Top
Uğur Cebeci

Uğur Cebeci

ucebeci@hurriyet.com.tr

10/04/2019

İstanbul’un Kuzey Yıldızı

YUKARIDAN bakıyorum. 11 saate yakın süren Singapur uçuşu bitmek üzere. Koca Boeing 777-300ER uçağı İstanbul Havalimanı için alçalıyor. 143 kapı ile bu kent artık dünyanın dört bir yanına kuzeyden açılıyor.

Kentin kuzeyi, kentin yeni kapısı olmuş. Flightradar24’ten izliyorum. Atatürk Havalimanı’nda neredeyse uçak görünmüyor. Operasyona kapanmış. İstanbul Havalimanı’na havada sıralanmış uçaklar birbiri ardına yaklaşıyorlar. Ama Flightradar24 gibi sitelerden yerde hiçbir şey görünmüyor. Aşağısı sanki bir tarla. Bu gizliliğin nedenini bilmiyorum.

Henüz tam kapasite uçuşlar yapılmadığı halde müthiş bir hareketlilik başlamış.

İstanbul’un Kuzey Yıldızı

MANUEL YAKLAŞMA

Bize de iniş izni veriyorlar. Uçağımız hızla alçalıyor. Pist aydınlatması mükemmel ötesi. Kaptan pilotumuz, Pilotlar Derneği (TALPA )Başkanı Hüseyin Murat Ersol harika bir iniş yapıyor. Uçağın köprüye ulaşması 38 dakika sürüyor.

Uçaklar indikten sonra köprüye yanaşırken elektronik olarak yanaşmayı sağlayan sistem aktif değil. Onun yerine yerde teknisyen uçağı manuel olarak yanaştırıyor. Sistem 29 Ekim’deki açılıştan bu yana aktif edilemedi.

Kapı kapatıp pist başına geliş yani toplam taksi süresi yolcunun hangi köprüden bindiğine göre ciddi fark ediyor. 20 ila 30 dakikaya ulaşan taksi süresi var. İnişten sonra, eğer batıdaki piste inildiyse daha da uzuyor. THY henüz tam kapasite uçmuyor. Yine de mükemmel bir operasyon için çok iyi. Pist yüzeyleri tam anlamıyla kaymak gibi. Uçağın yürüdüğünü anlamıyorsunuz.

Keşke diyorum iki pisti terminalin aynı tarafında yapmasalardı. Biri diğer yanda olsaydı. Ama hem inşaatı yapanlar hem işletici olunca elbette böyle yaparlardı. Çünkü diğer pistin yanına inşaat yapmanın başka sakıncaları olacaktı. Operasyondaki pist FOD dediğimiz tehlikeli taş topraktan nasibini alacaktı. Uçak motorlarına girecek, arızalar birbirini izleyecekti.

Şimdi baktığımda doğru yapmışlar ama terminalin diğer tarafındaki pistin bence acelesi var. Bir an önce biterse operasyon çok daha rahatlayacak. Gerçi şu anda iki pistte aynı anda operasyon yapılıyor. Kısa süre sonra işi yönetenlerin tecrübeleri ve kendilerine güvenleri artacak. Ve umarım taksi süreleri daha kıvrak ve hızlı olacak. Ama özellikle beni mutlu eden, bagaj geliş süreleri çok kısa ve konveyör alanları yüksek tavanlarla mükemmel hacimler olmuş.

EVET PAHALI

Terminale giriyorum. Çok büyük. Derinlikler, genişlikler çok büyük. Ürkütmüyor ama hakimiyet duygunuzu zorluyor. Keşke bu kadar büyük tek terminal yerine iki daha küçük terminal olsaydı. Hem de birini sadece THY kullanırdı. Ama artık bunu tartışmanın mantığı yok. Yapılacak tek şey, terminal içini iyi yönetmek ve insanı ürkütmesinin önüne geçmek.

Belki 70 yaş üzerindekiler için yürüyen bantlar bile yorucu olabilir. Bedava elektrikli araçla gitme olanağı sağlanabilir. Bir de belirli aralıklarla duvarlar içine defibiratör, yani gerektiğinde şok uygulayan kalp cihazlarından konabilir. Ya da sağlık ekiplerinin bir yerde değil sürekli ring yapmasını sağlamak gerekir.

Yeni havalimanı yiyecek içeceği pahalı. Duty Free alanlarındaki fiyatlar Atatürk Havalimanı’ndakinden çok farklı değil. Gümrüksüz satış mağazalarındaki fiyatlar birçok Avrupa ülkesi havalimanından daha ucuz. Ortadoğu ve Asya’ya göre pahalı.

İstanbul’un Kuzey Yıldızı

Yiyecek içecek fiyatlarından şikayetler gelmeye başladı. Elbette dünyanın her yerinde havalimanlarında fiyatlar biraz yüksek oluyor. Ama bizdekini iyi ayarlamak gerekiyor. Çok büyük yatırım yapıldığında yapımcılar ve yine işi üslenen işleticiler geri dönüş ve borçların ödenmesi için biraz daha sert davranıyorlar. Yine de yiyecek içecek fiyatları, yani en alternatifsiz olan şeyler için rakamlar gözden geçirilmeli. 

ULAŞIM NASIL?

Gelelim ulaşıma... İyi tanıtım yapılmadığı için kuzey kapımız endişe veriyor. Bütün otobüs güzergahları iyi tanıtılmalı. Defalarca anlatılmalı. Taksilere özel müfettişler yolcu gibi binip çok sık denetim yapmalılar. Ortaya çıkan sorunlar gizlenmemeli ve teşhir en etkili yöntem olarak seçilmelidir. Havalimanına toplu ulaşımda HAVAİST veya İETT otobüsleri yolcuları iç hat düşüncesi ile 2 ve 3 numaralı kapıların önünde indiriyor. Yolcular yönlendirilmediği için bu kapılarda yoğunluk yüksek. Diğer kapılar ise boş. Ana terminal kapısında yer alan güvenlik kapılarında hassasiyet derecesi çok yüksek. Kapıdan geçip ötmeyen, aranmayan yolcu yok gibi. İlk günlerde HAVAİST ile terminale gelen pilotlar, kabin memurları uçaklarına geçemedi. Sonrasında THY anlaşma yaptı. Terminal ile Uçuş Merkezi arasında shuttle servis başladı. 

YOLLAR KARANLIK

Mesele sadece havalimanı çevresi değil. Gelinen bağlantı yolları ve özellikle Kuzey Marmara otoyolu bazı bölümleri aydınlatılmış bazı bölümleri karanlıkta. Yol kenarlarındaki bariyerlere gömülü kedi gözleri kendilerini göstermekten aciz. Yağışlı, sisli havalarda yeni havalimanı çevresinde ciddi kazalar olabilir. Bir de insanların geç kaldım-kalma korkusu dikkatleri dağıtıyor. Bir an önce havalimanına gitme isteği ve yeni yollar kaza riskini arttırıyor.

ÇÖZÜM METRODA

Yeni bir keşke... Metro istasyonu keşke terminalin altına girebilseydi. Metrodan inenler hemen yürüyen merdivenler yada asansörlerle check-in adalarına ulaşabilselerdi. Ama sanırım açılış yaklaştıkça bina ile arasındaki düzen gözden geçirilerek daha kolay bir transfer düzeni sağlanacaktır.

Bu kadar büyük bir havalimanında başlangıçta aksaklıklar olması doğaldır. Sanırım birkaç ay içinde sistem oturacaktır. İmalattan kaynaklanan sorunlar, revize edilenler bir süre sonra sistemi rahatlatacaktır.

İstanbul’un Kuzey Yıldızı

SON UÇUŞ SON YOLCU

O Gün, 6 Nisan. Atatürk Havalimanı’nda hayat satır satır bitti.

Uçuş bilgi panolarında silinen bir uçuşun yerine yenisi gelmedi.

Dış hatlar koridorlarında sessizliği sadece evlerine giden çalışanların hıçkırıkları bozuyordu. Yiyecek içecek alanlarında, gümrüksüz satış mağazalarından çalışanlar birbir ışıkları söndürüp ayrıldılar.

219 numaralı kapıda (gate) Atatürk Havalimanı’ndan yapılan son uçuş TK54 İstanbul–Singapur Changi arasındaki sefer için bir tören düzenlenmişti. Törende THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ile TAV Havalimanları Holding CEO’su Sani Şener’in helalleşmeleri duygulu anlar yaşattı. El sıkıştılar ve sadece İstanbul’da yollarını ayırdılar. Bu son uçuşun son yolcusu oldum.

Uçağımız Boeing 777-300ER yolcularını almaya başladı. Yolcuların neredeyse yüzde 90’ı yabancı yolcu idi. Kimi sadece Singapur’a kimi Uzakdoğu’nun değişik ülkelerine, kimi de Singapur üzerinden Avusturalya’ya gidiyordu.

Atatürk’ten yapılan son uçuşun Sorumlu Kaptan Pilotu Özkan Erol dünya pilotlar dergisinin kapak fotoğrafı gibiydi. Yardımcı pilotlar (First Officer) Burtay Lüleci ve Mehmet Ali Küçük sanırım şirketin en iyileri listesinin üstlerindeydiler.

Purser ise tanıdığım en özel Kabin Amiri Özgül Akyar, göz ucu ile bütün kabini idare eden ama hiç hırçınlaşmadan sistemi yöneten özel bir hostesti. Birlikte uçtukları arkadaşları Deniz Bağrıaçık, Özlem Dilbay, Senem Dikilitaş, Onur Direk, Rüya Özgen Güvensin, Cemre Ergüzel, Tuğba Cansu Bahçekapılı, Pınar Tuğba Işık, Cansu Özdemir, Yasemin Hacıoğlu, Furkan Turhan, Tatiana Madan, ve uçan şefler Burak Esit ile Mert Gürses yolculara harika bir uçuş yaşattılar.

Kalkış saat 02.00 olacaktı ama tören, Bakanın kuleden uçağa seslenişi derken 02.46’da teker kestik. Yani alışkanlıklarımızdan, anılarımızdan biraz zor ayrıldık. İstanbul’u selamlayıp rotamıza girdik.

Aşağıya baktım. Bütün kuşlar birbir göç etmişti. Geride kalanlar kargo uçakları, özel iş jetleri falandı. Tam 10 saat 10 dakikalık uçuşta kaptan pilot kalkış gecikmesini havada kapattı.

SİNGAPUR’DA KARŞILAMA

Singapur Changi Havalimanı İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan gelen son yolcu uçağını karşılamaya hazırlanmıştı. Kaptan neredeyse bütün zamanların en güzel inişlerinden birini yaptı. Alkışlar bir vedanın sonundaki sessizliği bozdu. İyi de oldu, hüzün yerini başka bir dünyaya bıraktı.

THY’nin Singapur müdürü ki, daha önce görev yaptığı Budapeşte’deki başarıları nedeniyle Macaristan üstün hizmet madalyası sahibi Levend Arısoy bizi karşıladı. Yolculardan isteyenler kaptan ve kabin memurları ile fotoğraf çektirdiler. Bu uçuşun anısına hepsine tek tek hediyeler verildi. Çekilen fotoğrafların bile orada karta basılmışları yolcular ayrılmadan sunuldu. Harika bir pasta yapılmıştı. Ekip ve katılımcılar birlikte kestiler.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp