Top
20/05/2016

Bülent Arınç'ı 'susturma' kararını kimler nasıl aldı

Acaba Bülent Arınç’ın Turgut Özal Üniversitesi’nde yapacağı konuşmayı son anda erteleme kararı nasıl alındı.Yani “susturma” emrini kim verdi?

n

 

n

Mesela şöyle mi olmuştur?

n

 

n

Emrindeki istihbarat, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bu haberi vermiş ve o da “Konuşmaya mani olun” mu demiştir?

n

 

n

Çok samimi olarak böyle bir talimat verdiğine inanmıyorum.

n

 

n

Muhtemelen şöyle olmuştur?

n

 

n

Bu konu açıldığında Cumhurbaşkanı’nın çevresinde bulunanlardan biri, onun kaşına gözüne, yüzündeki ifadeye bakarak, “durumdan vazife çıkarmış” ve bu durumu rektöre iletmiştir?

n

 

n

Veya şöyle bir şey...

n

 

n

Cumhurbaşkanı’nın bu konuşmadan haberi bile yoktur ama etrafındakilerden biri “Reis buna çok bozulur” deyip kendiliğinden harekete geçmiş ve rektörü korkutmuştur.

n

 

n

Yani o da “durumdan vazife çıkarmıştır...”

n

 

n

Hangisi olursa olsun, son derece vahim bir durum.

n

 

n

Tek adamlığın ve otoriterleşmenin en büyük göstergelerinden biri, “durumdan vazife çıkaran bir periferinin” oluşmasıdır...

n

 

n

Bu “periferi”, adı konmamış bir “Batı Çalışma Grubu”dur...

n

 

n

Şimdi hatırlayın...

n

 

n

“Batı Çalışma Grubu” ve “Durumdan vazife çıkarma” kavramlarını biz nerede ve ne zaman öğrendik...

n

 

n

Cevabını verirseniz, Türkiye’nin nereye geldiğinin cevabını da vermiş olursunuz.

n

 

n

 

n

 

n

DÜĞÜN FİLMİNDEKİ BU KAREYE BAKARKEN DÜŞÜNDÜKLERİM

n

 

n

 

n

SÜMEYYE-Selçuk Bayraktar çiftinin nikâh töreni için yapılan filmi iki defa seyrettim.

n

 

n

Genel olarak çok beğendim.

n

 

n

Özellikle Sümeyye Bayraktar’ın çocukluk yıllarına ait fotoğraflar çok güzeldi.

n

 

n

Babasıyla birlikte masada ders çalışırken çekilen fotoğraf çok sıcak ve sahiciydi.

n

 

n

Babasına sevgiyle bakan bir çocuğun ışıltısı size de geçiyor.

n

 

n

Ama en çok, üzerinde bol askılı bir pantolonla verdiği pozu sevdim.

n

 

n

Hürriyet

n

 

n

Belli ki, o bol pantolon ve askılarla kendine komik bir görünüm verdiğini düşünüyor.

n

 

n

O fotoğraftan esprili bir iç dünyası olduğunu anlıyorsunuz.

n

 

n

Selçuk Bayraktar’ın çocukluğundan beri uçak tutkusu olduğunu anlıyoruz.

n

 

n

Daha çok küçük yaşta gelişmiş uçak tasarımları yapmış.

n

 

n

Filmde beğenmediğim taraf ise 28 Şubat dönemindeki türbanlı kız protestolarının bulunduğu sahnelerdi.

n

 

n

Bana göre o bölümlerin bu mutluluk filminde yeri yoktu.

n

 

n

Babası Silivri’de yatmış bir kız, ileride evlenirken düğün filmine Silivri’de kız çocuklarının elbiseleri çıkarılarak yapılan aramaları, onlara yapılan muameleleri koysa yine aynı şeyi düşünür, aynı şeyi söylerdim.

n

 

n

NİKÂHTAN SIZAN BAZI ALKIŞ DEDİKODULARI

n

 

n

NIKÂH günü Fenerbahçe’nin Final Four maçları için Berlin’de olduğumdan ancak dönünce biraz kulak misafiri oldum.

n

 

n

Tabii ki en çok alkışı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması almış.

n

 

n

Ancak ondan sonra en büyük alkışı alan kişi Başbakan Ahmet Davutoğlu olmuş.

n

 

n

Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le el sıkışırken de büyük alkış kopmuş.

n

 

n

Salona gelenlerin hepsi AKP’li değil...

n

 

n

Ama Türkiye’nin iş ve sanat dünyasının bir bölümü de orada.

n

 

n

Bu alkışlar acaba neyi anlatıyor?

n

 

n

Fabrika ayarlarına dönüş arzusunu mu...

n

 

n

NE YALAN SÖYLEYEYİM BU YAZIYI HASETTEN ÇATLAYARAK YAZDIM

n

 

n

YAZ geliyor ya, Kelebek yine Murat Tavman’la hasta etmeye başladı bizi.

n

 

n

Bir arkadaşın karnındaki baklavalara bakıyorum, bir de kendi karnımdaki yuvarlak şeye...

n

 

n

Hürriyet

n

 

n

Eee bayağı farklı yani.

n

 

n

Yine de söylemeden edemeyeceğim.

n

 

n

Arkadaş, o baklavaları gözümüzün, burnumuzun, beş duyumuzun içine soktun... Tamam..

n

 

n

İyi de spor yaparken gözündeki o beyaz çerçeve gözlük ne...

n

 

n

Hadi onu anladık diyelim, ya bileğindeki altın mı, altın suyuna banma mı bilmediğimiz saat...

n

 

n

Kaç mekik yaptığına oradan mı bakıyorsun yani...

n

 

n

Bir dijital spor bileziği taksan daha uygun olmaz mıydı...

n

 

n

WOLVERİNE’SİZ BİR ‘X-MEN’ ÇEKİLİR Mİ

n

 

n

YENİ “X-Men” filmi bugün gösterime giriyor.

n

 

n

Kelebek yazarı Ömür Gedik, seyretmiş ve yazmış.Ben de büyük bir Marvel karakterleri hayranıyım.

n

 

n

Ama Hugh Jackman’ın oynadığı Wolverine karakterinin özellikle hastasıyım.

n

 

n

Jackman bu rolü daha önce 8 defa oynadı ve rekor kırdı.

n

 

n

Ancak bu defa kastta yok.Sadece hatırlatmak için bir sahnede, eski filminden bir sekans varmış.

n

 

n

Gerçi çok kuvvetli bir kast ama Wolverine’siz bir “X-Men” nasıl olur...

n

 

n

Seyredip karar vereceğim...

n

 

n

SHAKESPEARE’VARİ BİR WOLVERİNE MUHABBETİ

n

 

n

SONDAN bir önceki “X-Men” filminde Master Yashida ile ölümsüzlüğe mahkûm olduğu için acı çeken Wolverine arasında şu harika diyalog geçiyor:

n

 

n

Wolverine: Beni öldürmeyi mi teklif ediyorsun?

n

 

n

Master Yashida: Hayır, uzun ve sıradan bir hayat yaşayabilirsin. Âşık olabilirsin, evlenebilirsin. Ve sonra sıradan bir insan gibi ölebilirsin. Bunu teklif ediyorum.

n

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp