Ama üzerinde durulması ve düzeltilmesi gereken birçok nokta da var. Birincisi mutlaka bir oyun kurucu yani bir 10 numara lazım. Bir diğeri ise Topal’ın yanındaki oyuncunun da oyun kurma özelliklerinin olması lazım. Bu kadro için baktığımız zaman buraya en iyi aday Salih gibi. Ama 10 numara eksikliğini Fenerbahçe çok hissedecektir.

BABACAN ÖNLEDİ

Belki Advocaat 4-4-2 oynattığı sistemde 10 numaraya ihtiyaç duymayabilir ama sahada da beyin görevini yapan oyuncu her daim olmalıdır. Dünkü maçta Fenerbahçe’nin sadece son yarım saatteki performanısını konuşmak gerekir. O da rakibin eksik kalması, sonrasında Stoch ve Fernandao hamleleri ve bir de Başakşehir’in (en iyi yaptığı) skor avantajını yakaladığı zaman geride iyi kapanması, Fenerbahçe’yi biraz oyun olarak iyi gösterdi.

Skoru dengeyi getirebilecek hatta öne geçebilecek pozisyonları da yakaladı Fenerbahçe. Gerek son vuruş eksikliği gerekse Volkan Babacan’ın yerinde müdahaleleri bunun önüne geçti.

BİR EMRE’Sİ YOK

Başakşehir takımı hafta arasındaki Avrupa maçının belirtilerini ikinci yarı çok hissetti. Dinlenmiş bir Başakşehir takımı olsaydı dünkü skor lehlerine daha farklı olabilirdi. Fenerbahçe’nin şu aşamada baktığımız zaman futbol olarak tatmin edicir bir görüntüsü yok. Yapılan bunca transferlere rağmen hala bir Emre Belözoğlu kalitesinde bir oyuncu bulamadılar.

Grasshoppers maçından sonra övgüler dizilen Fenerbahçe için bu maçın ömçü maçı olmayacağını ifade etmiştim. Nitekim dünkü maçta da böyle olduğunu gördük.

Oyunsal anlamda, hücuma çıkarken kaptırılan toplar, ileri uçta pozisyon üretmeyi başarsan bile doğru pas ve tercihi yapamayışı dünkü oyunda da en büyük eksikleriydi.

Yazının başında da dediğim gibi Fenerbahçe için olumsuz konuşmak doğru değil. Ama görünen önemli eksikleri var ve bunlar tespit edilip de önlemler alınırsa Fenerbahçe hedeflediği yolda ilerleyecektir.

Başakşehir’i tebrik ediyorum. İstikrarlı oyun anlayışını bozmadan devam ettiriyorlar.