Top
Uğur Cebeci

Uğur Cebeci

ucebeci@hurriyet.com.tr

20/05/2020

Dominik harekâtı

Haftalar önceydi. Acun Ilıcalı hem işi sona eren hem de Survivor’da elenen yarışmacıları Türkiye’ye göndermek istiyordu. Ama neredeyse bütün hava sahaları kapanmıştı. Kendi ekibinden başta Macaristan olmak üzere iş yaptığı yabancı kanallarda işi biten personelini de Dominik Cumhuriyeti’nde tutmanın mantığı yoktu. Çalışanlarını bayram öncesi Türkiye’ye göndermek, hatta karantina süresi sonunda ailelerinin yanına ulaşabileceği şekilde uçurmak istiyordu.

Dominik harekâtı

TÜRKLER SIRAYA GİRDİ

Acun Ilıcalı’nın uçak kiralayacağı çabuk duyuldu. Karayip denizindeki Jamaika, Bahamalar Cayman,St Vincent ve Grenadinler gibi adalarda yaşayan bütün Türkler ona ulaşmaya başladı. Kısa sürede kimi ücretli, kimi ücretsiz vatana dönmek istiyordu. Survivor ekipleri dışında değişik adalarda turistik tesislerde çalışanlar dışında turist olarak gitmiş ama dönememiş olanlarda çaresizlik içindeydi. Kimi Küba’da kimi Bahamalar’da. Club Med’de çalışan Türkler de sıraya girmişlerdi.

ÇAVUŞOĞLU ARAYA GİRDİ

Ama ortalık toz dumandı. Bir uçak getirmek için gerekli izinlerin alınacağı Dominik Cumhuriyeti’nde başka ülkelerdeki gibi iş zordu. Yetkilileri yerinde bulmak bu uçuşa ikna etmek gerekiyordu. Araya Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu girdi. Bölgedeki büyükelçilerimiz yardımcı oldu ve sonunda uçuş izni alındı. Türk Hava Yolları’ndan Acun Medya için 333 bin 500 dolar ödeme ile bir Airbus A330-203 uçağı kiraladı. Uçak İstanbul’dan gidecek toplam 100 yolcu ve COVID-19 mücadelesinde kullanılan yardım malzemeleri ile havalandı. Dominik Cumhuriyeti’nde Punta Cana Havalimanı’na indi. Ama uçak ininceye kadar Acun Ilıcalı’nın özel uçağı Challenger 605 ile seferler yapıldı. Uçağın kaptan pilotu Tolga Gül ve Mert Eroğlu Küba Havana’dan 12 yolcu aldı. İkinci seferde de Cayman’dan yolcular alınıp Punta Cana’ya getirildi. Bu uçuşlar nereden baksanız 30-35 bin dolardan fazla tutuyordu. Ama beş kuruş alınmadı.

GERÇEK BİR MÜCADELE

Bu arada Acun Medya ekibinin bir kısmı bir seyahat acentesi gibi çalışıyordu. Kimseyi kırmadan üzmeden mükemmel bir organizasyon yaptılar. Büyük kısmı Survivor ekibinden toplam 264 yolcu gelen THY uçağına bindi ve Punta Cana (PUJ) Havalimanı’ndan kalktı. Yakıt almak için Saint Vincent ve Grenadinler’de Kingstown’a (SVD) indi. Konya adlı uçağa yakıt yüklemesi tam 5 saat sürdü. Yolcular uçak içinde beklediler. Hepsi maske takmışlardı. Survivor’da elenenler de aynı uçaktaydı. Sonra uzun bir yolculuk başladı. Tam 10 saat 18 dakika sonra uçak İstanbul Havaliman’ına indi. Uçaktan inenler şarkılar hatta danslarla bu mutluluğu paylaştılar. Bu organizasyon günlerce sürmüştü. Acun Ilıcalı havada da Survivor’u kazanmak için gerçek bir mücadele vermişti. Hem bürokrasi ile mücadele etmiş hem de organizasyon kusursuz olsun diye bitkin düşmüştü.

Dominik harekâtı
Acun Ilıcalı’nın özel uçağının kaptan pilotları Tolga Gül ve Mert Eroğlu, çevredeki adalarda çalışan Türk vatandaşlarını, THY uçağının kalkacağı bölgeye getirdi.

İNSAN TARAFI HEP ÖNDE

Nasıl bir iştir bu. Adam 35 derece sıcakta futbol oynuyor. Voleybolda kendini kaybediyor. Basketi ayakla bile atıyor. Bazen yerden yuvarlanıyor. Hatta sakatlanıyor. Bir televizyon kanalı yönetiyor. Yabancı kanallara bir sürü iş yapıyor. Dominik’te Survivor’ı bizzat sunuyor, sistemin başında duruyor. Nisa adlı yarışmacının kaprisleri ile boğuşuyor. Yarışmacıların kavgalarında araya giriyor. Yayınlar yapıyor. Instagram’da milyonluk rekorlar kırıyor. Onlarca çalışanın sorunları ile tek tek ilgileniyor. Yardım için her fırsatta kolları sıvıyor. Yanında olan güzel küçük kızına mutlaka zaman ayırıyor. Sürat yapıyor. Tehlike ile sürekli dans ediyor. Her şeye ve her şeye olan merakından vazgeçmiyor. Elbette para kazanıyor. Kazandıkça kendini kaybetmiyor. Mutlaka paylaşıyor. İnsan tarafını hep önde tutuyor. Kimsenin dokunmasına izin vermiyor.

BOŞ KOLTUK ÖNERİSİ KARŞILIK BULMADI

Uçaklarda iki yolcu arasında bir koltuğun boş bırakılması elbette yararlı. Ama genel olarak havayolu şirketleri bu durumun şirketleri iyice zora sokacağı görüşündeler. Bir koltuğun boş uçulması demek bir uçakta dolulukların en fazla yüzde 67 oranına ulaşmasını sağlıyor. Böyle bir durum ise maliyetleri arttırıyor ve gözler bilet ücretlerine dönüyor. Amerika’da Ulaştırma ve Altyapı Meclisi Başkanı Peter DeFazio, havayollarını COVID-19 salgını arasında uçakta sosyal mesafeli politikalar uygulamaya çağırıyor.

Dominik harekâtı

MEKTUP YAZDI

14 Mayıs tarihli bir mektupta DeFazio, üyelerini uçakta insanlar arasında bir açık koltuk bırakmaları için havayollarında etkili kuruluşları baskı yapmaya çağırdı. Ayrıca büyük havayolu şirketlerine de birer mektup yazdı. Ancak DeFazio’nun istediği sosyal uzaklığa sıcak bakılmadı. Amerika dışında Avusturalyalı havayolu şirketi Qantas ve Air France bu isteğe daha yolun başında uymadılar. Birçok havayolu şirketi mektuba cevap bile vermedi. Havayolları arasında ortak görüş bütün yolcuların maske takması. Uçakta hijyen şartlarının korunması ve temizlik konusunda mutabakat var. Ama bir koltuğun boş bırakılması hiç uygulanmayacak gibi geliyor.

MASKE ZORUNLU

Yolcu alımını ve yolcunun uçaktan ayrılmasında sosyal mesafenin korunması için Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyelerinin havacılık şirketlerince zorunlu uygulamaya dönüşmesi isteniyor. Yolcuların terminallerde, uçakta mutlaka maske takacakları ve maskesi olmayanlara ücretsiz temin edileceği önerileri uygulamaya alınıyor. Tüm havayollarının haziran başı ve ortasından itibaren uçuşları başlatacakları biliniyor. Bunun için de alınan tedbirlerin denetlenmesinde terminal işleticileri ve havayolları yönetimleri sorumlu olacak. Uygulama aksaklıkları da cezalandırılacak.

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp