Top
Fatih Çekirge

Fatih Çekirge

fcekirge@hurriyet.com.tr

17/10/2016

Özal'ın sözüne geldik: 'Cazibe merkezi'

Rahmetli Özal bir sohbetimizde özetle şöyle demişti:

n

 

n

Bu coğrafyadaki sınırlar henüz yerine oturmadı. Bütün bu olaylar, terör, etnik ve mezhep ağırlıklı çatışmalar tamamıyla bu nedenle yaşanıyor. Peki biz ne yapmalıyız? Bunu konuşuyor muyuz?”

n

 

n

Neyi konuşacağız?” diye sormuştuk...

n

 

n

Verdiği şu cevap uzun süre tartışılmıştı:

n

 

n

“Her şeyi tartışacağız... İşte ABD, Irak’a giriyor. Demek ki artık Irak eskisi gibi olmayacak. Peki biz ne yapacağız. Oradaki Kürtler için, Araplar, Türkmenler için ne yapacağız? Mesela Gaziantep’i bir cazibe merkezi haline getirebilir miyiz? Diyarbakır’ı bir model haline getirebilir miyiz? Irak federatif bir yapı alırsa, biz cazibe merkezi olarak federatif bir yapıyı tartışabilir miyiz?”

n

 

n

Özal’ın kafasında savaş sonrası bir Türkiye modeli vardı.

n

 

n

Musul için cazibe merkezi olan bir Türkiye...

n

 

n

Yani toprak olarak Musul’un Türkiye’ye katılması değil...

n

 

n

Ticari açıdan Türkiye’yi örnek alan federatif bir yapı.

n

 

n

Musul’u böyle bağlamayı düşünüyordu.

n

 

n

Gaziantep ekonomisi bu nedenle önemliydi. GAP bu nedenle önemliydi.

n

 

n

Gaziantep’ten zenginler çıkmalıydı. O nedenle Gaziantep’e büyük yatırımlar yaptı. Irak’ın kuzeyine, Musul’a örnek olmalıydı.

n

 

n

Sanıyorum, bu düşüncesini George Bush’a Camp David’de açmıştı.

n

 

n

Türkiye ABD’yle birlikte Musul’a girecekti.

n

 

n

Ama mesele Musul’un toprak olarak Türkiye’ye bağlanması değildi.

n

 

n

Zaten Talabani ve Barzani buna razıydı.

n

 

n

Talabani ve Barzani, Özal’a o kadar bağlıydı ki... Türkiye pasaportuyla yurtdışına çıkabiliyorlardı.

n

 

n

Özal’ın o dönem, “1 koy 3 al” lafı bu nedenle anlaşılamamıştı.

n

 

n

“1 koy 3 al”ı kumar olarak eleştirenlere o zaman, “ABD’nin yanındayken kumar olur mu bu?” diye sormuştu.

n

 

n

Geldik bugüne...

n

 

n

Irak ve Musul’un durumu ortada.

n

 

n

Özal’ın dediği gibi Irak eski Irak değil artık.

n

 

n

ABD bize iyi gözle bakmıyor.

n

 

n

Irak’ın üstüne bir de Suriye çıktı.

n

 

n

Ve bugün Musul en hassas noktada.

n

 

n

Bu tarihi hatırlatmayı şunun için yapıyorum...

n

 

n

Gaziantep o coğrafya için bir cazibe merkezidir.

n

 

n

Halep perişan oldu. Musul çöktü.

n

 

n

Şimdi Gaziantep ve Diyarbakır bütün bu coğrafya için bir cazibe merkezi olabilir.

n

 

n

O bomba da zaten ‘olmasın’ diye patlatılıyor.

n

 

n

Atanan muhtar PKK tarafından bu nedenle vuruluyor.

n

 

n

Harap olan Kuzey Irak ve Kuzey Suriye karşısında Türkiye’nin bir cazibe merkezi olma ihtimaline karşı terörü azdırıyorlar.

n

 

n

PKK taşeronu böyle çalışıyor.

n

 

n

DEAŞ bomba patlatıyor.

n

 

n

Artık DEAŞ adı altında her türlü saldırıyı beklemek mümkün.

n

 

n

İşte bu ihtimallere karşı “Türkiye ne yapmalıdır?” sorusu geliyor.

n

 

n

Özal zamanında “Başkanlık sistemini de tartışalım, federasyonu da” derken çok tepki almıştı.

n

 

n

Ben de tartışmadan yanaydım.

n

 

n

Peki bugüne gelirsek...

n

 

n

Etrafımız neredeyse federatif bir yapı alıyor.

n

 

n

Suriye’de devler çarpışıyor...

n

 

n

ABD kendisine bağlı bir ‘Kürt kanton kara üssü’ kurmak peşinde.

n

 

n

Rusya Esad’ı rehin aldı... Akdeniz’deki deniz üssü karşılığında...

n

 

n

Rusya dünya tarihinde ilk kez iki ülke arasında ‘sonsuza kadar’ diye bir anlaşma yaparak Akdeniz’e yani ‘sıcak denizlere’ indi.

n

 

n

Bütün bunlar olurken, Türkiye hiçbir şey yokmuş gibi duramaz.

n

 

n

Bir yandan sınırlarımızda, yani burnumuzun dibinde kan akıyor...

n

 

n

Diğer yandan ‘içimiz kanıyor’...

n

 

n

Türkiye artık bu olanlara karşı hareketsiz kalamaz.

n

 

n

Türkiye her şeyi açık açık tartışmalıdır.

n

 

n

Korkmadan ve birbirimize düşmeden...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp