Top
03/05/2019

Komploda Başakşehir 'Out' Beşiktaş 'In'!

Kenan Başaran yazdı.

Haftalar öncesinden ‘Şampi Başakşehir’ manşetleri atılmışken ligin son dört haftasına ‘üçlü bir yarış’ ile giriyoruz. Bunun keyfini sürmek yerine ‘şaibe kazanları’ kaynatılıyor!

Kendisinin lehine hata yapıldığında sessizliğe gömülenler, aleyhlerindeki yanlış bir taç atışında bile ortalığı yangın yerine çeviriyor. Hatta maçta bir hata bulamadıkları zaman üç hafta öncesine kadar gidip, rakibinin başkasıyla oynadığı bir maçta neden falanca oyuncusuna kart verilmediği ne kadar işi vardırıyorlar! Bu nasıl bir zihniyet dünyası? Fatih Terim, Konya beraberliği sonrası müstehzi bir ifadeyle, rakiplerinin kendileriyle berabere kaldığı için sevinmesine sevindiğini söyledi! Aykut Kocaman veya Konya, neden sevinmesin ki aldığı puana?
O halde tersini düşünelim: Galatsaray, Konya’yı yenip sezon sonu şampiyon olduğunda rakibine teşekkür edecek mi? Hayır... Türkiye’de durum şudur: Şampiyonsan, dağları delmişsindir, çöle su barajları kurmuşsundur... Yani her şeyi sen tek başına başarmışsındır.

Ama başarısız olmuşsan da ‘Kahrolsun federaller’! Mustafa Cengiz, 4 hafta kala “Hakemler kurayla belirlensin” diyor... 22. şampiyonluğuna koşan camianın 21 şampiyonluğunun kaçında hakemler kurayla belirlenmiş? İki hafta önce yarışta olmayan Beşiktaş’a hiçbir sataşma yoktu.

Bakıyoruz şimdi, “Şenol Güneş federasyona gitmiş” diyerek, su bulandırılıyor. Evet, görüşmede  Ali Dürüst de vardı... İki hafta önce kollanmayan Beşiktaş, kollanır mı oldu? Komplo teorilerinde, “Başakşehir’i şampiyon yapacaklar” söylemi ‘out’, “Beşiktaş’ı şampiyon yapacaklar” ‘in’ (!)Premier Lig’de son iki haftada iki takım da maçlarını kazanırsa Liverpool, 97 puanla ikinci olacak?

YA LİVERPOOL’UN YERİNDE OLSAYDINIZ?

Düşünebiliyor musunuz? Manchester Citygibi bir ‘çılgın takım’ olmasa, Liverpool, açık ara şampiyon olacak bu puanla. Ama ne olacak, 98 puanlı City’nin ardında ikinci bitirecek sezonu.Bizim takımlarda bir Liverpool’un yerinde olsa tabir caizse kafayı yer! Bakın daha geçen hafta City, çizgiyi milimlerle geçen bir golle galip geldi. Bu durum bizde olsaydı eminim ki gol çizgisinin  yanlış çizildiği vs. iddia edilecek, fırtınalar kopartılacaktı. Sonuç itibarıyla VAR’a rağmen hakemlerin en çok tartışıldığı bir sezonu yaşıyoruz.VAR dahil, hakem yönetiminde temel sorunun;  standart olduğu muhakkak. Lakin bu standartsızlığa her takım maruz kalıyor. Sürekli Süper Lig’in marka değerini yükseltmekten söz eden yöneticiler, şampiyonluk yarışı kızıştığında ligin değerini yerle bir edecek şaibe iddialarını ve güvensizliği pompalamaktan hiç geri durmuyor... Seçim baskısı altında olan Cengiz, tek şansının şampiyonluk olduğunu biliyor. Ama lütfen bunun için son 4 haftaya olan inancımızı sarsmasın. Geçen sezon şampiyon olan takımına inansın, nasıl ki tüm  ‘engeller’e rağmen şampiyon olmuşsa, bu sezon da olacaktır, değil mi! Abdurrahim Albayrak konuştuğunda da yazdım: Ligin güvenli olmadığına dair bir bilgi ya da belge varsa, yargıya gidilmeli. 6222 sayılı yasa da bunu emrediyor.

BENİM SUÇLU ZEVKİM: BURAK YILMAZ

Burak Yılmaz, meydan okumayı seven bir golcü. İki şampiyonluk yaşadığı Galatasaray’a karşı Türk Telekom’da gözler onun üzerinde olacak. Onun performansı, derbinin sonucunu doğrudan etkileyecek.  13 puan gerideki Beşiktaş’ın şampiyonluk derbisi oynamasında en büyük pay onun. Onu  ‘ahlaki’ nedenlerle istemeyenlere karşı itiraz ettim. Geçen sezon bir çok pozisyonda hakem kararını değiştirdiğini ve bir nevi kefaret ödediğini söyledim. Ama hayır, birileri illa ömür boyu ceza çekmesini istiyor. Şunu da biliyorum: Eğer kötü oynasaydı Vodafone Parkona her maç mezar olacaktı. Ama golleri attıkça ‘kral’ oldu... Tüm toplumumuzun tutumu bu yöndedir. Burak Yılmaz’a dair dijital dergimiz Spor Arena Plus’ın mayıs sayısında sevgili Çetin Cem Yılmaz, çok güzel bir tarif yapıyor.Şöyle diyor Cem: “Suçlu zevk’ (guilty pleasure) sevdiğinizi kimselere itiraf edemediğiniz şeylere verilen isim. Hani paylaşmaktan utanacağınız pop şarkıları, beğendiğinizi söylerseniz ayıplanacağınız kıyafetler, filmler, yemekler var ya, hepsi bu kate goriye giriyor.  Burak Yılmaz, benim suçlu zevkimdi.” Sanırım milyonlarca Beşiktaş taraftarının duygusu da bu...

DERBİNİN ANAHTARI

Derbinin anahtarı ‘mekân’ olacak. Yani stat atmosferi... Beşiktaş’ın asıl rakibi, tribünler olacak. Onları orada çok agresif bir taraftar bekliyor. G.Saray teknik heyetinin de aleyhte her kararda kulübeden fırlaması muhtemel... Beşiktaş, bir çok derbiye favori çıksa da gerilimi
yenemediği için rakiplerine boyun eğdi son yıllarda. Güneş önce bununla baş etmek zorunda. İkincisi de 7 gol attığı Rize ve 4 gol attığı Ankaragücü maçlarını bir kez daha oyuncularına izletip, takım savunmasındaki zaafa dikkat çekmesi lazım. Zira Beşiktaş, bu maçları ‘vurduğu gol’ olduğu için kazandı. G.Saray karşısında hem sinirlerine hem de orta alana hâkim olacak bir takıma ihtiyacı var.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp