Top
Mehmet Yaşin

Mehmet Yaşin

myasin@hurriyet.com.tr

22/01/2017

Hamsi balık değildir

Bir Karadeniz gezim sırasında, Trabzon’un Sürmene ilçesinde bıçak almak için durmuştum. Bu ilçenin bıçakları ünlüdür, kağıdı bile bir dokunuşta ikiye ayırır. Bıçakçıya giderken önünden geçtiğim bir lokantanın kapısında, dosya kâğıdına tükenmezkalemle yazılmış ilan dikkatimi çekmişti: “Hamsi var, balık da bulunur!”

Birden anlayamamıştım. Sonradan öğrendim ki, bu ilana şaşıran sadece bendim. Karadeniz insanı için hamsi balık değil, hamsi hamsiydi. Yani başka bir familyanın üyesiydi!

Hamsinin boyu küçüktü ama Karadeniz kültüründeki yeri oldukça büyüktü. Tüm bu sahilde hamsi hayat demekti, beslenme demekti, ekmek parası demekti. Müziğe, fıkralara, folklora, siyasete, ekonomiye, spora ilham olmuştu.

Hamsili fıkralar sayesinde Türk milleti gülmeyi unutmamıştı. O birçok şeyin sembolüydü. Örneğin horon tepen oyuncuların bellerinden sarkan beyaz metaller, sallandıkça hamsinin suda yansımasını andırıyordu.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp