Malum, lig yarışının ‘11. hafta’ dönemecinde Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray’ı evinde ağırlayacak.

Bu maçın en önemli özelliği, takımların başında bulunan iki Hollandalı teknik adamın da aynı zamanda ilk kez karşı karşıya gelmesi. Bu türden buluşma daha önce gerçekleşmedi; çünkü Fenerbahçe’nin teknik direktörü Dick Advocaat uzun süredir A takımları çalıştırıyor, G.Saray’ın teknik direktörü Jan Olde Riekerink ise, bir sezonluk Gent deneyimi hariç, hep altyapı takımlarının başında olmuş.

‘CRUYFF VE ARKADAŞLARI’

Maç öncesi Riekerink’in olası bir mağlubiyette Galatasaray’daki macerasının sone ereceği dillendiriliyor, ama zaten 1999’dan bu yana sarı kırmızılılar için üç ihtimalli bir oyunun sadece iki ihtimalinin (mağlubiyet ve beraberlik) gerçekleştiği Kadıköy’deki mücadeleler için Hollandalı teknik adama böyle bir fatura biçmek, bence zorlama bir gerekçe. Neyse, bizde futbol akıl ve mantığın dışında her şeyin geçerli olduğu bir alandır.

Oysa Advocaat ve Riekerink’in ait olduğu topraklar bu oyunun kaderine, güzelliğine, estetiğine, zekâsına, zarafetine, felsefesine biçim veren en önemli akımlardan biri olan ‘Total Futbol’un doğup büyüdüğü yerdir. Bu ekol, televizyondan yayımlanan ilk turnuva olan 74 Dünya Kupası’nda görüp kuşkusuz kuşak refleksleriyle henüz 10 yaşında aşık olduğum, vurulduğum, her daim gönlümün bir kenarında ilk göz ağrısı olarak sevdamı tüttürdüğüm bir takımın, ‘Cruyff ve arkadaşları’nın Hollandası’nın ifadesidir.

HARiKA BiR KiTAP

iNGiLiZ yazar David Winner da gençken izledikçe büyülendiği, hayran olduğu bir büyük futbol devriminin köklerine doğru derin bir yolculuğa çıkmış ve ‘Harika Portakal: Hollanda Futbolunun Nevrotik Dehası’ (‘Brilliant Orange: The Neurotic Genius of Dutch Soccer’) adlı kitabı yazmış. Kitap, bu hafta itibarıyla İthaki Yayınları tarafından Türkçe olarak piyasaya sürüldü.‘Total Futbol’un sadece sahadaki ya da teknik kadrolar bazındaki yansımalarından öte, ait olduğu toplumun tarihsel, sosyolojik, felsefi, mimari, estetik, resim vs. türü köklerine uzanan ve oyunu, bütün bu disiplinlerin ortak ifadesi olarak okuyan bir kitap. İddialı olacak, ama ömrü hayatımda bir futbol ekolü üzerine bu denli birikimin yansıdığı bir kitap okumamıştım.Winner, doğru adreslere uğrayarak ayakları yere basan sonuçlara ulaşmış. Naçizane, önsözünü yazdığım bu çok çok özel çalışmayı, futbolu sadece izlemek değil, okumak bâbında da ele almak isteyen herkese tavsiye ederim.