Top
Nilgün Tekfidan Gümüş

Nilgün Tekfidan Gümüş

ngumus@hurriyet.com.tr

03/04/2020

Son korona tartışmaları

Çin’de hastalık kontrol altına alınırken Avrupa ve ABD’de tam anlamıyla bir patlama yaşanıyor.

Son günlerde dünyada korona ile tartışmalarda iki konu öne çıkıyor. Bir maske zorunluğu. İki hastalığı taşıyan ama semptom göstermeyen insanlar nasıl kontrol edilecek?

SEMPTOM GÖSTERMEYENLER

5 milyon nüfuslu Singapur, korona ile mücadelede örnek gösterilen ülkelerden. Singapur’da yapılan ve Amerikan Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından yayımlanan bir çalışmaya göre, koronavirüs vakalarının yüzde 10’u hiç belirti göstermeyen kişiler aracılığıyla yayıldı.

Hastalığı belirtisiz geçiren, ya da hastalık semptomlarını henüz göstermeyen kişiler de virüsü yayabiliyor.

MASKE TAKMALI MI

AMERİKAN CDC Direktörü Dr. Robert Redfield, koronavirüs bulaşan insanların yüzde 25’inin öksürük ya da ateş gibi herhangi bir semptom vermediğini söylüyor. Redfield, “Bu önemli, salgına katkıda bulunan ama semptom göstermeyen insanlar var” diyor. Bu asemptomatik diye anılan vakaların virüsü yaymasını azaltmak için son günlerde herkesin maske takması önerisi giderek tartışılmaya başlanıyor.

Maske takılması halinde virüs taşıyan, ama virüs taşıdığını bilmeyen insanların tükürük damlacıkları aracılığıyla hastalığı bulaştırma oranının azalacağı belirtiliyor.

Ancak burada şöyle bir risk oluşabileceğine de dikkat çekiliyor. Maske, insanda ‘güvende olduğuna dair yanlış bir hissiyat’ yaratarak diğer tedbirleri ihmal etmesine neden olabilir.

APLİKASYON İLE TAKİP

ÇİN malûm hali hazırda salgının yayılmasını kontrol almışa benzeyen dünyadaki tek ülke gibi. Ocak ayından itibaren aldığı radikal önlemlerle epey tartışma da yarattı. Bu tedbirlerin bir kısmı da sürüyor.

Dün AP Ajansı’nda bir haber vardı. AP’ye göre hastalığın ilk çıktığı ve salgının kontrol edildiği Vuhan’da insanların akıllı telefonlarına bir aplikasyon yüklenerek ‘sağlık kodu’ veriliyor. ‘Yeşil’ sağlıklı anlamına geliyor. Metro kullanabiliyor, kent merkezine girebiliyor. Kodu ‘sarı’ ya da ‘kırmızı’ olanlara ise seyahat kısıtlaması uygulanıyor.

‘Sarı’, enfekte bir kişiyle teması olduğu, hastane ya da karantinada olması gerektiği anlamına geliyor. ‘Kırmızı’ ise enfekte olan ya da teşhis bekleyen kişilere veriliyor.

BARKODLA SOKAĞA ÇIKMA

ÇİN bu takip yöntemiyle anti-demokratik olmakla eleştirilirken benzer uygulamalar başka ülkelerde de yapılıyor. Moskova’da koronavirüs karantinasında olan kişiler akıllı telefonlarına gelen barkodlarla takip edilmeye başlandı. Buna göre kişi çöp atmaya çıksa bile aplikasyon üzerinden onay alması gerekecek. Bu sayede kişinin virüsü başka kişilere bulaştırmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Salgının klasik yöntemlerle kontrol altına alınamaması halinde yapay zekanın devreye girdiği bu tür aplikasyonların takip teknolojilerinin giderek hayatımıza daha fazla girmesi söz konusu olabilir.

İZOLASYON ÖNEMLİ

BİLİM insanı değilim. Ancak ilk günden beri krizi takip eden bir haberci olarak şu dikkatimi çekiyor. Korona ile mücadelede en kritik noktalardan biri hastalığı taşıyan kişilerin izole edilmesi gibi duruyor. Çin bunu böyle başarmışa benziyor.

Aksi halde siz ne kadar önlem alsanız da virüsü taşıdığını bilmeyen birileri hastalığı yaymayı sürdürüyor ve salgın kırılmıyor.

Metrolarda ateş ölçülmesi, kalabalık alanlarda maske zorunluluğu, testlerin yaygınlaşması gibi uygulamalar mücadelede safları sıklaştırabilir. Koronavirüs taşıyanlara katı bir izolasyon politikası uygulanması ise en az hastalara gerekli sağlık hizmetinin sağlanması kadar kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp