Top
Savas özbey

Savas özbey

hiperaktif@hurriyet.com.tr

21/04/2023

Türk sütünden İtalyan peynirleri

İtalya-Puglia’da doğmuş, 15 yaşından beri peynir işiyle uğraşıyor. 2013’te ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelmiş. Türk üreticilerden topladığı koyun, inek ve manda sütlerinden geleneksel Napoli tarifleriyle mozzarella, burrata, ricotta, fior di latte, caciotta gibi 16 çeşit peynir yapıyor.45 kişilik ekiple ayda 45 ton peynir üretiyorlar. Bunun için de günde 7 ton süt topluyor Türk üreticilerden. Burrataların böyle güzel olmasının nedeninin Türkiye’deki sütün yüzde 99 oranla aynı kalitede olmasından kaynaklandığın söylüyor. Meğer Divan’da, Swissotel’de yediğimiz İtalyan peynirleri, Mezzaluna’da yediğimiz pizzaların peynirleri onun elinden çıkıyormuş. Sadece ünlü mekânlara vermekle kalmıyor, zincir marketlerde ve internet sitesi üzerinden de satıyor yaptığı artizanal peynirleri. Napoli Antica’nın Akatlar’daki üretimhanesini açtı bana. Ameliyata girer gibi önlük, eldiven, maske, bone ve çizme galoş giymek zorundasınız. Dünyada sadece sekiz ülkede bulunan burrata makinesinden çocuğuymuş gibi bahsediyor, anlatırken gözleri parlıyor. Türk peynirleri mi? Onlara da bayılıyor. En çok da Bergama tulumu, obruk ve Ezine peynirine.Küreselleşme ne tuhaf bir şey değil mi? Napolili bir usta İstanbul’a gelecek, buradaki üreticiden süt toplayacak, Türk çalışanlarla yerli üretim hakiki İtalyan peynirleri yapacak... Hoş gelmiş, sefa getirmiş Cosimo Usta.Uykuya kaçmakSerdar Ortaç uyuyabilmek için çok ağır ilaçlar kullandığını, bu sefer de uyanamayıp akşamüzerine kadar kalkamadığını açıkladı: “Her şeyi unutup uyuyorum ama kalkamıyorum...”Kumarda kaybettiği servetini... Haklarını sattığı şarkılarını... Ortadan kaybolan dostlarını... Yitip giden sağlığını... Kaybettiği kardeşini... Olaylı sonlanan ilişkisini... Bütün bunları unutmak için uyumak...Kulağına popüler şarkı yazmanın formülü fısıldanmış bir “hit makinesi” Ortaç.Şimdi omuzlarına binen hayatı yaşamamak için uykuya kaçan, ALS’li, yalnız bir adam. Ortaç’ın gözümüzün önünde yaşanan, yıllara yayılan trajedisine üzülmemek elde değil.Şimdi ne olacak onca takı ve mücevher?Boşanma kararı alıp evden ayrılan Demet Özdemir, ne düğünde takılanlara ne de Oğuzhan Koç’un aldığı hediyelere dokunmuş. Herhangi bir hatıra kalsın istemiyor herhalde. Oğuzhan Koç da “Tek kuruş istemiyorum” deyince onca takı, mücevher ortada kalmış. N’olacak peki şimdi? Bence kolay: Bağışlayıverin yardım kuruluşuna, bitsin gitsin.İçinde gemiyle gezilen şehirYeşilçam efsanesi Ediz Hun’la bayram röportajı yaptık, yarın okuyacaksınız. Söyleşide çocukken dedesine bayram ziyaretine giderken bindikleri Kadıköy-Moda-Kalamış-Suadiye vapurunu öyle güzel anlattı ki eve dönüşte vapura binesim geldi içimden. Şehir Hatları’nın Kadıköy’den Haliç’e uzanan bir hattı var. İyi ki binmişim. Rıhtımdan çıktıktan sonra önce Kız Kulesi’ni gördüm. Restorasyondan sonraki halini çok merak ediyordum. Sonra Sarayburnu’nda demirli TCG Anadolu SİHA gemisinin önünden geçtik. CNN Türk’ten Fulya Öztürk içini gezdirmişti televizyonda. Ama onun da çıplak gözle dışarıdan nasıl göründüğünü merak ediyordum. Ardından Galata Köprüsü’nün altından geçerek Haliç’e girdik. Bu hat Haliç’te zikzak yaparak ilerliyor. Önce Kasımpaşa iskelesi. Bunca yıldır İstanbul’dayım, daha önce hiç görmemiştim bu iskeleyi. Ardından karşı taraftaki Fener’e uğradık. Sonra Hasköy... Oradan da 50 dakikanın sonunda bizim mahalle: Sütlüce. Dünyada Amsterdam, Venedik gibi içinde gemiyle gezilebilen o kadar az şehir var ki. İstanbul’daki bu lüksümüzün çoğu zaman farkında değiliz. Eğer bayramda Eyüpsultan’a gitmek gibi bir niyetiniz falan varsa bu hattı şiddetle tavsiye ederim.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp