DEVLET Başkanının eniştesi çalmış.
Devlet Başkanının kuzeni indiragandi yapmış.
Başbakanın oğlu götürmüş.
Başbakanın damadı araklamış.
Başbakanın kızı tırtıklamış.
Bir generalin yeğeni ham yapmış.
Bir başka generalin torunu durur mu, o da egavlamış.
Merkez Bankası Başkanının damadı kel mi, sırma saçlı mı bilemem ama o da kalk gidelim yapmış.
Başkan Yardımcısının oğulları geri kalmamış haliyle acık da bağa vir diyerek sahneye dalmışlar.
Başkent Valisi, koca vali yani... Onun oğlunun poposu ayazda mı kalsın? Kalmasın, o da dalmış halkın cebine.
Liste uzun... Politikacıların akrabaları başrolde ama finansçı da var, asker de, memur da, amir de...
Popüler deyişle Hepiniz oradaydınız huleyn! dedirtecek bir manzara.
Çalmışlar, haksız kazanç elde etmişler, güç zehirlenmesinin ve haysiyetsizliğin dibine vurmuşlar.
Hortumun bir ucunu zaten ellerinde olan sisteme, diğerini Karayiplerdeki banka hesaplarına bağlamış, emdikçe emmişler.
Yürüyen, kıyı bankacılığına aktarılan paranın 1 trilyon ile 4 trilyon dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.
Namlı finans devleri, bankalar, aracı kurumlar yol arkadaşlığı, akıl hocalığı, cukkalama teknikleri öğretmeni olarak hizmet vermiş.
Biri çalmış, biri aktarmış, biri aklamış/paklamış...
Bu işlerin yürüdüğü memlekette 300 milyon insan günde 2 doların altında gelirle açlık, sefalet içinde hayatta kalmaya çalışırken, en zengin 100 kişinin 300 milyar doların üstünde (buzdağının görünen kısmı!) oturduğunu biliyoruz.
Halihazırda yönetimde olan veya eskiden sofranın başında oturan siyasi elitin Karayiplerdeki toplam 21 bin hesapta milyarlarca dolar biriktirdiği ortaya çıktı.
Ülke yöneticileri, haberi yayınlayan Guardian gazetesine Dış mihrak... Lobi uşağı.... Paralel evren gastesi!.. muamelesi yaptı ve web sayfasına erişimi engelledi.
Sevgili okur, için rahat olsun.
Bu memleket neyse ki Türkiye değil, Çin.
Yolsuzluk haberleri Çinde karartılır, Türkiyede olmaz öyle şey.
Haberin yayılmasını engellemek için internet yasakları Çinde devreye girer, Türkiyede olmaz öyle şey.
Güç sahiplerinin yakınları Çini soyup soğana çevirir, nepotizmin dibine Çinde vurulur, Türkiyede olmaz öyle şey.
Olmaz ama olursa da evlatlıktan reddederiz.
Orası Çin, burası Türkiye; yok öyle!