Trabzonspor ise kötü giden sezonda ‘onur mücadelesi ve karakter maçı’ olarak düşünüyordu karşılaşmayı...

Nitekim Trabzonspor bu düşündüklerini 27. dakikaya kadar futboluyla yaptı. Baskılı oynadı, Fenerbahçe’nin topu rakibe vererek etkili olduğu kontratakların önlemini de aldı. Ama her şeyi değiştiren penaltı, kırmızı kart ve gol oldu.

O dakikadan sonra da her şey Fenerbahçe’nin istediği gibi oldu.

“BARİ BEN ATAYIM”

Rakip 10 kişi kaldığında, özellikle boş alan buldukları zamanda da Lens ile etkili bir şekilde rakip kaleye inmeyi başardılar. Lens, Sow’a öyle bir gol attırdı ki Onazi’nin düşürmek için yaptığı harekette bile fizik gücü ve koordinasyonun futbolda ne kadar önemli olduğunu bizlere hatırlattı.

İkinci yarı ise yine Trabzonspor’un dirençli mücadelesi vardı sahada. Ama bu mücadeleyi eskik kalmanın dezavantajı bir noktaya kadar devam ettirebildi, sonrasında yine Lens’e teslim oldular. Maçın yıldızı, baktı ki getirdiği topları Sow atamıyor, Fernandao atamıyor, “Bari ben atayım” dedi ve maça noktayı koydu. Fenerbahçe kazandığı bu maçla şampiyonluk yarışının tamamen içine girdi.

Aradan sonra kendi sahasında 2 maçı var Fenerbahçe’nin. Adana ve Medipol Başakşehir maçları...

Belki bu maçlar sonrasında Fenerbahçe adına her şey çok daha güzel olabilir.

MHK’YA BİR TAVSİYE

Maçta sakatlanan yan hakemin yerine uzun yıllar orta hakemlik yapmış Tolga Özkalfa girdi. Maçta pek fazla iş düşmedi ona bundan sonraki benzer durumlarda ne olur bilemeyiz. Tavsiyem, 4 hakem yerine 5 hakem olmalı, 5. hakemin de muktala yan hakem olması gerekir.