Top
Ömür Gedik

Ömür Gedik

ogedik@hurriyet.com.tr

29/04/2014

Müzik stüdyosu Ağrı’ya

Türkiye’nin geleceği çok parlak, hem de çok.

Batısından doğusuna, güneyinden kuzeyine öyle gençler var ki, insan onları görünce rahatlıyor.
Bu duygulara Vodafone Freezone 17. Liselerarası Müzik Yarışması jüri üyesi olarak liseli gençlerin performanslarını izlerken kapıldım.
45 ilden 378 okulun katıldığı yarışmada finale kalan 42 okulu izler ve dinlerken.
Teoman, Serhat Hacıpaşalıoğlu, Olcayto Ahmet Tuğsuz, Melis Sökmen gibi isimlerin de yer aldığı jürinin birincisi, Türkiye’nin en doğusunda zor şartlarda yarışmaya hazırlanan Ağrı Güzel Sanatlar Lisesi oldu.
Haluk Levent’ten “Ağlama Bebek”i söylediler ve tüm salonu ağlattılar.
10 kategoride ödüllerin sahibini bulduğu gecede büyük ödül olan “Müzik Stüdyosu”nu da okullarına kazandırmış oldular.
Ödül hem ihtiyacı olan hem de hak edene gitti.

Liseliler harikasınız

Vodafone Freezone 17. Liselerarası Müzik Yarışması Bostancı Gösteri Merkezi’nde yapıldı ve cumartesi günü boyunca sürdü.
Akşama kadar 42 ayrı grubun performansını izledik.
Bütün bir günü liselilerle geçirir, güzel performanslar izler, jüri koltuğunda puanlamalarımı yaparken şarkı aralarında notlar da aldım.
İşte o notlar:
* Yarışma başında en yüksek çığlığı kim atacak diyerek desibel ölçümü yapıldı. Ve kadının fendi erkeği yendi: 100’e 95...
* Liseliler artık üniversiteli gibi görünüyor. Özellikle de kızlar, hepsi üniversiteden mezun oldu olacak görünümündeydi. Hazırlık sınıflarının olması ve lisenin dört yıla çıkması bunda etken olabilir tabii.
* Gitar unisex bir müzik aleti olma yolunda ilerliyor. Gitar çalan kızların sayısı hayli artmış.
* Yarışmada tür sınırlaması yoktu. Kolejli gençlerin ağırlıklı olarak rock ve metale olan hayranlığı dikkat çekiciydi. İki Metallica performansı izledim ve bence ikisi de gayet iyiydi.
* Liseli kızların topuklu ayakkabıyla imtihanı hayli zorluydu. Çoğunda yüksek topuklar vardı ve alışık olmadıklarından sahnede rahat edemediler. Sahnede zombi gibi yürüyen, ayakta zor duran kızlar izledik.
* Kuzey Kıbrıs’tan yarışmaya katılan gruba aynı coşkuyla eşlik eden Kıbrıs basınını tebrik ediyorum. Orhan İslamoğlu gibi bir gazeteci Kıbrıs’tayken sırtları yere gelmez.
* Yarışma,
izlesene.com’dan canlı olarak yayınlandı ve izleyici sayısı 1 milyonu geçti. İzleyici ve reytingler, televizyonda değil internette anlayacağınız. Gençler televizyon değil bilgisayar ya da tablet başında.
* Erkekler geç olgunlaşıyor diyenlere inanmayın. Ya da şöyle söyleyeyim; müzikle uğraşanlar bir başka. Bu yıl yarışmada erkek solistlerin sahne performansları, hakimiyetleri kızlara göre çok daha iyiydi. Kendilerine güvenleri neredeyse tavan yapmıştı.
* Sahne performansı ve enerjisi demişken vakit bulursanız internetten bulup şu okulları izleyin derim: Rize Türk Telekom Güzel Sanatlar Lisesi, Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi ve benim favorim Eskişehir Prof. Dr. Orhan Oğuz Anadolu Lisesi.
* Ve son not: Kimse alınmasın, gücenmesin, izlediğim liseli müzisyenler şu anda piyasada çalan, söyleyen, sahne işini profesyonel olarak yapan çoğu solist ve müzisyene kafa tutacak, hatta geçecek düzeydeydi. Doğrusu bu kadarını beklemiyordum. Gençler hepiniz harikaydınız, yürekten kutluyorum, tebrik ediyorum.

Çıplak gösteren gözlük

Hürriyet TV Sarı Mikrofon ekibi yine hınzır bir video hazırlamış.
Yoldan geçenlere “İnsanları çıplak gösteren gözlük olsa kaç lira verirdiniz?” diye sormuşlar.
Kadınlardan bu gözlüğü isteyen bir kişi bile bulamamışlar.
Ortak cevap “İnsanları niye çıplak görmek isteyeyim ki?” olmuş.
Ama erkekler aynı fikirde değil!
Birkaçı hariç büyük bir kısmı gözlüğe paha biçme konusunda kafa patlatmış.
Milleti çıplak görmeyi istiyorlar da parada anlaşamıyorlar!
Bir İtalyan erkeği “Sevgilim var, böyle bir şey yapmam” diyerek Avrupalı farkını koymuş ortaya.
Yanında sevgilisi olan Türk genci ise neresinden tutsanız elinizde kalan bir cevap vermiş: “Yanımda sevgilim var, sonra cevap versem!”
Sonuç şu: İstisna birkaç düzgün adam dışında erkeklerin hepsi kadınları çıplak görmek için can atıyor.
Sokakta, iş yerinde, metroda, spor salonundaki bakışlardan rahatsız olmamız boşuna değil yani!

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp