Top
Savas özbey

Savas özbey

hiperaktif@hurriyet.com.tr

21/03/2024

Leyla Bilginel’in çok, çok özel durumu

Bizim toplumumuz için biraz karışık bir durum: Türkiye’de böyle bir şey olmadığı için yabancı bir ülkeden sperm satın alacaksın, onunla çocuk yapacaksın...Oyuncu Leyla Bilginel’in durumu böyle.Amerikan bankasından aldığı 25 yaşındaki bir Fransız’a ait spermle sahip olduğu oğlu, şimdi 16 yaşında.Bilginel, çocuğun babasını tanımadığını ama kardeş için gerekebilir diye bir tüp daha satın aldığını açıkladı Haberler.com sitesinde.Sıradan her Türk vatandaşının aklına gelecek, en klişe soruyla başlayalım:“85 milyonluk Türkiye’de adam mı bulamadın da sperm bankasına başvurdun?”Şöyle bir cevabı var Bilginel’in:“Tanıdığım birinden çocuk sahibi olma durumu beni çok ürküttü. Bana herkes ‘Çok cesursun’ diyor ama asıl ben onlara soruyorum: Bir erkeği hayatınızda var edip sonunu hiç mi görmüyorsunuz? Ben ne yaşayacağımı görüyorum.”SEBEP ALKOLİK BABA MI?Şimdi buraya bir virgül koyup, hep beraber psikanalistliğe soyunalım.Bilginel annesinin de kendisinin de alkolik babası ve ailesi tarafından şiddet gördüğü bir ortamda büyümüş.Şöyle anlatıyor o dönemleri:“Babam alkolikti ve karısını döverdi. Annemin gözünün morluğunun biri biter, diğeri başlardı. Babam dövmezse dedem ve amcalarım döverdi. Bir gün babam amcamın gömleğini yıkamadı diye anneme bir tekme attı, çenesi kaydı. Babam ‘Dilin çok uzadı’ diye 5 yaşındayken beni bıçakla kovaladı. Tam beni yakalayacakken köpek ona saldırdığı için kurtuldum. Bizde kız çocuğu okutulmazdı. Boyum uzadığı için okuldan almışlardı. 12 yaşımdayken 13 gün boyunca hiçbir şey yemeyerek açlık grevi yaptım. Ölmek üzereyken beni hastaneye kaldırdılar...”DEVLET ONAYIYLA ÇOCUKÜstüne bir de çocukken tacize uğramış. Hadi gelin, sıradan her Türk vatandaşının klişesine tekrar sarılalım:“Acaba ailesinde yaşadığı bu şiddet sarmalından dolayı erkeklerden, evlilikten soğumuş olabilir mi?”Öyle olmadığını söylüyor Bilginel:“Ailemin erkeklerinde gördüğüm şeylerden dolayı hiçbir erkekten soğumadım, ben erkek enerjisini seven bir kadınım.”Bambaşka bir felsefe ileri sürüyor:“Nikâh kıyarken atılan imza, erkeğe haksızlık. ‘Senden çocuk yaparsam nafaka alabilirim’ demek. Ben ne o adamın zorla parasını alıp çocuğuma yedirtirim ne de bunu kabul ederim!”Dönüyoruz yine psikanalistiğe:“Kötü örneklerin yanında o kadar çok güzel örnek de var ki niye illa boşanasın? Niye nafakalık olasın?”Değil mi ama?Hadi Bilginel hayatta başarılı olmuş, kendi parasını kazanmış bir kadın.Canı istedi, gitti oğluyla birlikte Tayland’a yerleşebildi, çocuğunu orada büyüttü.Böyle imkânı olmayan kadınlar ne yapsın?Belli, üzerine çok düşünmüş geçen 16 yılda.Cevabı hazır: “Benim gönlümdeki adam, gönlüyle babalığını kabul edecek, vicdanlı, karakterli bir insan olmalı...”ÇIKTI MI SİZE BİR DE KARDEŞ?Çocuğunun babasını görmemiş, fotoğrafını bile merak etmemiş Bilginel.Ama genetiğiyle ilgili her şeyi biliyormuş: “İnsanlar 10 yıllık eşini bu kadar tanımaz...”Eyy Türk vatandaşı, şimdi işler daha da karışıyor: İki tüp sperm almak için bankaya 5 bin dolar ödemiş Bilginel.Bir adam bankaya en fazla beş tüp verebiliyormuş. Kendisinden önce aynı adamdan bir kadın daha satın almış!Dünyanın herhangi bir yerinde, Leyla Bilginel’in çocuğunun bir kardeşi daha çıktı mı size?Şimdi bu çocuklar, bildiğimiz anlamda kardeş sayılır mı?Yarın öbür gün birbirlerini tanımak istemezler mi? Kardeşi geç, çocuk babayı merak etmez mi? Baba çocuklarını merak etmez mi? Ben ederdim mesela.Biz, bu tür tüp bebek teknolojilerinin olmadığı “eski dünya”yı biliyoruz, şimdi aklımız allak bullak... Atadan gördüğümüz, bildiğimiz anlamda aile, baba, anne, kardeş kavramları flulaşıyor!Asıl önemli olan şu:Çocuk nasıl, çocuk?Gerçeği yansıtıyor mu bilmiyorum ama fotoğraflarda gayet mutlu görünüyor.Bilginel’in söylediğine göre de “İyi ki evlenmemişsin, iyi ki baba yapmamışsın” diyormuş.Sardım yine sıradan Türk vatandaşına:Peki böyle dünyaya gelmiş bir çocuk ileride nasıl ilişkiler yaşar?Acaba o da hiç tanımadığı kadınlardan çocuk sahibi olmayı tercih eder mi?Bu durum yaygınlaşır mı?Her şeyi bildiğimizi sandığımız 20’nci yüzyıla geri ışınla beni Scotty, aklımı kaçıracağım!
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp