THY’nin yeni ikram lansmanında, Do&Co’nun hazırladığı kuru fasulye ya da pirzolayı tatmıştım. Lezzetleri damağımdaydı. Aklıma işlemişti. Bu kez bir Singapur uçuşunda bu yemeklerin çoğunu 10 bin metrede test etme imkânına kavuştum.

Yerde imal edilen yemek uçakta lezzet değişimine uğrar. 10 bin metrede kabin içindeki havanın farkı, yemeklerin ısıtılmalarındaki doğrular-yanlışlar, ikramın lezzetini, kıvamını değiştirir.
Do&Co’nun patronu Attilla Doğudan, uçak ikram pazarında yola çıkarken bunu iyi fark eden bir iş adamı ya da gurme. Çünkü aşağıda büyük titizlikle hazırlanan yemeğin yukarıda özellikle ısıtmada uğrayacağı talihsizliklere karşı gardını almıştır.
Bu yüzden özellikle uzun uçuşlarda uçan şefler dönemi başlatıldı. Sonra orta menzil-orta kapasiteli uçaklarda uçan servis şefleri devreye girdi. Böylece Do&Co özellikle ısıtma hatalarından oluşabilecek talihsizlikleri kesesinden para harcayarak kontrol altına aldı.

İŞTE UÇUYORUM VE YİYORUM

Benim çok yetenekli bulduğum, işinin aşığı uçan Şef Kürşat Rıza Bülbül ile Singapur’a uçtum. Daha Türk hava sahasını terk etmeden yemekler birbiri ardına gelmeye başladı. Kuru fasulye ancak bu kadar lezzetli olabilirdi. İyi ısıtma sayesinde su kaybı en aza inmiş, geleneksel lezzeti yerindeydi. Pirzolalar içleri sulu, lezzet kaybı neredeyse yok denecek kadar azdı. Makarna ve balık da aynı özellikleri taşıyordu. Salatadaki soslar mükemmel ötesindeydi. Tatlılar arasında hoşmerim bulunmasını acaba yabancılar nasıl karşılar? Bu sorunun cevabını kalkıp koridorda yürürken aldım. Kanadalı bir yolcu, neredeyse iki yolcunun yiyeceği kadarını bitirdi. Kürşat ona peynirden bu tatlının nasıl yapıldığını detayları ile anlattı.

ASİT ORANINA DİKKAT

THY’nin portakal suları çok asitli. Mide sorunu olanlar dikkat etmeli. Ama Allah’tan limonata ve diğer hoş geldiniz içecekleri ve de tabii ki ayran çok iyi oluyor. İçki yelpazesi ile mükemmele yakın, doğru şarap seçimleri yapılmış. Uygun mantarlı şişeler ve kalkış öncesi açılarak yapılan havalandırma şarapların kalitesini kabinde doğru sunulmasını sağlıyor.
Bir tek özellikle ve çok keyifli olan mum ışığında yemek yenirken kabin içi ışıklarının biraz kısılması gerekiyor. Gerçi benim uçtuğum uçaktaki Purser yani kabinin lider hâkimi Ahu Dibek bunu yaptı ama özenle bunun üzerinde durulmalı.
Bu arada gidişte Mesul Kaptan Pilot Metin Kezer ve dönüşte Mesul Kaptan Pilot Mustafa Akman öyle bir uçuş gerçekleştirdi ki size anlatamam. Yolcunun bilgilendirilmesinden iniş ve kalkıştaki profesyonelliklerine kadar çok etkilendim. Himalayalar üzerinden geçilirken bile var olan değerlerin çok altında bir türbülans yaşadık. Turkish Do&Co’nun tabak çanak seçiminde iri ürünler tercihi biraz sorun yaratıyordu. Özellikle yemekten sonraki kahve ikramındaki fincan altlığı abartılı ve hiçbir yere sığmıyordu. Fincanların tutuma yeri, eski Kıbrıs pazarlarından aldığımız ucuz ürünler gibi. Metal olan parça fincandan fazla ısınıyor. Neyse kaptanlar sayesinde türbülanslı bölgelerde bu iri ürünler başımıza bela olmadı.

DÖNÜŞTE YEMEKLER ENDONEZYALI ŞİRKETTEN

İstanbul’a dönerken yine Do&Co’nun yaptığı mönü vardı elbette ama yemekler doğal olarak Endonezyalı bir ikram şirketinde imal edilmişti. Jakarta merkezli şirket bizim aşçıların lezzetlerini yakalamak için çok uğraşmışlar belli ki. Balık ve makarnada yakalamışlar. Hataları sadece humustaydı.  O kadar kusur olur. Sebebi nohut farklı, tahin farklı... Dönüşte uçağın Purser’ı Didem Demirkol’un kabindeki varlığı bence bir ayrıcalıktı.
Elbette hem business hem de ekonomi sınıfı yemeklerini denedim. A330-300 tipi uçaklarla yapılan bu iki uçuşta özellikle ekonomi sınıfındaki yemeğin lezzeti çok iyiydi. Hem köfte hem de cacıktan tutun da salataya kadar harikaydı. Üstelik çok doyurucuydu. En önemlisi kabin ekibi çok hızlı hareket etti. Dönüş uçuşunda tüm kabinin hızla yemek servisine doyması doğru zamanlama ile gerçekleşti. Tabii uçuştaki kahvaltı ikramındaki seçeneklerde diyet yapandan çok istekliye kadar geniş bir yelpazede sunuldu.
Gitmeden önce açılışında bulunduğum İstanbul Lounge, yani özel CIP salonun yeni bölümü alt katta gözleme de yedim. Yolcular alt katta yukarıda bolluk yok sanıp pek aşağı inmiyorlar. Bunu ağırlıklı olarak Türk yolcular yapıyorlar. Sakın ha, çok şey kaybedersiniz. Aşağıdaki bolluk dünyadaki hiçbir özel yolcu salonunda görülmemiş cinsten. Mantıdan sigara böreğine, çeşit çeşit zeytinyağlılardan omlete ya da simit, peynir, Trabzon tereyağına kadar her şey var. Yakında bu salonun bir örneği Moskova’da sonra Londra, Paris ve New York’ta da açılacak. Bence havayolu pazarının insafsız rekabetinde THY’nin ürkütücü bir silahı bu salonlar…
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu hem de Genel Müdür Temel Kotil bir defa bu ikram işinin rekabette güçlü silah olduğuna inanmışlar. Zaten onların odalarına gittiğinizde de yine Do&Co ikramı ile karşılaşıyorsunuz. Çok mütevazi olmasına karşın mükemmel sunumlar buluyorsunuz.
Doğru bir uçak, imalatçının belirlediği zamanında bakım, iyi eğitimli- yolcusuna özen gösteren iyi bilgilendiren kaptan pilotlar ve ikinci pilotlar, iyi kabin ekibi, hızlı çalışan yer personeli bu zincir aradaki pazarlamacılarla doğru bir sistemi oluşturuyor.  Kabin içindeki çok lezzetli yemekler, ikramın değerini şirketin doğrudan marka değerine taşıyor.
Ne denebilir ki, iyi uçuşlar bu zincirlerle gerçekleşiyor.

Singapur aktarma noktası olacak

THY’nin uzun yıllardır uçtuğu Singapur hattının başarısında Cengiz İnceosman’ın büyük katkısı var. Almanya’da yetişen Singapur Müdürü Cengiz İnceosman, 3 yıldır Singapur’da. Operasyonun büyümesi ve ortak seferlerin yapılması için büyük çaba harcıyor.
İstanbul’dan Singapur’a gelen THY’nin Airbus A330-300’ü, Changi Havalimanı’ndan Jakarta’ya devam ediyor. Pazar dağılımı yüzde 50-50. Bu yılsonuna doğru filodaki geniş gövdeli uçakların artmasıyla birlikte Singapur ve Jakarta’nın ayrılması planlanıyor.
Başta Singapur Havayolları olmak üzere Jetstar gibi şirketlerle yapılan anlaşmalar ortak uçuşlarla THY’nin bölgeye yolcu dağıtmasını sağlıyor. Önümüzdeki günlerde bu anlaşmaların kapsamı genişleyecek. Singapur THY için önemli bir aktarma noktası haline gelecek. Buradan Manila, Avustralya, Phuket gibi henüz uçulmayan noktalara daha fazla yolcu taşınacak. Kuşkusuz Star Alliance ittifakında buluşan THY ve Singapur’un ortak operasyonu başta Körfez’deki havayolları olmak üzere dikkatle izleniyor.