BEŞ ay içinde Türkiye’nin başkentinde, yani güvenlik önlemlerinin “teorik olarak” en üst düzeyde olduğu varsayılan şehrinde üç bomba patladı.

n

 

n

Birincisinde 102 can, ikincisinde 29 can kaybedildi. Pazar günü patlayan üçüncü bomba ise şimdilik 37 can aldı.

n

 

n

Toplam 168 kayıp can ve 432 yaralı.

n

 

n

Sur’dan, Cizre’den, Silopi’den her gün gelen şehit haberleri ile birlikte topyekûn bir savaşı andıran dehşet panoraması.

n

 

n

***

n

 

n

Şimdi biraz empati yapın. Kendinizi Fenerbahçe’nin hocası Pereira’nın veya Robin Van Persie’nin yerine koyun.

n

 

n

Veya Galatasaray kalecisi Muslera yahut Beşiktaşlı Gomez gibi düşünmeye çalışın.

n

 

n

Şiddetin “Ş”sini bile unuttukları şehirlerden, hayatların içinden çıkıp gelmişler.

n

 

n

Dil bilmeseler bile her gün televizyonlara, gazetelere yansıyan şiddeti hissedebiliyorlardır.

n

 

n

Acaba eşlerine, çocuklarına nasıl anlatıyorlardır.

n

 

n

“EVE DÖNELiM”

n

 

n

ŞU anda evli ve çocuklu yabancı futbolcuların evlerinde Ankara faciası konuşuluyordur.

n

 

n

Türkiye’deki siyasal gerginlik ve kanlı savaş manzaraları tartışılıyordur.

n

 

n

Kadınlar pratiktir.

n

 

n

Özellikle de çocuklarının varlığı söz konusu olduğunda daha kararlıdır.

n

 

n

Bunların çoğu şimdi kocasına “Bırak bu takımı, ülkemize dönelim” diye baskı yapıyordur.

n

 

n

Avrupa’da huzur içinde ülke mi yok? Silahın, şiddetin hayata gölge düşürmediği başka bir şehre gidelim.

n

 

n

Orada oyna futbolunu.

n

 

n

Biz de huzur içinde maçtan dönüşünü bekleyelim.

n

 

n

Karısından veya ülkesinde bıraktığı yakınlarından gelecek böyle bir baskıya aldırmayacak erkek tanımıyorum.

n

 

n

Hele huzur içindeki Batı’daki şehirlerden birinden gelmişsen, hele şiddeti sadece sinema filmlerinden biliyorsan, kimse seni tutamaz.

n

 

n

***

n

 

n

Nitekim ilk itiraz Fenerbahçe’nin hocası Pereira’dan geldi.

n

 

n

Eşi Fatima Silva ile konuştuktan sonra hissettiklerini ve düşündüklerini gazeteciler ile paylaştı.

n

 

n

“Bu şartlarda Türkiye’de kalmanın anlamı var mı bilmiyorum” dedi.

n

 

n

Belli ki Aziz Yıldırım ile görüştükten sonra bir karar verecek.

n

 

n

Sözleşmesini tek taraflı bozup “Ben bu şiddet ortamında çalışamam” derse kimse de onu suçlayamaz.

n

 

n

NE DİYECEKSİN?

n

 

n

AYNI sendromu yaşayacak olan cümle yabancıların muhatabı kendi başkanlarıdır.

n

 

n

Tamamına yakını “Şiddet belli bölgelerde yaşanıyor, buralara gelmez” diyecektir.

n

 

n

Hükümetin bu şiddetin hakkından geleceğine dair teminat verecektir.

n

 

n

“Siz topunuzu oynayıp, paranızı almaya bakın” diye oyuncusuna moral verecektir. 

n

 

n

Birebir konuşmalarda ikna olmuş gibi görünen bu futbolcular, hanelerine dönüp karıları ile baş başa kaldıklarında sorunu yeniden yaşayacaklardır. 

n

 

n

Şiddete, iç savaşlara, teröre şerbetli Afrikalı futbolcular ile Rusya, Ukrayna gibi bize benzer şartları tadan ülkelerin futbolcularından başkasını zorla tutamazsın. 

n

 

n

Giden gidecektir. 

n

 

n

Bundan sonra gelecek olan da “Senin ülkende hayati risk var” deyip bugün aldığının iki katı para isteyecektir.

n

 

n

Ankara’da üçüncü kez patlayan ve hepsinden çok acıtan bombayla birlikte profesyonel futbolumuz da yeni bir dönemece girmiştir.

n

 

n

Virajı alıp sağ salim yola devam mı edeceğiz, şarampole mi savrulacağız

n

 

n

Allah bilir.

n

 

n

***

n

 

n

Pazar günü hem Fenerbahçe’nin hem Galatasaray’ın maçları vardı.

n

 

n

Onlardan daha fazla ilgi çeken bir de Eskişehir-Akhisar maçı yaşandı. Futbol konuşulamadı.

n

 

n

Bir yanda hayatını kaybedenlerin yakınları, bir yanda da puan kaybedenlerin taraftarları vardı.

n

 

n

Elbette birincisine ağlayacaktık.

n

 

n

Şartlar bu olunca Türkiye’de futbolun nabzını tutan Maraton programı bile yapılamadı.

n

 

n

Şansal Büyüka “Bu gece kimsenin futbol konuşacak hali yok, Allah milletimizi korusun” deyip ekranı karartırken haklıydı.

n

 

n

Allah bir daha böyle bir futbol pazarı yaşatmasın.

n

 

n

(*) Ankara’daki patlamada babasını kaybeden Galatasaraylı Umut’a ve ailesine başsağlığı dileriz.