Ceza... Binali Yıldırım’ın İstanbul’a getireceği hizmetleri mi merak ediyorsunuz yoksa Meclis Başkanlığı koltuğunun akıbetini mi? Doğru söyleyin.

Tayyip Erdoğan İstanbul’a Belediye Başkanı seçildiğinde (1994) ona sorduğumuz ilk soru:

- Genelevleri kapatacak mısınız?

Buyrun bakalım.

O günkü İstanbul’da su derdi var. Hava kirliliği var. Çöp dağları var..? Varoğlu var. Ama ilk soru genelevler...

Peki ikinci soru:

- Vize koyacak mısınız?

Vay... Özgürlüğüme müdahale ha?

E hani? Ne oldu?

Binali Bey, şimdi İstanbul’lulara bir aidiyet duygusu’ndan bahsediyor. Biz kös dinliyoruz.

En basitinden...

Anadolu futbol seyircisi...

Ne güzeldir yahu.

Bakın... Maç oynanırken... Kronometre, kendi şehirlerinin plaka numarasına geldiği anda büyük tezahürata başlarlar. O dakikada gol beklerler.

İstanbul seyircisinde böyle bir şey yok... Dakika 34 kimsenin umurunda değil. (3 büyükler dahil)

Başakşehir’e bakar mısınız?

Semtin takımı şampiyonluğa gidiyor fakat seyircisi hâlâ tribünleri doldurmuyor.

Hasılı kelâm, İstanbul’la ilgili konuşacak çok lafımız var. 31 Mart’a kadar hepsini konuşuruz inşallah.