Top
Sedat Ergin

Sedat Ergin

sergin1@hurriyet.com.tr

01/10/2022

Yeşiller Partisi’nin yargıdaki büyük kazanımı

Bu süreç geçenlerde Ankara’daki idari mahkemenin İçişleri Bakanlığı’nın işleminde “Hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı” yolundaki kararıyla yeni bir aşamaya geçti.Her yönüyle ilginç bir dosya var karşımızda. Meselenin özü, İçişleri Bakanlığı’nın Yeşiller Partisi’nin kuruluşuyla ilgili evraklar kendisine teslim edildikten sonra gerekli “Alındı Belgesi”ni vermediği için partinin kuruluşunun hukuken bir türlü gerçekleştirilememesidir.Konunun bundan önceki aşamaları ile ilgili olarak 7 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanan “Bir parti nasıl kurulur ya da kurulamaz?” ve 10 Aralık 2021 tarihli “Türkiye’de bir Yeşiller Partisi kurmaya kalktığınızda...” başlıklı yazılarımızda ayrıntı bulunabilir.YASA ‘ALINDI BELGESİ VERİLİR’ DİYORYine de son kararı değerlendirebilmek için hukuki çerçeveyi özet olarak tekrarlamamız gerekiyor; tabii ki önce ilgili Anayasa hükmünü... Anayasamızın 68’inci maddesi “Siyasi partiler demokratik ve siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içinde faaliyetlerini sürdürürler” diyor. Demek ki önceden bir izin alma koşulu yok.Buna paralel bir şekilde ilgili yasa hükümleri de parti kurmayı oldukça kolaylaştırıcı bir içerik taşıyor. 1983 yılında çıkan 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun partilerin kuruluşunu düzenleyen sekizinci maddesinin hükümleri çok açık. Bu maddede, yeni partilerin kuruluşu için gerekli parti programı ve tüzüğü de dahil olmak üzere bütün bilgi ve belgeler tek tek sıralanıyor ve bunların verilmesiyle partinin “Tüzel kişilik kazanacağı” belirtiliyor.Kanunun bu maddesinde “Bilgi ve belgeler alındığı anda, İçişleri Bakanlığınca bir alındı belgesi verilir” deniliyor.Yeşiller Partisi’nin yaşadığı sıkıntı işte bu noktada çıkıyor. Bundan iki yıl kadar önce 21 Eylül 2020 tarihinde yasada sıralanan belgeleri verdikleri halde bu alındı belgesini alamadılar.Başlangıçta İçişleri Bakanlığı dosyada bazı eksiklikler ve düzeltilmesi gereken hususlar tespit edip bunların tamamlanmasını istedi. Bu taleplerin 13 Ekim 2020 tarihinde karşılanmasından sonra alındı belgesi yine verilmedi. Bütün başvurular sonuçsuz kaldı. Bir noktadan sonra bakanlıkla temas da kurulamadı.MAHKEMEDEN ÇIKAN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI Parti kurucuları, bunun üzerine 23 Mart 2021 tarihinde Ankara Sekizinci İdare Mahkemesi’nde Bakanlığı dava ettiler. Ancak idare mahkemesi yetkisizlik kararı verip bu başvuruya hukuk mahkemelerinin bakması gerektiğini belirtti. Bu kez istinaf mahkemesine gidildi. İstinaf aşamasında Ankara Bölge İdare Mahkemesi, 20 Ekim 2021 tarihinde aldığı bir kararla Yeşiller Partisi’nin itirazını kabul etti ve ilk mahkemenin yetkisizlik kararını kaldırdı. Dosya yeniden Ankara Sekizinci İdare Mahkemesi’nin önüne geldi.Ankara Sekizinci İdare Mahkemesi de bundan iki hafta önce 15 Eylül tarihinde aldığı kararla, İçişleri Bakanlığı’nın alındı belgesiyle ilgili tasarrufu hakkında Yeşiller Partisi kurucularının talebi doğrultusunda “yürütmeyi durdurma” kararı verdi.MAHKEME: ‘BELGENİN VERİLMESİ İDARENİN TAKDİRİNE BAĞLI DEĞİL’Mahkemenin “oybirliği” ile aldığı bu kararın gerekçesi önemli unsurlar içeriyor.Bir kere, kararda önce mevzuat hatırlatılarak Anayasa ve kanunlar çerçevesinde siyasi partilerin önceden izin alınmaksızın serbestçe kurulabilecekleri, gerekli belgeleri teslim etmeleri şartıyla kendilerine bir alındı belgesinin verilmesinin “zorunlu olduğu” vurgulanıyor.Bu noktada tüm şartların taşınması ve belgelerin teslimi halinde bu belgenin verilmesinin “idarenin takdirine bağlı olmadığına” da dikkat çekiliyor. Ancak şartları taşımaması halinde bu belgenin verilemeyebileceği belirtiliyor.‘ANAYASA’DAKİ SİYASİ PARTİ KURMA HAKKI İHLAL EDİLEBİLİR’Dosyayla ilgili sürecin aktarılmasında ilginç bir ayrıntı da göze çarpıyor kararda. İdare mahkemesi, İçişleri Bakanlığı’nın kendisine gönderdiği savunmada “Alındı belgesinin verilmemesinin gerekçesinin belirtilmediğini” kaydediyor.Bunun üzerine mahkeme, geçen 21 Nisan ve 27 Mayıs tarihlerinde aldığı iki ara karar ile belgelerin eksiksiz olup olmadığı konusunda inceleme yapılıp “sonucun bildirilmesini”, yapılmadıysa nedeninin “izah edilmesini” istemiştir.Mahkemenin İçişleri nezdindeki bu girişiminin sonucu şöyle aktarılıyor: “Ancak sorulan hususlara idarece tam olarak cevap verilmediği anlaşılmıştır.”Görüleceği gibi İçişleri Bakanlığı, mahkemenin alındı belgesini Yeşiller Partisi’ne neden vermediği hususundaki sorularını büyük ölçüde karşılıksız bırakmıştır.Bu tespitten sonra idarenin belgelerde eksiklik olduğu yolunda somut bilgi ve belge sunmadığı, ayrıca davacıların yasal şartları taşımadıkları yolunda bir tespitin bulunmadığı kaydediliyor.Kanaatimizce mahkemenin verdiği kararın en kuvvetli tespiti şu paragrafta yatıyor:“Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanmaya devam edilmesi halinde Anayasa’nın 68. maddesiyle güvence altına alınan siyasi parti kurma hakkının ihlal edilmesine sebebiyet vereceği ve bu durumun telafisi güç veya imkânsız zararlar oluşturacağı açıktır.”PARTİ ÖRGÜTLENMESİNE BAŞLAYAMIYORÖzetle, alındı belgesi verilmediği takdirde Anayasa’nın 68’inci maddesinin ihlal edileceğine dikkat çekiyor mahkeme.Alındı belgesinin iki yıldır verilmemesinin yarattığı ciddi sonuçlar var Yeşiller Partisi açısından. Karşılaştığı güçlük nedeniyle örgütlenemediği, faaliyet yapamadığı için ülke seçim menziline doğru yol alırken siyasi denkleme dahil olamamıştır. Tüzel kişiliğini kazanamadığı için iki yıldır üye kabul edemiyor, il ve ilçe örgütleri açamıyor, aidat toplayamıyor.Ayrıca, bundan sonraki aşamada konunun nasıl bir seyir izleyeceğini de beklemek gerekiyor. İçişleri Bakanlığı’nın idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararına istinaf mahkemesinde itiraz etmesi halinde dosyanın akıbeti bir süre daha açıklık kazanmayabilir.BU ARADA 32 YENİ PARTİ KURULMUŞBu arada, dikkatimi çeken bir nokta daha oldu. Konuyla ilgili yazıları kaleme alırken, her seferinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın web sayfasındaki “Faaliyette olan siyasi partiler” listesini de izliyor ve sayının her seferinde artmakta olduğunu gözlüyorum.Örneğin, Yeşiller Partisi başvurusunu 21 Eylül 2020 tarihinde yaptığında Türkiye’de fiilen 88 parti faaliyetteydi. Dün itibarıyla bu sayı 120’ye çıkmış görünüyordu. Bir başka deyişle, başvurunun yapılmasından sonra geçen süre içinde 32 yeni parti kurulmuştur. Bu durumda Yeşiller Partisi’nin ciddi bir ayrımcılığa hedef olduğunu söylemek mümkündür.Bunun yarattığı önemli bir sonuç, daha önce de vurguladığımız gibi, demokratikleşme talebine ek olarak programında iklim krizine, ekolojik dengeye, çevreyi korumaya odaklanan bir partinin Türkiye’deki demokratik tartışma ortamında kendine yer bulamaması, mesajlarını topluma aktarabilme imkânından yoksun kalmasıdır.Dünyada bütün gelişmiş demokrasilerde yeşil partiler artık giderek güçlenen bir rol oynarken, örneğin Almanya’da koalisyonun ikinci ortağı olurken, Türkiye’de aynı çizgideki bir parti kuruluşunu tamamlayabilmek için İçişleri Bakanlığı’ndan “alındı belgesi” bile alamamaktadır. Gelişmiş demokrasilerle Türkiye’deki demokrasi arasındaki farkı göstermesi bakımından bir “mihenk taşı” işlevi de görüyor bu dosya.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp