Top
Güzin Abla

Güzin Abla

guzinabla@hurriyet.com.tr

12/05/2017

Sensiz yaşamayı bilmediğimi söyleyebilseydim belki bana kıyamazdın

 7 yaşındayım. Bir kedinin yaşayabileceği ömrün büyük bir kısmını yaşadım.
Evim dünyamdı benim, annem ve babam sandığım insanlar ise hayatım...
Ve diğer sabahlar gibi olacağını sandığım bir sabah, bir kutunun içinde evimden atıldım.
Hiç bilmediğim sokaklardan, görmediğim yüzlerin arasından geçerek bir yerlere götürüldüm.
Anneciğim, sen bebeğini kucağına almak için gün sayarken, ben bir bilinmeze doğru yola çıktım.
Kim bilir belki konuşabilseydim, beni bırakamazdın.
Söyleyebilseydim sensiz yaşamayı bilmediğimi, belki bana kıyamazdın.
Konuşamadığım için acı hissetmiyorum sandın belki de...
Ama ben tıpkı bir insan gibi ağlayabiliyorum şimdi. Boğazım yana yana bağırıyorum.
Yanımdaki poşetimde, bir daha asla mutlu olup oynayamayacağım 3-5 oyuncağım...
Ve biraz da mama...
Biliyor musun, o mamanın yüzüne bile bakmayacağım.
Ölmeyi seçiyorum şimdi, çünkü sen olmadan yaşamayı bile bilmiyorum ben. Sensiz nasıl yaşayacağımı...

YAŞAMAYI TEKRAR ÖĞRENMEYE ÇALIŞIYORUM

Haftalar oldu anneciğim, belki bebeğin kucağındadır şimdi.
Ben ise yaşamayı tekrar öğrenmeye çalışıyorum, yeni doğmuşum gibi. Titreyerek yemek yiyorum şimdi.
Ve kapı her çaldığında saklanıyorum, yeni bir bilinmeze götürülecek gibi...
Korkuyorum...
Bir odada kapalıyım, hiçbir şey yapmadan cezamı çekiyorum.
Ve işin kötüsü anne, sana kızmayı bile bilmiyorum.
Sen bebeğin kucağında huzur içinde uyurken, ben cezamı çekiyorum.
Yaşamaktan korkarken, son şansımı arıyorum.
Bana yaşamayı ve güvenmeyi tekrar öğretecek, korkularımı yenerken bana yardım edecek annemi arıyorum.
Rumuz: Gözde E.

YANIT

Ne yazık ki kedilerin hamile kadınlara hastalık bulaştıracağı endişesi hâlâ yaygın halk arasında.
Evdeki
hayvanını gerçek anlamda seven insanların böyle
düşünmeyeceğinden eminim.
Ama tıbbın bu kadar ilerlediği bir dönemde aşılarını düzenli olarak yaptırdığımız kedilerin ve köpeklerin bize hastalık bulaştırmayacağını öğrenmeliyiz.
Size ve evine alışmış bir kediciği kapının önüne koymadan önce, onun size ne kadar bağlı olduğunu ve sokaklarda asla yaşayamayacağını lütfen hatırlayın.
Bu kediciğin ağzından kaleme alınmış mektup, sizi biraz düşündürür umarım.
Allah yüreğinize merhamet versin.

Kıskançlığım yüzünden aramız açıldı

Güzin Ablacığım merhaba, bir senedir askeri personel olan biriyle birlikteyim.
Birlikte olduk, fakat bana birkaç hafta sonra “Sen bakire değil miydin?” diye sordu.
“Bakireydim” dediğim halde benden uzaklaştı.
Birkaç ay ayrı kaldık.
Sonra ben aradım, görüşmek istediğimi söyledim ve tekrar sevgili olduk.
Her şey yolunda giderken, benim kıskançlığım ve güvensizliğim yüzünden aramız tekrar açıldı.
Tartışmamızın sebebi, beni Facebook ve Instagram hesaplarından uzak tutması, ekleme talebimi kabul etmemesi.
“Neden kabul etmiyorsun?” diye sorduğumda “Her şeyin zamanı var”, “Beni çok boğuyorsun” tarzında cevaplar veriyor.
“Başkaları mı var?” dediğimde ise “Hayır, yok” diyor.
Sizce ne yapmalıyım?
Rumuz: Nasıl davranayım

YANIT

Kendin de itiraf ediyorsun ya sevgili kızım, sevdiğin adamı kıskançlığın ve güvensizliğin yüzünden boğuyor, bıktırıyormuşsun.
Bu yüzden senden uzaklaşmış olabilir.
Onun Facebook listesindeki arkadaşlarını, ona gönderilen mesajları sorun haline getireceğini çok iyi biliyordur.
Zamanla ona daha fazla güveneceğini umuyor, bu yüzden şimdilik seni sosyal medyadan uzak tutmaya çalışıyor.
Ona değer veriyorsan, bu kıskançlık ve güvensizlik duygularını bastırmalısın.
Bak hem o senin bakire olmadığını düşündüğü halde yine de senden kopmamış.
Demek ki sana güvenmiş, problem yapmamış.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp