiriliyor. ABD’de kurulan Rus menşeli Lensa, sadece teknolojiyi kullanarak köşeyi dönen ilk büyük uygulama oldu. Stable Diffusion, internetten öğrendiği milyarca imajın doku ve karakteristiğini kullanarak yeni resimler yaratabiliyor.Lensa, bu özelliği çok başarılı biçimde portrelere uyarladı. Diffusion teknolojisi bir resmi alıp onu piksellerine çözündürüyor ve elde ettiği dokuyu kelime komutlarına göre yeni resimler haline getirebiliyor. ‘Rönesans tarzı araba’ istediğinizde yüzlerce resimden öğrendiği dokuları otomobil şekline büründürüp tablo üretiyor örneğin. Lensa’da kelime komutlarının yerini özçekimler alıyor.Peki, stiller nereden geliyor? İllüstratörlerin, ressamların, grafik sanatçılarının internete yükledikleri eserlerinden. Kaynaklar Pinterest’ten DeviantArt’lara ve stok sitelerine kadar uzanıyor. Hatta Getty ve Unsplash sırf bu yüzden ‘AI art’ı kabul etmiyor. The Guardian gazetesine konuşan Avustralyalı sanatçı Kim Leutwyler, kendi artistik stilinin Lensa tarafından bire bir kullanıldığını fark eden isimlerden.HaveIBeenTrained.com (eğitimlendim mi) sitesi aracılığıyla popüler yapay zekâ sanat algoritmalarını eğitmede kullanılan sanat işleri ve sahipleri arayıp bulunabiliyor. 5.8 milyar resmin yer aldığı veritabanını aratan ressam Leutwyler “Neredeyse yaptığım tüm portreleri gördüm” diyor ve ekliyor: “Haklarınızın çiğnendiğini hissediyorsunuz.”Sanat hırsızlığı mı?Telif yasalarının teknolojinin hızına yetişememesi sorunun sebeplerinden biri. Lensa’yı geliştiren Prisma Labs, Rus yazılım mühendislerinin kurduğu şirket. Eleştiriler üzerine yaptıkları açıklamada “İnsanlar sanat işlerini gözlemleyerek, çevrimiçi imajları keşfederek ve çeşitli sanatçıların stillerini örnek alarak bir şeyler yaratabiliyorlar. Bu sürece sanat hırsızlığı veya yasadışı demek mümkün değildir” diyor.     Umut Fırat Eroğlu da Lensa’yla özçekim fotoğrafını fantastik portrelere dönüştürdü.Öte yandan Stable Diffusion’ın yeni çıkan ikinci sürümü, belli bir sanatçının tarzını doğrudan şablon olarak kullanıp sonsuz derecede benzer iş üretmeyi mümkün kılan bir özelliğe sahip. Başka bir kaynakta, Disney filmlerinin ve Penguin’in illüstratörü Hollie Mengert kendisini mağdur sanatçılar arasında bulduğunu anlatıyor. Takipçilerinin uyarısıyla tarzınıkopyalayan onlarca illüstrasyonla karşılaşmış... “Bu çizim (tarzı) bana para ödeyen müşterilerime ait. Gelip sorsalar bile kullanın diyemezdim” diyerek işin bir üst boyutuna işaret ediyor.Yapay zekânın gelecekte bile ressamların yerini alamayacağını biliyoruz. Ancak dijital sanatın kaderini değiştireceği kesin. Blokzinciri ve NFT’nin yasal süreçlerde eser sahiplerine avantaj kazandırabileceğini düşünüyorum. Sanatçının çıkış yoluysa yine özgünlük, yaratıcılık ve yenilikten geçiyor.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp