Top
Güzin Abla

Güzin Abla

guzinabla@hurriyet.com.tr

14/02/2014

Sokakta hayvan kalmayacak!

“Hayvanlara kimlik” projesiyle beraber, hayvan ölümlerinin daha da hız kazanacağını söylemek yanlış olmaz.

Sevgili Feyza Hanım, son zamanlarda yurdun her bir tarafından aldığımız hayvan ölümleri haberleri nedeniyle yazımı yayınlamanızı gönülden rica ederim.Bu ölümlerle ilgili olarak, uygulanmaya hazırlanan yeni proje konusunda halkın bilinçlenmesinde büyük fayda görüyoruz.
10 Ocak 2014 tarihinde, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun hazırlayıp sunduğu “hayvanlara kimlik” projesiyle beraber, hayvan ölümlerinin daha da hız kazanacağını söylemek yanlış olmaz.
Sayın Bakan, projenin pilot bölge olarak öncelikle İstanbul, Kocaeli, Trabzon’da uygulanmaya başladığını açıkladı. Bu proje kapsamında evde beslenen hayvanların kimliklerinin olacağını, sokaktakilerin de ormanlık alanlardaki “hayvan serbest yaşam alanları”nda toplanacaklarını ve bu konuda çok kararlı olduğunu bildirdi.
Ne yazık ki gerçeğin farkına varmadan birçok kişinin alkışladığı bu proje ile; neredeyse 1,5 yıldır kendimizi paraladığımız, “Hayvanlarımız yok edilecek” diyerek karşı olduğumuz yasa tasarısının adının, sunuş şeklinin, terimlerin değiştirilerek yeniden nasıl önümüze konulduğunu üzülerek görüyoruz.
Karşı çıkmış olduğumuz “doğal yaşam parkları” tanımının, daha masumane yeni bir tanımla; “serbest yaşam alanı” olarak değiştiğine şahit olduğumuz projenin temelinde yatan; ‘sokakta hayvan kalmayacak’ fikrinin, Türkiye’nin her yerindeki ilçe belediyelerine ilham ve güç kaynağı olduğu muhakkak.
Hayvanlarımız, karşı olduğumuz serbest yaşam alanlarına dahi götürülemeden acımasızca zehirlenmekte, yolda ölmekte...
Zaten her gün birer ikişer kaybettiğimiz canların üstüne bir de toplu itlafların eklenmesi, artık olayın çığırından çıktığının işareti.
Akçadağ, Bodrum, Niğde, Edremit ve Dalyan’dan sadece son bir hafta içinde gelen korkunç itlaf haberleri, yüreklerimizi acıtmakta, isyan duygularımızı alevlendirmekte... Bu nedenle herkes, “kimlik” projesinin altını çok iyi anlamak zorunda. Aksi halde, hayvanlarımız itlaf edilirken seyretmek zorunda kalacağız. 

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Bşk. Yrd. Av. Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu


Çok sevgili Deniz
Hanım, size tamamen katılıyorum.
Hayvanların uçsuz bucaksız ormanlarda birbirlerini parçalayacaklarını ve gönüllülerin oralara ulaşma imkanı olmadığını daha önce de yazıp
durmuştuk.
Bu konuda atılan adımların da acı
sonuçları gelmeye
başladı zaten.
Bu “doğal yaşam
parkları” ya da “serbest yaşam alanları” diye tanıtılan yerler yol olmayan, arabaların bile gidip gelemeyeceği, sanki özellikle insanlar onlara ulaşamasın da ölüp gitsinler diye ayrılan bölgeler.
Umarım yetkililer vicdanlarının sesini
dinlerler.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp