Top
Uğur Meleke

Uğur Meleke

ugur.meleke@milliyet.com.tr

10/03/2016

Türkiye'nin en pahalı puanı

-Hayır. Nedir ki o?

n

 

n

-Dünyanın son günü işte. İnsanların işledikleri suçlar için yargılanacakları gün.

n


-Anlıyorum. Cennet ve cehenneme gideceklerin belli olacağı yer yani.

n


-Evet. Peki şuradaki diğer yer nedir?

n


-Araf.

n


-Araf mı? O ne ki?

n


-Arada kalmış işte. Kötü değilsin ama mükemmel de sayılmazsın. Tottenham gibi...

n


Belki izlemişsinizdir, yukarıda alıntıladığım Ray (Colin Farrell) ve Ken (Brandon Gleeson) arasında geçen diyalog, ‘In Bruges’ filminin şahane anlarından biri. Ve o meşhur Tottenham aforizması insana Türkiye’deki bir benzerini hatırlatıyor sanki...

n


70’lerin sonu-80’lerin başında, Türk futbolunun gidişatına isyan eden, ülke spor tarihini yeniden yazan bir efsaneydi Trabzonspor. Mümbit topraklarından yetişen bıçkın gençlerle ülke futbolunun ayarlarını yeniledi, üç olan büyük sayısını söke söke dört olarak değiştirdi. Ancak, 70’lerde Trabzon’da doğan bu güçlü rüzgâr, son 30 yılda zaman zaman şampiyonluk yarışçısı olmayı devam ettirse de; 2016 başı itibariyle gelinen nokta, Tottenham aforizmasını andırıyor gibi: Evet büyüksün, ama gelirlerin diğer üç büyüğün çok altında. Evet Anadolulusun, ama itibarın ve müzen diğer Anadoluluların çok çok üstünde.

n


Süper Lig yayın havuzu her yıl 4 ana kalemde dağıtılır ve bu kalemlerden ilki ‘itibar’ kalemidir: Her sezon başında şampiyonluk sayılarına göre Galatasaray 20, Fenerbahçe 19, Beşiktaş 13 milyon alırken, Trabzon 6 alıyor aynı kalemden... Havuzun bir diğer kalemi, ‘güncel başarı’ kriterinde de 3 İstanbullu son yıllarda Trabzon’a fark attı:

n

Birinciliğin 15, ikinciliğin 12, üçüncülüğün 9 milyon ekstra gelir sağladığı sistemden son 4 sezonda G.Saray 57, F.Bahçe 51, Beşiktaş 33 milyon fayda elde ederken Karadeniz temsilcisinin kasasına yalnızca 18 milyon girmiştir.

n


Tribün hasılatı, yurt sathına yayılan mağaza satışları, Avrupa kupaları kalemlerini de tabloya eklediğinizde 3 büyüklerle Trabzon arasındaki gelir farkını tahayyül edebilirsiniz sanırım: Evet, isminiz dördüncü büyük... Ama bilançoya baktığınızda üç büyükle arasında büyük uçurumlar var.

n

 

n


ŞENOL GÜNEŞ GİBİ ELMAS USTALARI LAZIM

n

 

n

Gelirler dengeli olmayınca, Trabzon’un rakipleriyle rekabet etme biçimi de başka enstrümanlar yoluyla gelişmiştir zaten: Bu enstrüman 70’ler ve 80’lerde yetenekli Karadeniz çocuklarıyken, 90’lar ve 2000’lerde ‘geliştirmeci metot’a evrilmiştir. Anadolu takımlarından Trabzon’a belki 10’luk topçular transfer edilemez, çünkü onlar pahalıdır ve genelde İstanbul’u tercih eder. Ama 7’lik-8’likler getirilir Trabzon’a. Onlar Şenol Güneş gibi eğitimci antrenörler yoluyla 10’luk topçuya evrilirler süreçte. Örneğin Burak Yılmaz, Umut Bulut, Selçuk İnan, Engin Baytar gibi futbolcuların hepsinin Trabzon öncesi durumu aynıydı. Bu benzetmeyi defalarca yaptım bu sütunda: 42 buçuk numara ayak gibiydiler bu çocuklar. 42 numaraya (Anadolu takımına) büyük geliyorlar; 43 numarayı (üç büyükleri) dolduramayacakları düşünülüyordu. Onları Trabzon aldı sonra. Geliştirip-yetiştirip 43’e evirdi bu çocukları.

n


Bugünkü Trabzon kadrosu da büyük oranda aynı transfer mantalitesiyle kurulmuştur aslında: Mehmet Ekici, Okay, Aytaç, Erkan, Güray, Sefa, Muhammet gibi birçok topçu, Trabzon seyahati öncesi arafta olan adamlardı: Antep’e-Eskişehir’e-Kayseri’ye büyük... İstanbul’a (belki de şimdilik) küçük...

n


Yani tam da Burak gibi, tam da Selçuk gibi, tam da Egemen gibi. Onların orta vadede Burak-Selçuk-Egemen olmayacaklarını söyleyemezsiniz, ama olmaları için de onları geliştirmek zorundasınız. İşte bugün Trabzon’un en temel meselesi de bu zaten. Trabzon’da son 5 yılda yapılan hata hep aynı: İçerideki oyuncu değersiz, dışarıdaki değerli görülüyor. Oysa Trabzon kadrosu işlenmemiş elmaslar gibi. Onların tek ihtiyacı Şenol Güneş gibi, elmas ustaları...

n

 

n


KADROSU YETERLİ

n


Son 5 yılda Trabzon’un bonservis bedellerine harcadığı para yaklaşık 100 milyon Euro. Bu 100 milyonla kazanılan puan toplamıysa 239. Yani Trabzon’da 1 puanın bedeli yarım milyon Euro’ya dayanmış durumda. Oysa bugün Süper Lig yayın havuzu 1 puana yalnızca 200 bin Euro ödüyor!

n


Trabzon artık tüketen değil, eldekini geliştiren metodu denemeli. Artık yeni bir sezona başlarken, “Bizim kadromuz değerli ve yeterli” demeyi başarabilmeli. Araf kötü bir yer değildir bazen. Yeter ki cennetin yolunu biliyor olun...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp