Salonda oturuyoruz.

n

 

n

Tanımadığımız bir insan elinde paketle salona giriyor.

n

 

n

***

n

 

n

Son derece nazik bir sesle konuşuyor:

n

 

n

“Ben Merkezefendi Belediye Başkanı’nı temsilen geliyorum. Müsaade ederseniz biraz oturabilir miyim.”

n

 

n

Tabii ki diyoruz.

n

 

n

***

n

 

n

Yarım saat oturduktan sonra yine aynı sıcak ses tonu ve saygılı üslubuyla konuşuyor:

n

 

n

“Eğer sizi rahatsız etmezse, müsaade ederseniz bir dua okuyabilir miyim.”

n

 

n

Tansu cevap veriyor:

n

 

n

“Tabi ki... Çok seviniriz..”

n

 

n

***

n

 

n

Biraz sonra çok güzel bir sesle duayı okumaya başlıyor...

n

 

n

Gözüm tam karşısında oturan CHP Denizli İl Başkanı Teoman Sancar’a takılıyor.

n

 

n

Perihan annemizi kaybettiğimiz andan beri bizi bir dakika yalnız bırakmayan başkan büyük bir huzurla dinliyor.

n

 

n

***

n

 

n

Tanımadığımız misafirimiz, dua bittikten sonra aynı sıcak sesle vedalaşırken, masaya bıraktığı pakete bakıyorum.

n

 

n

Bir kutu un helvası getirmiş.

n

 

n

Kapıda onu geçirirken mahalle camisinden gelen ezan sesini duyuyorum.

n

 

n

Yatsı ezanı okunuyor...

n

 

n

***

n

 

n

Biraz sonra mahallenin camisinin imamı dua için geliyor.

n

 

n

Genç ve son derece nazik bir imam.

n

 

n

Tansu’nun yanı başında duasını okumaya başlıyor.

n

 

n

***

n

 

n

Son 24 saati düşünüyorum.

n

 

n

Ölüm hepimizin en çaresiz, en beceriksiz olduğu anlardan biri...

n

 

n

Ama öyle bir milletiz ki, sanki ilahi makamdan gelmiş bir talimatla her şey kendiliğinden yürüyor...

n

 

n

***

n

 

n

CHP’li bir kadın toprağa veriliyor.

n

 

n

AK Partili belediye her şeyi hazırlamış. Son toprak atılıncaya kadar, sonrasındaki duasına, eve gönderilen yemeklere, dua okuyacak hocalara kadar her şey saniyesi saniyesine ayarlanmış.

n

 

n

CHP’liler bütün kalpleriyle oradalar...

n

 

n

***

n

 

n

Hocanın duası, kuşumuz Abuzer’in neşeli sesine karışırken, o soru yine aklıma geliyor...

n

 

n

Ölümden sonra hayat var mı?

n

 

n

Onu soruyoruz da, ölümden önce hayat var mı sorusunu soranımız çok az...

n

 

n

***

n

 

n

İşte tam o an, aklıma öteki soru geliyor:

n

 

n

Ölümden sonra böyle güzel, böyle huzurlu bir barış varsa...

n

 

n

Ölümden önce niye yok...

n

 

n

BİR AİLENİN TEŞEKKÜR VE MİNNET DUYGULARI

n

 

n

ANNEMİZİN vefatı dolayısıyla çok sayıda mesaj aldık.

n

 

n

Hepsi çok samimi ve hepsi çok sıcaktı.

n

 

n

Hepsi bize çok iyi geldi.

n

 

n

***

n

 

n

Ölüm eşitler... Protokolleri ortadan kaldırır.

n

 

n

Hepinize çok teşekkür ediyoruz.

n

 

n

Sıcak duygularınızı, içimize su gibi gelen sözlerinizi...

n

 

n

Ve hepinizi... Tek tek...

n

 

n

Hiç unutmayacağız.

n

 

n

***

n

 

n

Aranızdan sadece birkaçınıza özel teşekkürümüz varsa, o da bu çaresiz anımızda yapılacak işlere, sizinkiler kadar sıcak duygularla el verdikleri içindir.

n

 

n

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı

n

 

n

Osman Zolan’a, Belediye Başkan Yardımcısı Ali Değirmenci’ye, Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammed Subaşıoğlu’na,

n

 

n

Denizli CHP İl Başkanı Teoman Sancar’a,

n

 

n

Özel Sağlık Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Erdemir’e,

n

 

n

Hemşirelik Hizmetleri yöneticisi Feride Kabadayılar’a,

n

 

n

Aile dostumuz Adil Demir’e,

n

 

n

Doğan Haber Ajansı Denizli Muhabiri Ramazan Çetin’e ve eşi Ayşe Çetin’e...

n

 

n

Çok teşekkür ederiz.

n

 

n

Yardımlarınızı hiç unutmayacağız...

n

 

n

GENÇ BİR FUTBOLCUNUN BİZE İSPAT ETTİKLERİ

n

 

n

MESUT Özil, tam ondan beklediğim cevabı veriyor.

n

 

n

n

 

n

Umreye gitmesi bazı Almanyalı fanatikleri kızdırmış.

n

 

n

Gazeteciler bunu soruyorlar.

n

 

n

Özil’in cevabı şu:

n

 

n

“Biliyorum, bütün Almanlar onlar gibi düşünmüyor. Çünkü Almanya büyük bir ülke.”

n

 

n

***

n

 

n

Arkasından ikinci soru geliyor:

n

 

n

“Avrupa şampiyonası geliyor. Maçlar sırasında oruç tutacak mısın?”

n

 

n

***

n

 

n

Yine beni şaşırtmıyor, yine beklediğim cevabı veriyor:

n

 

n

“Bu konuyu doktorumla konuştum. Oruç tutmamamın doğru olacağını söyledi.”

n

 

n

***

n

 

n

Mesut Özil Almanya’da doğup büyümüş bir çocuk.

n

 

n

Kendi tercihi ile Almanya milli takımında oynamayı tercih etti.

n

 

n

Kendi tercihi ile inancını yaşıyor.

n

 

n

***

n

 

n

Her gün bize o güzel hikâyeyi anlatıyor.

n

 

n

Çift kimliklerle, çift aidiyetlerle yaşamak mümkün...

n

 

n

Hatta çok güzel...

n

 

n

Yani düşmanlığa gerek yok...

n

 

n

***

n

 

n

Bir de şu hayat bilgisi dersi var...

n

 

n

En aptal, en önyargılı, en düşmanca, en nefret dolu sorulara bile sakin ve makul cevaplar vermek mümkün...