Top
Fatih Çekirge

Fatih Çekirge

fcekirge@hurriyet.com.tr

24/03/2024

Üniversiteden köye yeni nesil mucizeler

Biz de işte bugün oraya gidiyoruz. Aydın yolundan sapınca, önünüzde yemyeşil bir dünya açılıyor. Kafamı nereye çevirsem acı yeşil renklerden geçip bir enginar vahasına giriyorum.Ege’nin otları, ağaçları... Yeşilin içinden bir müjde gibi görünen o domatesin kırmızısı, limon sarısına karışıyor.Ege’ye bahar gelirken giriyorum Gölhisar’a. Oradaki enginar tarlalarına.Peki Dilayda’yı nasıl buldum?Gerçek bir enginar hastası olduğum için her yıl bu mevsimde araştırmaya başlarım.Ve internette bir sayfa: “Gurme enginar...”Sonra Instagram’da tanıtım. Aldım adresi, atladım arabaya; Düştüm Ege’nin o harika yeşillerine doğru.Gölhisar’a geldiğimde Tarım Kredi Kooperatifi’ne sordum:-Enginar?-Caminin minaresini görüyor musun? İşte onun dibinde...Kapıdan içeri bir giriyorum. Bu kadar sahici, bu kadar güzel, bu kadar samimi ve temiz bir manzara olabilir mi?Dilayda’nın annesi, büyük annesi; başlarında Ege’nin o harika dantelleri... Ellerinde bıçak. Tarladan yeni gelmiş enginarları ayıklıyor. Sapından ayırıp çanak enginarları, baby enginarları leğenlerde bekleyen su ve limonların arasında atıyorlar. Harika bir manzara. Bir süre oturup izliyorum. Dilayda’nın babası Tuğrul Bey’le sohbet ediyoruz.Tuğrul Bey’in yorumu: “Vallahi bizim kız okudu ama döndü geldi, şimdi bizim nesillerce yaptığımız işi böyle bir hale koydu...”Böyle bir hâl dediği, “Internet üzerinden sipariş.”Enginar sapından enginar makarnası bile yapılıyor.Biz sohbet ederken içeri genç bir kız giriyor. Dilayda Bilge.Ege’nin bütün güzelliğini almış.2) KAYAKÖY’DE BİR ATLI SPOR DERNEĞİUğur, Toros’lardan Muğla’ya doğru uzanan bir yörük çocuğu. Nesillerden beri bu topraklarda yaşamış bir kökten geliyor. Soyadı da nesillerinden geliyor. Küçüktürkmen...Uğur liseyi bitirince Aydın Üniversitesi’ni kazanıyor. Ve işletme bölümünü bitiriyor.Aileden de gelen bir etkiyle üniversite yıllarında Türk savaş sanatlarıyla ilgileniyor. Okçuluk... Sayokan, yesüken...Türk savaş sanatları deyince atsız olur mu? Uğur bu sırada ata merak salıyor. At binmeye başlıyor. At binmek kısa sürede müthiş bir tutkuya dönüşüyor. Üniversite bitiyor.Şehir hayatında iş arayışları falan derken; Uğur, “Bu hayat bana göre değil” diyerek ata topraklarına dönüyor.Fethiye’ye geliyor. Kayaköy’de bir çiftlik buluyor. Çiftliğin sahipleri çok eski Kayaköylü.Uğur’un ailesini biliyorlar. Sonunda Uğur orayı bir at çiftliğine dönüştürebileceğini söylüyor.Kabul gecikmiyor. Böylece başlıyor Fethiye Atlı Spor Kulübü hayali. Önce 3 at getiriyor. Sonra 5... Bu sırada Fethiye’ye gelen bir İngiliz aile bir at çiftliği olduğunu öğreniyor.Ailenin küçük kızı Hannan Rose bir at meraklısı. Böylece tanışıyorlar Uğur ve Hannan. At merakı, birlikte ata binmeler derken iki genç arasında harika bir arkadaşlık doğuyor. Sonra sevgiye dönüşüyor. Ve evleniyorlar. Hannan ve Uğur çiftliği büyütüyorlar. Şimdi 12 atları var.Bireysel olarak yarışlara katılıyorlar. Ekonomik güçlüklere rağmen atlarıyla birlikte Antalya’da, İzmir’de yarışlara katılıyorlar.BUCA’DA KUPA ALIYORVe önceki hafta Uğur, İzmir Buca Atlı Spor Kulübü’nde engel atlamada birinci oluyor. Dereceler alıyorlar.Hannan yine öyle.Uğur ve Hannan’a “Hayaliniz nedir?” diye sorunca aldığım cevap:“Fethiye Atlı Spor Kulübü’nü kurmak, yarışmak, bu bölgede insanlara atı ve at binmeyi sevdirmek...”Umarım öyle olur.3) ADAYLARA ÇAĞRIVe işte buradan iki gencin, iki hayalin hikâyesini yazdım. Ve şimdi başkan adaylarına diyorum ki; Bakın bu pazar seçim var. Hanginiz kazanırsa kazansın. Yollardan, kanallardan önce köylerine dönen bu yeni nesillere hayatın kanallarını açın.Destek olun. Dilayda... Uğur ve Hannan...Eminim Anadolu’da sizin gibi üniversiteyi bitirip doğduğu topraklara dönen, orada yöresel işletmeler kuran birçok genç vardır. İşsiz üniversite mezunlarının umutsuz bekleyişleri yerine; Asıl toplumsal gelişme budur arkadaşlar.İyi pazarlar...BİLGİ ÜNİVERSİTESİ’NDEN ENGİNAR TARLASINACana yakın, ne yaptığını bilen, ayağında şalvarı, çizmesi... Nasıl kendisine yakıştırmış yaptığı işi.Dilayda Bilgi Üniversitesi’nde lisans yapmış. 1 yıl kadar İzmir’de çalışmış. Ama sonra dönüp atalarının topraklarında nesiller boyu yapılan enginar tarlalarına girmiş.O enginarları şimdi dünyaya açıyor. Şimdi siparişlere zor yetişiyor.  Köyüne, köyün gençlerine bambaşka bir hava getirmiş.“Hayalin ne?” diye soruyorum; işte cevabı:“Burada yaşamaya, bu doğaya, yaptığım işe hayranım. İleride yalnız enginar türevlerinden oluşan bir kafe/lokanta açabilirim. Enginarı dünyaya açmak istiyorum.”Bekliyoruz Dilayda. Sevgili kızım sen örnek ol...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp