Hazır olun... Önemli bir istihbaratım var.

n

 

n

***

n

 

n

“Beyaz” taraf değiştirdi.

n

 

n

***

n

 

n

Kimden mi duydum?

n

 

n

Demokrat Parti başkan adaylığını kaybeden Bernie Sanders’tan...

n

 

n

Trump’ın zaferi için şöyle demiş:

n

 

n

“Orta sınıfın müesses nizama tepkisi...”

n

 

n

Yani yerleşik düzene...

n

 

n

***

n

 

n

Durum tuhaf değil mi...

n

 

n

Beyaz Saray’da siyah bir başkan var.

n

 

n

Ama “Beyaz Amerika” onun temsil ettiği yerleşik düzene isyan ediyor.

n

 

n

***

n

 

n

Şimdi düşünün...

n

 

n

2002 yılında AKP’yi iktidara getiren seçim nasıl değerlendirilmişti.

n

 

n

“Zenci Türklerin, Beyaz Türklerin müesses nizamına isyanı...”

n

 

n

Gerçi “Zenci Türklerin” iktidara getirdiği partinin adı “Ak”, yani “beyaz” partiydi ama olsun...

n

 

n

***

n

 

n

Demek ki “Beyaz Türk” olayında mesele “beyaz” renkte değilmiş...

n

 

n

***

n

 

n

Öyleyse neyde?

n

 

n

Sakın “Türk” kelimesinde olmasın...

n

 

n

***

n

 

n

Yani “Beyaz Türk” kelimesinden kıllananların asıl meselesi sakın “Türk” kelimesi ile olmasın...

n

 

n

YAKIN TARİH

n

 

n

- “Beyaz” kötü bir renk değildir, ama en hızlı kirlenen renktir.

n

 

n

- “Siyah” kir kaldırdığı, kiri göstermediği için, ille de temizdir anlamına gelmez...

n

 

n

 

n

GEÇMİŞTE BÖYLE ŞEYLERE ‘KUMPAS’ DENİYORDU

n

 

n

SAVCI gözaltındaki yazar Aydın Engin’e soruyor:

n

 

n

“PKK ile ilişkisi bulunan Ahmet Faik İnsel adlı kişiden size gelen 250 bin lirayı anlatır mısınız?”

n

 

n

Gönderilen para 250 bin değil 250 lira...

n

 

n

Ama asıl vahimi...

n

 

n

Adalet Bakanlığı 2 yıl önce Ahmet İnsel’e bir yazı yazmış ve demiş ki:

n

 

n

“PKK ile ilişki iddiasıyla telefonlarınız 2 yıl boyunca dinlenmiş, bir ilişki bulunmayınca dinlemeye son verilmiştir.”

n

 

n

Şimdi 2 soru:

n

 

n

- Üç sıfırlık skandalı MASAK yapmış olamaz. Uluslararası itibarı söz konusu.

n

 

n

Öyleyse o üç sıfırı ekleyen gizli el kimindir?

n

 

n

- Savcının Adalet Bakanlığı’nın yazdığı yazıdan haberi olmaması düşünülemeyeceğine göre, onu hâlâ “PKK ile ilgili” gösteren sorunun niyeti ve kastı nedir?

n

 

n

Biliyorsunuz, geçmişte bu tür uygulamalara “kumpas” deniyordu.

n

 

n

 

n

HADİ HEP BİRLİKTE BANA O SURATI GÖSTERİN TÜKÜREYİM

n

 

n

ABDULKADİR Selvi dün köşesinde hükümetin MHP’ye sunacağı dar kapsamlı yeni anayasanın genel çizgilerini açıkladı.

n

 

n

Bir maddesi şuydu:

n

 

n

“Anayasa’nın 66’ncı maddesindeki vatandaşlıkla ilgili bölüme dokunulmuyor...”

n

 

n

Neydi o madde?

n

 

n

Hatırlamak istemeyenlere hatırlatayım:

n

 

n

“Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”

n

 

n

Açılım günlerinde “Türk hassasiyeti”nden söz ettiğimde, güya liberal ve demokrat biri bana “Yüzüne tüküreyim” diye yazmıştı. Hadi şimdi hep birlikte, işaretparmaklarınızı kaldırın ve bana o suratı gösterin de bu defa ben tüküreyim.

n

 

n

Tükürürken de diyeyim ki, “Hadi bakalım kaldır şimdi Hürriyet’in logosundaki o cümleyi...”

n

 

n

 

n

ABDULKADİR SELVİ’YE ÇOK ÖNEMLİ BİR SORU

n

 

n

DÜNKÜ yazısında sağlam kaynaklara dayanarak verdiği dar kapsamlı anayasada bütün ayrıntılar var, ama bir tanesi hakkında tek satır göremedim.

n

 

n

Başkanlık sisteminin cumhurbaşkanını kim, nasıl denetleyecek?

n

 

n

Yetkileri anlatılmış ama sorumlulukları ne olacak? Mesela Amerikan sistemindeki gibi “Görevden alma” olabilecek mi?

n

 

n

Bugünkü gibi mi olacak? Yani hiçbir sorumluluğu olmayacak mı, bir denetim mekanizması yok mu... Vardı da bu bölüm Abdulkadir Selvi’ye ilginç mi görünmedi...

n

 

n

Yoksa hiç yok mu...

n

 

n

Bu sorunun cevabını merakla bekliyorum.

n

 

n

 

n

İÇERİDEN İLK ROMAN TÜRK SAĞINA ELEŞTİRİ

n

 

n

ZAMAN gazetesinin eski yazarı Ahmet Turan Alkan, muhafazakâr kesimin en ilgiyle okuduğum, bence en vicdanlı kalemlerinden biridir.

n

 

n

27 Temmuz gününden beri tutuklu...

n

 

n

Oğlu babasının içeride bir roman yazdığını söyledi.

n

 

n

Adı “Sağ Yanım” olacakmış.

n

 

n

Kantinden aldığı tükenmezkalemle, yine kantinden aldığı mektupluk kâğıtlara yazıyormuş.

n

 

n

Yazdıkları 270 sayfayı geçmiş.

n

 

n

Öğrendiğim kadarıyla, aile içi ilişkilerden hareketle “Türk sağını” eleştiren bir kitap oluyormuş. Bence Türk sağı epey eleştirildi. Henüz eleştirilmeyen, Türk muhafazakâr sağının İslamcı kanadı.

n

 

n

Bugünlerde asıl eleştiri oklarının, oradaki totaliter ve adaletsiz eğilimlere yönelmesi gerekir.

n

 

n

İÇERİDE

n

 

n

TÜRK basınında kime sorsanız Ahmet Turan Alkan için size olumlu konuşur. Oğlundan aldığım bilgiye göre..

n

 

n

-106 gündür tutuklu. Kalp, tansiyon, vertigo gibi sorunları varmış.

n

 

n

- Son olarak ortakulak iltihabı olmuş, 15 gündür doktora görünmeyi bekliyormuş.

n

 

n

- Pasaportu iptal edildiği için eşi yurtdışındaki torununu görmeye bile gidemiyormuş.

n

 

n

- Mektuplaşmasına izin verilmiyormuş.

n

 

n

12 Mart, 12 Eylül ve Ergenekon yargılamalarını yaşayan her insan şunu gördü. Bu olağanüstü süreçlerde yazarlara, düşünce insanlarına ve tabii ki bütün insanlara yapılan eziyet, zulüm hep ters tepti.

n

 

n

 

n

EYÜP CAN’I SAVUNMAK BANA VE SİZE DÜŞER Mİ

n

 

n

ORTADA açık bir haksızlık, vicdansızlık, adaletsizlik varsa düşer. Üç gündür yazıyorlar:

n

 

n

“Eyüp Can, darbede sokağa çıkar mısınız araştırması yaptırmış...”

n

 

n

Yazan kişiler, daha ilk cümlesinde kararını vermiş. Zaten altına da Eyüp Can’la ilgili bütün önyargılarını eklemişler.

n

 

n

O da FETÖ’cü, dolayısıyla o da darbeci...

n

 

n

- BİR: Araştırmayı yaptıran Eyüp Can değil, Metropoll araştırma şirketi. Şirketin, 2012 yılında, 12 Eylül ve 28 Şubat davaları sırasında her ay düzenli yaptığı araştırmalardan biri.

n

 

n

- İKİ: Bu haberi “Darbe olursa sokağa çıkar direnirim diyenlerin oranı yüzde 66” diye vermiş.

n

 

n

Yani darbeye karşı bir başlık.

n

 

n

- ÜÇ: Aynı haber iktidar yanlısı Sabah gazetesinde, ayrıca Vatan, Birgün gazeteleri ile birçok internet sitesinde de yayınlanmış.

n

 

n

Bilin ki, bilerek yaptığınız bu vicdansızlıklar, FETÖ’cülerin çok işine yarıyor.