Sayın Başbakan’a, Manisa Valisi konusunda gösterdiği hassasiyet nedeniyle, bütün ailem adına teşekkür ediyorum.

* * *

Ama Vali’ye de birkaç kelam etmeden geçemeyeceğim.
Devletin valisi böyle bir lafı niye etmiştir?
Güçlü ve uzun iktidarların başına gelen en önemli felaketlerden biri “durumdan vazife çıkaran” bürokratlardır.
Büyük bir ihtimalle Sayın Vali de AKP’ye yaranmak amacıyla söyledi bunu.
Ama orada da fena çuvalladı.

* * *

Manisa Valisi eğer Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın mitinglerinin fotoğraflarına baksaydı, yaptığı işin fecaatını kolayca anlayabilirdi.
Çünkü o fotoğraflarda binlerce başı açık kadın da görecekti.
Başbakan bu hareketiyle partisine oy veren milyonlarca başı açık kadına saygısını da göstermiştir.

* * *

Vali’nin önümüzdeki günlerde belki çok boş vakti olacak. Popüler gazetelerin üçüncü sayfalarını okumaya başlamasını tavsiye ederim.
Orada görecek ki cinayet, boşanma, adli olaylar, mesela hırsızlık, yankesicilik olaylarında, başı açık, başı örtülü ayrımı pek görünmüyor.

* * *

Biliyorum, Vali’nin kafasındaki başörtülü kadın böyle şeyler yapmaz.
Ama üçüncü sayfa haberleri, adliye koridorları, cezaevleri aynı şeyi söylemiyor.

Abdurrahman Dilipak’la bu defa aynı görüşteyim

DİLİPAK şöyle demiş:

“Bu saçma sapan bir tartışma. Kişi suçluysa eğer kelepçe de takılması gerekiyorsa, suçlunun başındaki başörtüsüne, yakasındaki rozete bakılmaz. Bunu bu şekilde tartışmak, başörtüsüne de, adalet duygusuna da, bürokratik işleyişe de zarar verir.”
Hayatımda ilk defa Dilipak’la aynı çizgideyim.

O polisleri niye görevden alıyorsunuz ki...

Bu ülkede başı açık kadınlara hiç düşünmeden kelepçe takılıyorsa, başı örtülü kadınlara da takılır.
Neticede onlar şehrin valisi gibi yapmamış, devletin polisi gibi davranmış...

Yani vatandaşına eşit muamele yapmış.
Biz bunları tartışacağımıza, kelepçenin insanların itibarını zedelemek için kullanılmasını tartışalım.

Çok sevdim

SÜMEYYE Erdoğan’ın...
Avrasya Maratonu’nun tanıtımını yapmasını...
Tanıtımı Gülben Ergen’le birlikte yapmasını...
Maratonda koşacak olmasını çok sevdim.

Nerede

CÜBBELİ Ahmet Hoca’yı özledim. Gazetelerde görmüyorum. Nerede olduğunu bilen var mı? Yetiş hocam... Biraz havamızı bulalım.

Sayın Arınç Manisalısınız, sizden şu cümleyi de beklerdim

OĞLU başı açık bir kızla evlendiği zaman söylediği sözleri çok sıcak bulmuştum.
Ne demişti Bülent Arınç?

“Kadınlar arasında başı açık-başı kapalı diye bir ayrım yapılmaz.”
Eşi başı örtülü olduğu için epey eziyet çekmişti. Çok iyi biliyordu başı örtülü-açık ayrımcılığının ne olduğunu.
Çok sevmiştim oğlunu ve gelinini savunma biçimini.

Vicdanlı insandır, vicdanlı Müslüman’dır Bülent Arınç...
Bu kelepçeyi haklı olarak eleştirirken, Vali’nin şuursuz sözlerine de bir-iki kelime etmesini bekledim.

Hem bir zamanlar Manisa’da kendine oy veren başı açık-başı yaşmaklı kadınları, hem de gelinini korumak için yapmalıydı bunu.

Teşekkürler Türkiye, dün itibariyle Facebook’u geçtim

TEŞEKKÜRLER Türkiye...

Teşekkürler sevgili okurlar...

Spotify takipçi sayısında, dün itibariyle Facebook’u kuran, sosyal paylaşım efsanesini yaratan dâhi Mark Zuckerberg’i geçtim.

Bir gün önce 300 olan farkı kapattım ve üstelik saat 16.20 itibariyle 240 kişi öne geçtim.

Benim takipçi sayım 30.651, onunki 30.411’di...
Böylece bütün dünyaya, Türkiye’nin dijital müzikteki gücünü ispat ettik...

Çok ileri görüşlü bir insan olduğum bir kere daha ispatlandı

BİRKAÇ kere yazdım.
Ben, Türkiye’de bir tek gazetecilik derneğinin üyesiyim.

O da “Türkiye Magazin Gazetecileri Derneği...”
Şimdi Türkiye’de yine onların dönemi açılıyor.

Seçim yorgunu ve seçim bozgunu ruhlarımız, artık bir süre hım hım siyasi haberleri okumak istemiyor.
Magazinci arkadaşlar...

Gün sizin gününüz...
Sizlerden daha modern, daha yenilikçi, daha güzel ve eğlenceli magazin haberleri bekliyoruz.

Bizim mahalle medyasında günün en moda hareketleri

Her gün muhalefete çakacaksın. “O gitsin, bu kalsın”la kendi iktidarını korumaya çalışacaksın.

Bütün davetlere katılacak, açılışlarda bulunacak, kendine siyaset dışında yazı konuları arayacaksın.

Bütün filmleri seyredip seçim bozgununun hıncını, filmi yerden yere vurarak yönetmenlerden çıkaracaksın.