Portakalda sadece C vitamini yok. C vitaminine ek olarak çok sayıda antioksidan flavanol, B grubu vitaminler, harika mineraller, tıka basa posa, bol bol limonin, limonol, tangeritin, hesperidin gibi doğal güçler var.
Portakalın 50-100 kalorilik enerjisi ise hoş görmeye değer. Kısacası portakal hem damağınızda müthiş lezzet patlamaları yapıyor, hem de karnınızı doyuruyor.
Ayrıca bir yandan size güç ve enerji yüklerken diğer yandan da günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılayan bir doğal takviye görevi üstlenebiliyor.

Damarlarınızı koruyun

Sağlıklı bir yaşlılığın öncelikle sağlam, genç, elastik damarlara sahip olmakla mümkün olabileceğini unutmayalım.
Sigara içmenin, kan şekeri yüksekliğinin, göbeklenmenin, hipertansiyonun, aşırı alkol kullanımının, kan yağlarındaki dengesizliğin, hareketsizlik, uykusuzluk ve stresin bu süreci kolaylaştıracağını aklımızda tutalım.
Ayrıca şu cümleleri de bir kenara yazalım: 50’li yaşlardan sonra “yiyebileceğimiz iki büyük gol” var: Bunlardan biri “kanser”, diğeri de “hızlanmış damarsal yaşlanma”. Tabii ki başka goller de yiyebiliriz ama bu ikisinin etkileri kalıcı ve büyük oluyor.
Hayat maçının sonucunu da genelde bu iki gol tayin ediyor. Kanser golünü yemenin ne anlama geldiğini zaten biliyorsunuz. Hızlanmış damar yaşlanmasının golleri ise “kalp krizi” ve/veya “inme” (felç) oluyor...

Melatonin meme kanseri riskini azaltabilir

Amerika’da yapılan ciddi bir araştırmanın sonuçlarına bakılırsa, düzenli ve makul dozda melatonin takviyesi sadece uykuya değil, meme kanserinden korunmaya da destek olabilir. O araştırmaya göre gece vardiyasında çalıştığı için geceleri yeteri kadar melatonin üretemeyen kadınlarda ve uykusuz hanımlarda meme kanseri riski daha fazla. Gün ışığı görmedikleri için beyindeki epifiz bezleri sürekli melatonin üreten görme engelli kadınlarda ise meme kanseri riski yarı yarıya düşüyor. İşte size düzenli uykunun bir yararı daha! İyi ve kaliteli uyku sizi kanserden koruyabilir. Unutmayın! Alkol, insülin direnci, aşırı kilo, ailedeki genetik yatkınlık da meme kanseri için önemli risk faktörleridir.

Çayın marifetleri saymakla bitmez

Siyahı, yeşili veya beyazı fark etmiyor, çayların her türlüsü marifetli mi marifetli. İşte o marifetlerin en kısa özeti...
Çay bizi;
◊ Kanserden koruyor.
◊ Kriterleri azaltıyor.
◊ Şekeri dengeliyor.
◊ Damarları güçlendiriyor.
◊ Kilo kontrolü sağlıyor (şekersiz!)
◊ Belleği takviye ediyor.
◊ Cildi güzelleştiriyor.
◊ Felç riskinizi azaltıyor.
◊ Alerjileri önlüyor.
◊ Diş kaybını yavaşlatıyor.
◊ Dikkati keskinleştiriyor.
◊ Kronik iltihabi süreçleri baskılıyor.

5 mühim yaşlanma sebebi

Daha hızlı yaşlanmaya sebep olan pek çok neden var ama en mühimleri şu ilk 5’li...
1. Kan şekerinin yüksekliği: Kan şekeri yüksekliği dokuların şekerlenmesine (glikasyon / glikozilasyon) ve doğal yapısının bozulup erken tahrip olmasına ve dokusal iltihaba yol açar.
2. Çok fazla insülin: Özellikle kilo fazlalığı, yüksek kan basıncı, kan kolesterol ve trigliserit yüksekliği sorunu olanlarda, aşırı karbonhidrat (şeker) tüketenlerde kanda insülin miktarı çok artar.
Aşırı insülin seviyeleri, insüline karşı direnç ve hızlı yaşlanma ile birliktedir.
3. Çok fazla gıda tüketimi: Gereğinden çok yemek, kalori değeri yüksek besinlerle beslenmek, özellikle hayvansal yağları ve hayvansal proteinleri fazla kullanmak erken yaşlandırır.
4. Serbest radikal fazlalığı: Aşırı serbest radikal yükü hücre duvarında ve hücre içi organcıklarda hasara, hücre ve dokuların erken yaşlanmasına, çabuk eskiyip fonksiyonlarını yeterince yapamamalarına sebep olur.
5. Yoğun stres maruziyeti: Kötü stres erken yaşlandırır. Bağışıklık cevabını bozar, damar yaşlanmasını hızlandırır. Kan basıncı, kan şekeri kontrolünü güçleştirir.