Top
14/05/2016

Hani o günler var ya işte o günleri çok özlüyorum

Yani Ergenekon davasının savcılığını yaptığınız günlerde...

n

 

n

- Eğer Fransa, Türkan Saylan Hoca’ya yapılan bu zulüm nedir deyip büyükelçisini geri çağırsaydı...

n

 

n

***

n

 

n

O gün...

n

 

n

- Eğer İngiltere, Ali Tatar’a, Kuddusi Okkır’a, daha yüzlerce insana yapılan zulmü protesto edip büyükelçisini geri çekseydi...

n

 

n

***

n

 

n

O gün...

n

 

n

- Eğer ABD, Gezi Parkı’nda öldürülen çocuklar için “Yeter artık” deyip büyükelçisini merkeze alsaydı...

n

 

n

O gün...

n

 

n

- Eğer Tunus, “Cüppeli Ahmet Hoca’yı neden hapse attınız” deyip büyükelçisine “Hemen geri dön” deseydi...

n

 

n

***

n

 

n

- Bugün bir Müslüman ülke çıkıp “Fethullah Gülen’e nedir bu yaptıklarınız” deyip büyükelçisini geri çekmeye kalksa...

n

 

n

***

n

 

n

Ne cevap verirdiniz?

n

 

n

Muhtarlar toplantısında, öteki toplantılarda söylenenlerden artık ne diyeceğinizi biliyoruz:

n

 

n

“Hadi siz yolunuza biz yolumuza...”

n

 

n

***

n

 

n

Bütün dünyayla yollar işte böyle ayrılır.

n

 

n

***

n

 

n

Oysa siz bir zamanlar “medeniyetler buluşması”nın eşbaşkanı, yolları ayırmanın değil, küresel bir insanlık meydanında buluşturmanın rehberi değil miydiniz?

n

 

n

O günleri çok özlüyoruz...

n

 

n

‘BOŞ GEZENİN BOŞ KALFASI’ KURUMLARINDAN BİRİNİ EKSİK YAZMIŞIM TAMAMLIYORUM

n

 

n

DÜN, devlette “Boş gezenin boş kalfası kurumlar” listesi vermiştim.

n

 

n

Dün Mehmet Yılmaz’ın yazısını okuyunca anladım ki birini eksik yazmışım.

n

 

n

“TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu...”

n

 

n

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı defalarca davet etmiş ama o gelmemiş.

n

 

n

Ayrıca Kamu Güvenliği Müsteşarı ile Emniyet Genel Müdürü’nü de çağırmışlar.

n

 

n

O da gelmemiş.

n

 

n

Yerlerine yardımcılarını göndermişler.

n

 

n

Şimdi merak ediyorum, bu kişileri Cumhurbaşkanı çağırsa ne yaparlar?

n

 

n

Bildiniz değil mi...

n

 

n

Koşa koşa giderlerdi.

n

 

n

TBMM’nin iki ayrı komisyonu Aydın Doğan ve beni 2 ayrı konuda davet etmişti.

n

 

n

Gitmeme hakkımız olduğu halde gittik.

n

 

n

Bu da yazılacak yeni anayasanın genel çerçevesini gösteriyor.

n

 

n

TBMM’nin zerre kadar itibarı olmayacak.

n

 

n

TBMM’NİN İTİBARININ ZİRVEDE VE EN DİPTE OLDUĞU İKİ GÜN

n

 

n

- ZİRVEDE OLDUĞU GÜN:

n

 

n

1 Mart 2003 günü.

n

 

n

Başkanlık koltuğunda Bülent Arınç oturuyor. Irak tezkeresi oylanıyor.

n

 

n

Birçok AKP’li milletvekili, genel başkanlarının talimatına rağmen hayır oyu kullanıyor.

n

 

n

Ana muhalefet partisi CHP, yakalarında kırmızı karanfillerle salona giriyor ve hayır oyu kullanıyor.

n

 

n

Tezkere reddediliyor.

n

 

n

EN DİPTE OLDUĞU GÜN:

n

 

n

Yüce Meclis, devletin bürokratlarını komisyonda dinlemeye çağırıyor. Biri bile gelmeye tenezzül etmiyor.

n

 

n

BUGÜNLERDE

n

 

n

PHUKET’te detoks günlerinde Annie Lennox’un eski bir şarkısını yeniden keşfettim.

n

 

n

“I cover the waterfront”...

n

 

n

Hafif cazımsı...

n

 

n

Yüksek volümle dinlendiğinde, Lennox’un sesi ve trompet denilen enstrümanın muazzam gücü öyle harika bir duet yaratıyor ki...

n

 

n

Tam bugünler için.

n

 

n

Özellikle gece yarıları.... Dinleyin siz de hissedeceksiniz...

n

 

n

Neyi mi...

n

 

n

Yalnızlığın gücünü...

n

 

n

- Spotify “Jazz in midnight” listemde bulabilirsiniz...

n

 

n

AKİF BAK SEN İNDİN AMA BEN BAŞKANIN A330’UNA BİNDİM

n

 

n

BİR zamanlar Akif Beki’ye çok özenirdim.

n

 

n

Başkanın A330 mürettebatının daimi kadrosundaydı.

n

 

n

Şimdiyse Vahap Munyar ve Verda Özer’e özeniyorum.

n

 

n

Verda’dan gizli gizli, “Başkanın A330’una binme dersleri” alıyorum.

n

 

n

Sonucunu da aldım.

n

 

n

Dün nihayet, “Başkanın A330’una” bindim.

n

 

n

Ama bu Fenerbahçe Cumhuriyeti Başkanı Aziz Yıldırım’ın uçağıydı.

n

 

n

Kulüp başkanı ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Berlin’e uçtum. Ayrıntıları ve Hürriyet’e özel bilgileri spor sayfalarımızda okuyabilirsiniz.

n

 

n

JON SNOW’UN YENİDEN HAYATA DÖNÜŞÜNDE İLK SÖZÜ

n

 

n

ÖNCEKİ akşam “Game of Thrones” (Taht Oyunları) dizisinin 6’ncı sezonunun 2’nci bölümünü seyrettim.

n

 

n

Hürriyet

n

 

n

Dizinin ender olumlu kahramanlarından biri olan “Jon Snow”, yenildiği bir savaş dönüşü kendi arkadaşlarının ihanetine uğrayıp öldürülmüştür.

n

 

n

Ancak cesedi taş masanın üzerine bırakıldığında tekrar hayata döner.

n

 

n

Sonra kendisine ihanet etmeyen bir bilge büyüğü ile arasında şu konuşma geçer:

n

 

n

- JON SNOW: “Neden öldüğümü bilmiyorum. Neden tekrar hayata döndüğümü de bilmiyorum.”

n

 

n

- BİLGE BÜYÜK: “Bazı şeylerin neden olduğunu bilmemize gerek yok. Önemli olan dönmen. Şimdi kılıcını al ve düşmanlarını yen.”

n

 

n

- JON SNOW: “Denedim ama başaramadım.”

n

 

n

- BİLGE BÜYÜK: “Hiç önemi yok. Kılıcını yeniden al ve git yeniden yenil.”

n

 

n

İsterseniz, “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” gibi saçma bir atasözü ile yorumlayın.

n

 

n

İsterseniz şöyle:

n

 

n

“Her büyük başarının başında, ortasında veya sonunda başarısızlıklar da olabilir.”

n

 

n

Bazen yenilmek de onurlu bir şeydir...

n

 

n

Yeter ki onursuz olmasın...

n

 

n

Bir tek aşk hariç...

n

 

n

O, onursuz da olabilir.

n

 

n

 

n

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp