Aykut Kocaman’ın teknik direktör olması, yeni stadın açılması ile birlikte oluşan Konyaspor taraftarlılığı ve bunlara eklenen doğru yönetim ile birlikte bir futbol şehri olan Konya...

Aslında Türk futbolu için bu Türk futbolu için örnek olmalı...

Maça gelirsek...

Beşiktaş bu zorlu deplasmanda istediğini alabilmek için çok uğraştı. Gidenlerin yeri her ne kadar dolmasa da dün özellikle ilk yarı tempo, istek ve kazanma düşüncesinin ön planda olduğu bir Beşiktaş takımı gördük.

Liderliğini Quaresma’nın çektiği bu ilk 45 dakikada kendisine yardımcı olan sadece Olcay vardı.

Tolgay, Oğuzhan ve Cenk beklentilerin altındaydı. (Bunu bitiriciliklerini konuşturamamalarından dolayı söylüyorum)

Beşiktaş ilk yarıda pozisyon üretmekte zorlansa da sonuç olarak baktığımızda ezici bir üstünlüğü vardı.

Tabii ki Konya’nın futbol anlayışı ve düşüncesi buna eşlik etti.

TOLGA ZENGİN TAKIMI KURTARDI

İkinci yarı dengelerin ortaya çıktığını, Beşiktaş’ın tempo olarak düştüğünü, Konya’nın futbol isteğini ortaya koymaya çalıştığını gördük.

Ve neticesinde Beşiktaş açısından siyah ile beyaz farkı kadar farklı bir futbol ortaya çıktı. Şenol hoca kulübeye baktığı zaman geçen seneki kulübesini mutlaka çok aradı. Müdahale etmek istediği zaman oyuna kararsız kalmasının tek nedeni kulübenin yetersizliğiydi.

Maçın ikinci yarısındaki futbola baktığımızda Konya’nın 3 puanı hak ettiğini gördük. Ama Beşiktaş yenilmemişse bunu Tolga’nın toplara son anındaki müdahalesine borçlu.

Beşiktaş fizik olarak ikinci yarıdaki düşüşünü kendi kendine sorgulaması lazım.

Ama Konya gibi önemli bir deplasmandan yenilmeden dönmek çok önemli.