Top
Fatih Çekirge

Fatih Çekirge

fcekirge@hurriyet.com.tr

29/11/2016

Bahçeli bunu yapar mı?

Yani...

n

 

n

Bahçeli, üzerinde mutabakata vardığı bir anayasa değişikliğinin, referandumda aleyhine çalışır mı?

n

 

n

Böyle bir oyuna girer mi?

n

 

n

İşte bu soru yakışmıyor.

n

 

n

Çünkü nasıl eleştirirseniz eleştirin ama Devlet Bahçeli’nin siyasi dürüstlüğünün sorgulanması ayıptır.

n

 

n

Yazıktır...

n

 

n

Dahası demokrasi kültürümüzü de aşağılamaktır.

n

 

n

Aslında ben Tuğrul Türkeş’in de böyle bir ‘kuşku’yu Bahçeli’nin şahsıyla ilgili olarak dile getirdiğini sanmıyorum.

n

 

n

Türkeş, Bahçeli için değil referandum sırasında MHP tabanında meydana gelebilecek karşı seslere dikkat çekiyor.

n

 

n

MART SONU REFERANDUM

n

 

n

AK Parti ve MHP’nin anlaşma ihtimali giderek kuvvetleniyor.

n

 

n

Eğer mutabakat sağlanırsa, Türkiye şubat ve mart aylarını referandum hazırlıklarıyla, propagandasıyla geçirecek görünüyor.

n

 

n

Bu durumda mart sonu, nisan başı referandum takvimidir.

n

 

n

BAŞKANLIK SİSTEMİ VE YEREL YÖNETİM

n

 

n

GEÇTİĞİMİZ cumartesi günü Boğaz’a kıyısı olan belediyelerin bir çalıştayına katıldım.

n

 

n

Toplantının ev sahipliğini Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan yaptı.

n

 

n

Moderasyonunu da Bloomberg TV’den sevgili dostum Ali Çağatay gerçekleştirdi.

n

 

n

Konu: “Yönetimde yetki ve yerinden yönetim.”

n

 

n

Toplumun her kesiminden 40 civarında isim yaklaşık 5 saat konuştuk.

n

 

n

Yeni ufukları zorladık.

n

 

n

Demokrasinin en temel alanı yerel yönetimlerin, Ankara’ya bağlı bir memurluk olmaktan nasıl çıkacağını tartıştık.

n

 

n

Doğrusu özgür düşüncenin böylesine medeni bir ortamda serpilip gelişmesini özlemişim.

n

 

n

Özetle...

n

 

n

- Başkanlık sistemi şimdilik birkaç anayasa maddesi değişikliği ve referandumla gelebilir.

n

 

n

Ama altyapısı için çok ciddi değişiklikler gerekiyor. Başta da yerel yönetimler.

n

 

n

Bir tek örnek vermek gerekirse...

n

 

n

- Bir kentin trafik problemini, o kente yaşayanların oyuyla gelen yönetici mi daha içselleştirir?...

n

 

n

Yoksa her an başka bir kente atanma ihtimali olan bürokrat mı?

n

 

n

Ve elbette, çok başlılık meselesi...

n

 

n

Bunun gibi yüzlerce meseleyi masaya yatırdık.

n

 

n

Türkiye artık halkın kendi şehrinde hizmet alırken, oy verme ve demokratik hesap sorma olgunluğunu yakalayabileceği bir sisteme kavuşmalıdır.

n

 

n

Anlayacağınız, başkanlık sistemi birkaç maddelik değişiklikten ibaret olamaz.

n

 

n

Ardından halkın en temel meselelerinden birisi olan yerel yönetim reformu tartışmaya açılmalıdır.

n

 

n

EYVAH! O SİLAHLARI ALAMAZSAK NE YAPARIZ

n

 

n

AMA bu kadarı da ayıp oluyor artık.

n

 

n

Dedikodu ya da doğru. Çünkü ikisi de aynı kapıya çıkıyor.

n

 

n

Almanya’nın silah üretici şirketi Heckler&Koch, “artık Türkiye’ye silah satmayacakmış”...

n

 

n

Bir nevi ambargo yani.

n

 

n

Dedikodu olsa, yine maksadı var.

n

 

n

Çünkü Türk ekonomisi üzerine olumsuz haber kampanyasının bir parçası demektir.

n

 

n

Doğruysa, komik...

n

 

n

Çünkü Türkiye bir NATO ülkesidir.

n

 

n

Ve komik çünkü...

n

 

n

O silahları Almanya bize satmazsa birileri acaba bu milletin panikleyeceğini mi sanıyor?

n

 

n

Bu yolla Türkiye’yi anlamsız bir inada ve kilitlenmeye sürüklediklerinin farkında değiller mi acaba?

n

 

n

Türk halkının ‘gurur’ katsayısını yükselttiklerini ve bunun da öfkeye dönüştüğünü görmüyorlar mı?

n

 

n

Avrupa medeniyetinin ‘olgunluk damarları’ kurudu da yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa teslim mi oluyor?

n

 

n

‘Konuşmak’ ne oldu?

n

 

n

‘Söz’ ne oldu?

n

 

n

‘Müzakere’ nereye gitti?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp