Top
Sedat Ergin

Sedat Ergin

sergin1@hurriyet.com.tr

02/04/2022

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini onaylamıyoruz ama savaştan ABD-NATO’yu sorumlu tutuyoruz...

İşgal Türk kamuoyunun Rusya ve Batı’ya bakışını hangi yönde etkiledi? Toplum bugün Ukrayna topraklarında sürmekte olan savaştan kimi sorumlu tutuyor? Türkiye’nin savaş karşısında resmi düzeyde izlediği denge politikasının ve yaptırımların dışında kalma tercihinin kamuoyunda destek oranı nedir?

Zaman zaman çalışmalarına bu köşede yer verdiğimiz MetroPoll kamuoyu araştırma şirketinin geçen mart ayının ortasında, savaşın üçüncü haftası sırasında yaptığı kamuoyu yoklaması bu sorulara yanıt arıyor.

Baştan belirtmeliyiz ki araştırmanın ortaya koyduğu en çarpıcı sonuç, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yüzde 83.8 gibi bir çoğunlukla onaylanmamasına karşılık, toplumun geniş bir kesiminin yine de bu savaştan dolayı ABD ve NATO’yu sorumlu tutmasıdır.

Buna göre, ankete katılanların yüzde 48.3’ü “Ukrayna’da yaşanan durumdan kimi sorumlu tutuyorsunuz?” sorusuna “ABD-NATO” yanıtını verirken, “Rusya” diyenlerin oranı yüzde 33.7’de kalmış. Ukrayna’yı sorumlu görenlerin oranı yüzde 7.5.

Burada dikkat çekici olan nokta, doğrudan işgale ilişkin soruda Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesini “haklı bulduğunu” belirtenlerin oranının yüzde 12.2 çıkmış olmasıdır. Fikri olmayan ya da yanıt vermeyenlerin oranı ise yüzde 4’tür.

TÜRKİYE’NİN ÖNCELİĞİ RUSYA-ÇİN DİYENLERİN ORANI GERİLEDİ

Hatırlanacaktır, geçen ocak ayı sonunda MetroPoll’ün ocak ayı araştırmasına dayanarak, toplumda Türkiye’nin dış ilişkilerinde önceliğin Rusya-Çin tercihine verilmesini savunanların, AB-ABD seçeneğini savunanları geride bırakmış olmasını ve bunun dış politikaya dönük sonuçlarını iki ayrı yazıda değerlendirmiştik.

Ocak ayında “Önceliğimiz Rusya-Çin olsun” diyenler yüzde 39.4 çıkarken, AB-ABD tercihini gösterenler yüzde 37.5’te kalmıştı. Fikri olmadığını beyan edenler ya da yanıt vermeyenler ise yüzde 23.1 dolayındaydı. Bu kuruluşun araştırmalarında ilk kez Rusya-Çin seçeneği birinci çıkmıştı.

Göze çarpan bir gelişme, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin hemen ertesinde bu oranların AB-ABD tercihini öne çıkaracak şekilde değişmiş olmasıdır. Aynı soru karşısında önceliği AB-ABD seçeneğine verenler bu kez az bir farkla yüzde 39.3’e yükselirken, Rusya-Çin diyenlerin oranı yüzde 10 puanlık bir düşüşle 29.5’e gerilemiştir.

İlginç olan husus, Rusya-Çin seçeneğinden uzaklaşanların çoğunun ABD-AB’ye yönelmekten çok “Fikrim yok” çizgisine geçmeleridir.

Altı çizilmesi gereken bir eğilim, “Türkiye’ye yönelik en büyük tehdit” algısında ABD’nin yüzde 51.7 ile birinci gelmesidir. Bu soruda Rusya 19.4 ile ikinci geliyor. Rusya bu başlıkta geçen ocak ayında yüzde 5.1 gibi çok düşük bir oranda görünürken, birden yüzde 19.4’e yükselmiştir. Bu sıçramada Ukrayna’yı işgal etmesinin etkisi açıkça okunabilir.

HER ŞEYE RAĞMEN NATO’YA DEVAM

Şimdi bir başka önemli konuya geçelim. Toplumda savaştan öncelikle ABD ile birlikte NATO’nun sorumlu tutulmasına karşılık, Türkiye’nin NATO’da kalması da yine çoğunluk eğilimi olarak beliriyor.

Türkiye’nin NATO üyeliğinin sürmesi gerektiğini belirtenler yüzde 59.6 çıkarken, NATO’dan ayrılmayı savunanlar 27.8’de kalmaktadır. Fikri olmayan ya da yanıt vermeyenler yüzde 12.6 oranındadır.

MetroPoll’ün raporunda NATO’ya verilen desteğin seyri önceki araştırmalar üzerinden 2013 yılından itibaren muhtelif tarihlerden karşılaştırmalı bir şekilde aktarılmıştır. Bu tabloda NATO’ya desteğin genellikle yüzde 50 ile 65 aralığı içinde iniş çıkışlarla seyrettiğini söylemek mümkündür.

ABD’ye duyulan bütün tepkilere ve hatta bu ülkeye dönük tehdit algısının yüksekliğine rağmen kamuoyunda yine de NATO’da kalma yönelişinin baskın çıktığını vurgulamak gerekiyor.

TARAFSIZ KALALIM AMA UKRAYNA’YA İHA/SİHA DA SATALIM

Anketin sonuçları Türkiye’nin bugün Rusya ile Ukrayna karşısında izlemekte olduğu denge politikasının kamuoyunun geniş bir kesiminin beklentisine karşılık verdiğini gösteriyor.

Buna göre, Türkiye’nin savaş karşısında tarafsız kalması gerektiğini savunanlar yüzde 72.9 oranındır. “Ukrayna desteklenmelidir” diyenler 19.1’de kalırken, Rusya’nın desteklenmesi yönünde tutum belirtenler yüzde 2.5’e düşmektedir. Yüzde 5.5, ‘fikri yok/cevap yok’ kategorisindedir.

Tarafsızlık başat eğilim olarak belirmekle birlikte, çoğunluk diğer yandan Ukrayna’ya İHA ve SİHA gibi insansız hava araçlarının satışında bir sakınca görmüyor. Ankete katılanların yüzde 62.3’ü Ukrayna’ya bu silahların satılmasını savunurken, bu satışlara karşı çıkanların oranı yüzde 25.8’de kalıyor. Yüzde 11.9 ‘fikri yok/cevap yok’ görünüyor.

RUSYA TÜRKİYE’YE DE SALDIRIR MI?

Üzerinde durulması gereken önemli bir diğer başlık, kamuoyunda Rusya’dan gelebilecek bir saldırı ihtimaline dönük endişelerin ölçülmesiyle ilgilidir. Katılanların yüzde 60.5’i Rusya’dan bir saldırı beklemediğini belirtirken, yüzde 35.2 Rusya’nın Ukrayna’dan sonra pekâlâ Türkiye’ye de saldırabileceği endişesini belirtmiştir.

Bir başka tespit, Batı dünyasının Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar konusunda Türk kamuoyunun bölünmüş görünmesidir. Katılanların yüzde 44.7’si Batı’nın yaptırım rejimini onayladığını, yüzde 48.5’i ise onaylamadığını ifade etmiştir.

AVRASYACI VE BATI KARŞITI SÖYLEMLERİN ETKİSİ

Araştırmanın bulgularına bakınca, yanıt aramamız gereken soru şu şekilde beliriyor:

Türk toplumu Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline büyük çoğunlukla onay vermezken, savaştan ABD-NATO’yu sorumlu tutanların sayıca Rusya’yı sorumlu gösterenlerden daha fazla olmasında bir gariplik yok mudur?

Kuşkusuz, ABD’ye dönük toplumda zaten var olan olumsuz bakışın burada kayda değer bir faktör olduğu vurgulanmalıdır. Ayrıca, özellikle televizyonlarda yürütülen tartışma programlarında Ukrayna savaşında sorumluluğu ABD’ye atfeden anlatının sıkça tekrarlanmasının kamuoyunun bakışında da önemli bir iz bıraktığı düşünülebilir.

Nitekim araştırmayı yürüten MetroPoll’ün kurucusu ve direktörü Prof. Özer Sencar da şu değerlendirmeyi yapıyor: “Rusya yanlısı kamuoyu önderlerinin, iktidar ve muhalefet medyasının kısmen Avrasyacı kısmen de Batı karşıtı söylemleriyle kamuoyunda böyle bir kanaatin oluşmasında önemli katkıları olduğu söylenebilir.”

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin altını çizdiği bir olgu, savaşın dışındaki bir alanda Türkiye’de ABD ve Batı karşıtı eğilimlerin ne kadar köklü bir şekilde yerleşmiş olduğunu bir kez daha göstermesidir.

Her halükârda, Rusya’nın Ukrayna’yı istilasıyla başlayan savaşın ne kadar süreceği ve nasıl bir seyir izleyeceği soruları da önümüzdeki dönemde Türk kamuoyundaki eğilimlerin şekillenmesi bakımından belirleyici olacaktır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp