Top
08/01/2023

Çocuğumuz üzerinde her hakka sahip miyiz

TEMEL HAKLARINDAN YOKSUN BIRAKMAK ÇOCUK İSTİSMARIDIRMersin Üniversitesi Çocuk Koruma ve Araştırma Uygulama Merkezi kurucu müdürü Prof. Dr. Halis Dokgöz anne-babanın çocuklarına karşı sorumlulukları olduğu ve bu sorumlulukları yerine getirmekle yükümlü olduklarını belirterek, ‘Ama’ diyor: “Çocuk sahibi olmak çocuk üzerinde her türlü hakka sahip olduğunuz anlamına da gelmez.” Çocuk istismarına dikkat çeken, Prof. Dr. Dokgöz şöyle devam ediyor: “Sadece cinsel- fiziksel istismar değil çocuğun aç bırakılmasından, eğitim-sağlık-barınma hakkından yoksun bırakılması ve psiko-sosyal gelişimini etkileyecek her tür eylem istismara girer, toplum ve devletin harekete geçmesi gerekir. Yani kısaca ‘Bu çocuğu ben doğurdum. İster bakarım, ister satarım, ister atarım!’ mantığı ile çocuğu bir mal gibi görmek ve üzerinde her tür tahakkümü kurmayı kendinde hak saymak çocuk istismarıdır.”ÇOCUĞA EZİYET“Örneğini konuştuğumuz olayda anne her ne kadar çocuğu için iyi bir şey yaptığını düşünmüş olsa da bir çocuğun bu kadar uzun süre aç bırakılması kabul edilebilir olmadığı gibi çocuğun beslenme gibi en temel ihtiyacının karşılanmaması da istismardır. Bu bir adli vakadır. Dolayısıyla sosyal hizmet uzmanlarının aileyi incelemesi doğrudur, ki devletin kurumları çocuğu bu sürede veya sonrasında da olabilir, koruma altına alabilirler. Çünkü burada bir, çocuğa eziyet; iki, çocuğa karşı sonucu ölüme varabilecek ağır ihmal var.” Çocuğunu aç bırakan anneye büyük tepki var.SOSYAL MEDYA ANNELİĞİ DE İSTİSMARDIROlay, sosyal medyada paylaşılınca ortaya çıktı. Bu da aklıma tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok yaygın olan ve sıklıkla çocuk haklarını tehdit eden bir seviyeye ulaşan ‘sosyal medya anneliği’ konusunu getirdi. Prof. Dr. Dokgöz, bu konuda “Unutmamalı ki çocuk bir bireydir. Çocuğun hayatının her anının durmaksızın kayıt altına alınması, sosyal medyada paylaşılması ve bu pratiğin sosyal medya beğenileriyle takdir edilmesi, çocukların, özel hayat gizliliği-makul mahremiyet gibi kavramları yanlış anlamasına sebebiyet verebileceği gibi bazı psikolojik sorunlara da yol açabilir. Ebeveynlerin maddi kazanç karşılığı ya da iyi niyetle yaptığı her eylem de istismarın bir parçası olabilir” diyor.Halis DokgözÇOCUK ÜZERİNDE HAK DEĞİL YÜKÜMLÜLÜKLER VARİstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatlarından Ayşenur Demirkale de çocuğun bakım ve gözetiminden sorumlu olmanın medeni kanunda velayet hakkı olarak nitelendirildiğini ancak buradaki ‘hak’ kelimesinin kamuoyunda yanlış anlaşıldığını belirterek, şöyle devam ediyor: “Gerçekte bu hak değil yükümlülüktür. Oysa, bireyin çocukların gelişimine yönelik sorumlulukları ve görevleridir asıl vurgulanması gereken. Bu olaydan ise şunu anlıyoruz: ‘Anne çocuğunu başına kötü bir şey gelsin ya da ölsün diye değil kendi inancı doğrultusunda, mutlak doğru olduğuna inandığı için aç bırakıyor.’ Yani amaç kasti zarar vermek olmasa da bilerek-bilmeyerek çocuğa verilen her tür fiziksel, cinsel, duygusal ve ekonomik zarar çocuk istismarıdır ve devletin çocuk üzerinde, çocuğu korumaya yönelik tam koruma-denetim yetkisi vardır, uygulamalıdır. Ancak bu olayın da sosyal medyaya yansıdıktan sonra ortaya çıkması üzücü. Zira devlet kurumlarının kreşlerden, okullara kadar yaygın ve gelişkin bir denetim ağı olması lazım ki bu çocuk ya da aile daha teşhir edilmeden, konu büyümeden önlemler alınmış olsun.”Ayşenur DemirkaleÇOCUK SÖMÜRÜSÜBu yaşanan olay ‘sosyal medya anneliği’nin neresinde? Demirkale şöyle cevap veriyor: “Sosyal medya anneliğinde bilerek ve isteyerek çocuk üzerinden gelir sağlama ya da bir şekilde ebeveynin kendisini tatmin etmesi gibi bir durum var, ki bu da çocuk istismarıdır bana göre. Ama sosyal medya anneliği ‘çocuk sömürüsü’ niteliğinde de olabilir. Elbette bunun çocuk için bazı sıkıntılar yaratacağı da gerçektir. Bakalım o çocuk büyüdüğünde paylaştığınız fotoğraflarla tanınmak, bilinmek isteyecek mi mesela. Aç bırakılan çocuk olayında ise amaç ‘para’ değil. Ebeveyn ‘iyilik’ yaptığını düşünüyor. Bu konu başka ülkelerde de tartışılıyor. Kendi yemek alışkanlıklarını; vegan beslenen çocuklar konusu örneğin, çocuklarına dayatan ebeveynler var. Burada çocuk sömürüsü ya da çocuk zarar görsün değil de kendi doğrusunu dayatmak var. Bu noktada çocukta fiziksel ve duygusal bir zarar var mı? Daha çok buna dikkat etmek gerekiyor.”1 SORU 2 GÖRÜŞYaklaşık 250 bin takipçili bir ‘Insta-mom’: “Başta bebeğin büyüme aşamalarını günlük olarak tutmak, bu süreçte yakın çevre ile iletişimde kalmak, annelik duygusunun sevincini paylaşmak için sayfayı açtım ama sonra o kadar büyüdü ki... Kazandığım para yine onun eğitim-sağlık harcamalarına gidiyor ve bunu istismar olarak değerlendirmiyorum. Çocuğunu 36 saat bile isteye aç bırakıp hayatını tehlikeye atan bir anne ile benim yaptığım iş aynı kefede değil.”Volkan Karataş (Yönetmen): “Yani bu annenin çocuğuna yaptığı gerilim filmlerini anımsatan bir çeşit işkence yöntemi gibi! Ölümcül bir sonuç yaratabilirdi. Anne tarafından alınamayan temel ve güvenli bakım, çocuğun ileride dış dünyaya ‘güvensizlik’ duymasına yol açabilir. Sosyal farkındalık filmlerimizde bu dertlere ışık tutmaya çalışsak da ne yazık ki kimseye iyi bir anne baba olmayı öğretemeyiz.”
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp