Top
Kanat Atkaya

Kanat Atkaya

katkaya@hurriyet.com.tr

21/01/2016

N'olacak bu Cimbom'un hali?

“Galatasaray nasıl battı? Galatasaray nasıl kurtulur?”

n

 

n

Nasıl mali uçuruma sürüklendiği rakamlarla ortaya konuluyor zaten.

n


Deposundaki formaya sahip çıkamayan, panik transferler yapıp akla sığmayacak sözleşmelere ve aracılara ve yoluculara para kaptıran, mesela bünyesinde görevlendirdiği hukuk müdürü tarafından 600 bin TL’si çarçur edilen bir kulüp.

n


“1 milyarı aşmış borç içinde 600 bin TL, bir depo forma, üç-beş çakalın cebe indirdiği paranın hükmü nedir? Uğraştığın işe bak?” diyebilirsiniz.

n


Ancak işin düğümlendiği nokta zaten budur, bu vurdumduymazlık, bu ilgisizliktir.

n

 

n


*

n

 

n


Galatasaray’ın “Doğrucu Davut”u olarak tanınan kıymetli büyüğüm Hayri Kozak kulübün yaşadığı veya yaşayacağı tehlikelere dikkat çeken az sayıda isimden biridir.

n


Bu yüzden de haksızca “Her işe, her dönemde muhalefet eden” bir karakter olarak ananlar da çıkar.

n


Bugün yaşanan kriz esnasında çıkıp “Ben demiştim” diyecek insan sayısı bir elin parmak sayısını geçmez; Hayri Ağabey de bu konuda birinci gelir zannımca.

n


Dün sabahki uzunca konuşmamızda kendine şu sorunun cevabını aradığımı söyledim:

n


“Türkiye’nin, sanattan finans sektörüne, medyadan mühendisliğe her alanda parlak isimlerini, kanaat önderlerini yetiştiren, müthiş insan kaynağına sahip bir camia nasıl olur da bu kadar kötü yönetilebilir? Buna nasıl izin verilebilir?”

n


Hayri Ağabey “uyuyan devin bir türlü uyanamamasını” kısaca şöyle özetledi: “İlgisizlik ve bilgisizlik...”

n

 

n


*

n

 

n


Konuyu açalım...

n


Galatasaray’ın an itibariyle 9 bin 136 kaydı açık üyesi var. Kaydının açık olması aidatını yatırdığını, olası bir kongrede oy kullanabileceğini vesaire gösteriyor.

n


2005’te 2 bin 810 kaydı açık üye varken, 2016’da dediğim gibi 9 bin 136 kişiye ulaşılmış.

n


Ancak üye sayısının artması karar mekanizmalarında katılımın arttığı anlamına gelmiyor.

n


Kulüp açısından hayati önem taşıyan olağan yıllık genel kurul toplantılarına (mali raporun vb değerlendirildiği) katılım oranı son 10 yılda yüzde 15’i zor buluyor.

n


2009’daki genel kurul toplantısına üyelerin yüzde 9’u, 2012’dekine yüzde 8’i katılmış mesela.

n

 

n


*

n

 

n


Kulübü denetlemek, görülen yanlışları dile getirmek, nevi yönetimi sorgulamak için bir de her ay düzenlenen Divan toplantıları var.

n


Galatasaray kulübünün üyesi değilim, olsam da herhalde “kıdemim” Divan’da olmaya henüz yetmezdi.

n


Ancak Galatasaray Lisesi’nin 240 kişi kapasiteli meşhur Tevfik Fikret Salonu’nda düzenlenen o toplantılara gazeteci kimliğimle çoğu üyeden fazla katılmışımdır.

n


Divan toplantılarına katılım oranını merak ediyorsanız, 2014’te söz sahibi/hak sahibi bu kıymetli isimlerin yalnızca yüzde 8’i hazır bulunmuş.

n


*

n


Nereye varmaya çalıştığım herhalde anlaşılmıştır biraz...

n


Son gelinen durumda hamasi nutuklar, finansal çözüm paketleri vesaire havada uçuşuyor.

n


Eski başkanlar, yöneticiler, kulübün kanaat önderleri birbirlerini suçlamanın yanı sıra “pratik” çözüm önerileri de getiriyor.

n


Umarım bu önerilerden faydalanır ve kısa sürede “bu vartayı” atlatır Galatasaray.

n


Ancak iş “bu vartayı” atlatmakla bitmiyor işte.

n

 

n


*

n

 

n


Bu ilgisizlik, dolayısıyla bilgisizlik sürdükçe, üyeliğin şanını ve şerefini topun çizgiyi geçmesine, kupanın müzeye gelmesine denk gördükçe, vartalar sıra olur Galatasaray Meydanı’nda...

n


Galatasaray’da söz sahibi olan üyeler üstlendikleri ve milyonlarca sevdalısına karşı sorumlu oldukları görevi hakkıyla yapmadıkça, denetlemedikçe, sorgulamadıkça bu iş böyle devam eder.

n


Galatasaray kenarından tutarak yönetilemeyecek kadar büyük bir kulüptür.

n


Camia birlik olsun, bütçe kendine gelsin filan da önce Galatasaray’da söz sahibi olanlar kendine gelsin.

n


Gerisi Galatasaray için çocuk oyuncağıdır vesselam...

n

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları