Top
Nilgün Tekfidan Gümüş

Nilgün Tekfidan Gümüş

ngumus@hurriyet.com.tr

21/06/2019

Almanya Merkel sonrasına hazır mı

14 yıldır başbakan olan Merkel, normal şartlarda 2021 yılındaki seçimlere kadar görevi sürdürme niyetini beyan etmişti. Ancak siyasi gelişmeler ve kamuoyu baskısı buna izin verecek mi?

YEŞİLLERİN YÜKSELİŞİ

MAYIS ayında yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin de gösterdiği gibi Alman siyaseti bir değişim sürecinin içinde ve Hıristiyan Demokratlar (CDU) ve Sosyal Demokratlar (SPD) gibi ana akım partiler gelecekte güçlü yapılarını koruyup koruyamayacağına dair bir sınavla karşı karşıya.

Almanya’da yapılan son anketlerde bir zamanlar ‘bir grup solcu idealist’ diye görülen Yeşiller birinci parti olarak öne çıkıyor. Son yıllarda Almanya’da ara ara yaşanmaya başlanan kuraklık, aşırı sıcaklar, hortum ve sel felaketleri gibi iklim değişikliğine dair afetlerin faturası bir anlamda yeterli önlem almamakla suçlanan eski partilere çıkarılıyor. Bu nedenle de çevreyi bir numaralı politika konusu yapan Yeşiller, toplumun her kesiminden oy alabilen bir partiye dönüşüyor.

GÜÇLENEN AŞIRI SAĞ

AVRUPA’da ekonomik krizin aşılması, Almanya’nın 2015 yılında Suriyeli mültecilere kapıları açması muhtemelen Merkel’in en önemli icraatları olarak tarihe not edilecektir. Almanya artık bir göçmen ülkesi. 1960’lı yıllardan itibaren ülkeye misafir işçi olarak göç eden Türklerin ardından günümüzde çok farklı ülkelerden gelip yerleşmiş insanlara ev sahipliği yapıyor.

Bavyera aksanıyla Almanca konuşan siyahi garson, Vietnam asıllı eczacı kalfası, Suriyeli kasiyer artık Almanya’nın günümüzdeki normali. Adım başı karşınıza çıkan döner büfeleri, İtalyan dondurmacıları da keza öyle.

Ancak bu değişim geçiren normalden memnun olmayan seçmen de göç ve İslam karşıtı Almanya İçin Alternatif (AfD) gibi aşırı sağcı partilere yöneliyor. Aşırı sağcı yeraltı örgütleri de ayrı bir endişe konusu.

SİYASİLERE IRKÇI TEHDİT

NİTEKİM Alman Kassel bölge valisi Walter Lübcke’nin iki hafta önce evinin bahçesinde başından tek kurşunla vurulup öldürülmesi bu kaygıyı yeniden gündeme getirdi. Katil zanlısı Stephan E.’nin aşırı sağ ile bağlantıları araştırılıyor. Lübcke’nin mültecilere kucak açan bir yaklaşımı benimsediği için öldürüldüğü iddiaları söz konusu. Ayrıca dün Alman basınında Lübcke’nin dışında başka belediye başkanlarının da ölüm tehditleri aldığına dair iddialar yer aldı.

Vali cinayeti akıllara 2001-2006 döneminde 8’i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı NSU terör çetesini akıllara getiriyor. Almanya birçok kültürün bir arada yaşandığı bir ülkeye evrilirken ırkçı tehdidin önlem alınmazsa varlığını sürdürmeye devam edeceği de anlaşılıyor. Bu orada yaşayan Türkiye kökenliler için de bir risk olarak öne çıkıyor.

MERKEL’İN HALEFİ KİM OLACAK

ALMANYA yerel seçimleri ve AP seçimlerinde Merkel hükümetinin koalisyon ortağı SPD, peş peşe kötü performans sergilerken kamuoyunda hükümetin dağılıp CDU’nun Yeşiller ya da Hür Demokratlar (FDP) ile koalisyon kurabileceği konuşuluyor. Merkel’in ayrılma kararı üzerine partinin başına Annegret Kramp-Karrenbauer (AKK) seçilmişti. Ketum Merkel’in aksine patavazsızlıklarıyla da gündeme gelen AKK, kamuoyunda kendisini başbakanlığa taşıyacak ivmeyi yakalamışa benzemiyor.

SPD’de lider arayışı sürüyor. Muhalefet partisi olarak konumlanan Yeşiller’in Avrupa’nın en büyük ekonomisini yönetmeye ne kadar hazır olduğu ise ayrı bir tartışma konusu. Her halükarda Almanya lider değişimine geri sayıyor ve bunun Avrupa siyasetinde de uluslararası ilişkilerde de izdüşümü olacaktır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp