İLK adım, Erdoğan ve Obamanın halen tam olarak anlaşılamamış o telefon görüşmesini yaptıkları gün atıldı:
19 Şubat 2014te. O gün Fas ve Hollanda, Türkiyenin ABD ile eşbakanlığını üstlendiği Küresel Terörle Mücadele Forumunda sessiz sedasız bir alt komite kurdular: Yabancı Savaşçılar Projesi.
Washington bu konuda uzun süre bir açıklama yapmadı. Ancak 26 Martta, Obama Avrupayı gezerken Beyaz Saray yeni inisiyatifi ilk kez duyurdu. Ve böylece Suriyenin, ükedeki cihatçılar nedeniyle şubat başında Amerika tarafından açıkça ululsal güvenlik tehdidi olarak sayılmasından sonra, yabancı savaşçılar meselesi ilk kez uluslararası düzeyde bir girişime konu oldu.
*
SORUN, zannedildiğinden çok daha büyük. 20 Martta Türkiyede olanları hatırlayacaksınız. Suriyeden gelen ve yabancı savaşçı tanımına uyan üç kişi, Niğdede girdikleri çatışmada bir astsubay ve bir polisi şehit ettiler. Yani ABDden önce bir defa bu Türkiyenin ulusal güvenlik meselesi. O yüzden Türkiye de yeni kurulan bu yapının en önemli ayaklarından biri. Nasıl?
Meseleyi konuştuğum, Amerikan Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele masasından Rhonda Shore, Türkiye ile bu konuda çok yakın bir koordinasyon yürüteceklerini söyledi. Suriye sınırında bu konuda herhangi bir merkez kurulacak mı ya da hangi somut adımlar atılacak, henüz belli değil. Ancak Ankara, mücadelenin göbeğinde.
*
PEKİ niye Hollanda ve Fas? Yabancı savaşçı akışının Avrupa ve Kuzey Afrika ayağını kontrol etmek için. Shore, geçen hafta 2-3 Nisanda Fasın başkenti Rabatta yapılan Küresel Terörle Mücadele Forumu toplantısında da konunun kapsamlı biçimde ele alındığını anlattı. Ve söylediği şu oldu: Suriyede hem içeriden dışarıya hem de dışarıdan içeriye olan yabancı savaşçı akışından endişeliyiz. Anahtar rolü taşıyan ortak hükümetlerle amaca odaklı çabalara angaje olduk.
Amerikan Hükümeti bu işe o kadar önem veriyor ki, özel temsilci bile atadı. Büyükelçi Robert Bradtke, bundan sonra Yönetim içinde Suriyedeki cihatçılar meselesinin koordinasyonunu yürütecek. Shoreun verdiği bilgiye göre Ankara dışında Bradtkenin bu konuda yakın çalışacağı diğer başkentler ise Stockholm (İsveç), Paris (Fransa), Brüksel (Belçika), Tiran (Arnavutluk), Priştine (Kosova) ve Saraybosna (Bosna Hersek). Uluslararası savaş suçlarını görüşen mahkemenin merkezi Lahey bir diğer ayak.
*
AÇIKÇASI bu konu uzun süre Washingtonda Türkiyeye yönelik en sert eleştirileri konularından biriydi. Hatta 16 Mayıs 2013 Obama-Erdoğan görüşmesinde de Amerikalıların Türklere Suriyeye yabancı savaşçı akışına izin vermeyin dediği biliniyor.
Ama Yönetim, özellikle geçen eylülden beri Türkiyenin bu konuda attığı adımlardan memnun. Üst düzey bir yetkilinin bana teyit ettiği kadarıyla, Türkiye artık daha duyarlı. Özellikle de bu savaşçıların çoğunluğunun toplandığı Irak ve Şam (Levant) İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı.
*
PEKİ kim bu yabancı savaşçılar?
Suriyede bugün El Kaide bağlantılı iki örgüt gözüküyor. Bunlar El Nusra Cephesi ve IŞİD. Amerikalılar, IŞIDin içinden çıktığı Irak El Kaidesini 2004te terörist ilan etmişti. El Nusra da Aralık 2012de listelendi. Ayrıca hem IŞİDin lideri Ebu Bekir El Bağdadi hem de Nusranın başındaki Muhammed El Cevlani, Washington tarafından terörist listesine alındı. Suriyedeki bu grupları yakından izleyen ve Yönetime de bu konuda bilgi sunan Barak Barfi, bugün Nusranın 6 bin savaşçısı olduğunu söylüyor. Üst düzey bir Amerikan yetklisinin bana verdiği bilgiye göre IŞİDde de ayrıca 7 bin kişilik bir güç var.
İlginç olan, bu iki grup özellikle ülkenin doğusu Haseke ve Deyrezzurda çatışıyorlar. IŞİD, birçok bölgeden çekilip Rakkada kaldı. Yabancı savaşçıdan ziyade Suriyelilerin katıldığı Nusra ise daha yaygın. Ve İslami Cephe gibi radikal eğilimler içeren grupları barındırsa da El Kaide sayılmayan diğer muhalefet örgütleriyle daha çok yardımlaşıyor. En önemlisi de... Amerikan kaynaklarına göre IŞİD rejimle hiçbir şekilde çatışmıyor. Ama Nusra çarpışıyor.
*
BAŞKA bir dinamik var şimdi Suriyede. Ve genel olarak baktığınızda da, Türkiye ve ABD, Suriye konusundaki farklılıklarını yavaş yavaş aşıyorlar. Biraz Washington yaklaşıyor biraz Ankara. Bir şeyler pişiriyorlar.