Top
Ece Sükan

Ece Sükan

esukan@hurriyet.com.tr

27/04/2014

Yeni stil ikonu Kate Middleton: Diana’nın gölgesinde mi, izinde mi?

Kate Middleton akıllı, hayatın içinden gelen, hedef odaklı çalışkan öğrenci kontenjanından yeni bir stil ikonu.

Her detayı çok hesaplı, çok planlı. Peki bu, kocasının annesi Diana gibi iz bırakması için yeterli mi?

Risk almak her zamankinden daha büyük bir risk günümüzde. Yeni olan bir fikrin veya tasarımın taşıdığı risk sosyal medyanın gücünün amansızlığı karşısında gereksiz bir risk olarak görülmeye başlandı.
Dünya satımlı dünya artık. Stil ikonlarımız da artık paket program. Herkes öğrendi artık, atla deve değil; eskiyle yeniyi, yüksek markayla hızlı tüketim markalarını karıştır, sokak stilini bloglardan takip et. Moda endüstrisinin son yıllarda yaratıcılık yerine ticari başarıyı en önemli kriter haline getirmesi stil ikonluğu mertebesinin içeriğini de değiştirdi.
Cambridge Dükü Prens William, düşesi Prenses Middleton, 8 aylık minik prens George ve Kate’in ayağından çıkarmadığı L.K Bennett marka ayakkabıları, Avustralya ve Yeni Zelanda kraliyet gezisini bu minvalde başarıyla tamamladılar. Middleton’ın stili her gün bloglarda, gazete köşelerinde mercek altına alındı, Diana ile fotoğrafları yan yana konuldu. Sonuç: Sıfır falso, sıfır skandal. Her güne ayrı bir renk kampanyası ve kraliyet ailesine yakışır etek boyları, Kraliçe Elizabeth’in elmas broşu, bol bol Prenses Diana stil detaylarıyla bezenmiş, iyi çalışılmış bir kraliyet seyahat bavulu hazırlanmıştı. 

Son kraliyet ziyaretinden notlar

Düşesin her daim kocasının stil ikonu annesiyle kıyaslanması gayet olağan. Prenses Diana, hem giyim stili hem de yeri geldiğinde kraliyet ailesi kurallarını tanımayan tavrı, insancıl ve yardımsever duruşuyla gelmiş geçmiş en unutulmaz stil ikonlarından. Kraliyet ailelerinin alışık olmadığı kısa kesimli saçı, dönemin moda öncüsü renk ve model seçimleriyle halen koleksiyonlara, çekimlere ilham olabiliyor. Ve en çok da yeni kraliçe adayına ve onu giydiren ekibe referans oluyor.
Kate Middleton akıllı, hayatın içinden gelen, hedef odaklı çalışkan öğrenci kontenjanından yeni bir stil ikonu. Stilindeki her detay çok hesaplı, çok planlı. Elbette ki dünyanın gözü her dakika üzerinde bir prensesin attığı her adım, giydiği her kıyafet ince ince çalışılacak. Catherine Walker kırmızı palto-elbisesiyse Diana’nın 1984’de bir kraliyet ziyareti sırası uçaktan inişinin temsili elbisesi niteliğindeydi.  Son turunda tercih edilen tasarımcıların başında gelinliğini de tasarlayan Alexander Mc Queen markasının tasarımcısı Sarah Burton geliyordu. Stella Mc Cartney, Roksanda Illincic , Rebecca Taylor, Tory Burch, Hobbs, Jenny Packham, Diane Von Furstenberg ve Zimmermann tasarımı elbiselerle İngiliz, Amerikan ve Avustralyalı tasarımcılardan oluşan bir koleksiyon seçilmiş Middleton için.

Bir proje olarak stil ikonluğu

Katie Nicholl’un ‘Kate: The Future Queen’ adlı kitabında bahsettiği gibi, Kate Middleton, prenses olabilme projesine daha üniversite yıllarında, okul ve bölüm değiştirerek, üzerine bir sene bekleyerek, Prens William ile aynı sınıfa düşme operasyonuyla başlıyor. Gerisi az çok magazin basınından biliniyor zaten: 8 yıllık uzun bir sevgililik dönemi ardından gelen bir ayrılık ve sonrasında evlilik... Böylesine bir projeyi yıllar yılı götürüp sonunda da başarıya ulaşan biri için, halkın yeni stil ikonu olma projesi elbet hafif kalıyor . 
Sonuçta tüm dünyanın gözü önünde bir prenses, her dakikası fotoğraflanıyor. Fiziği yerinde. Kıyafetler asla sırıtmıyor üzerinde. Gayet yakışıyor,  ‘komşu kızı’ havası var. Profesyonel stil danışmanları ellerinde Prenses Diana’nın en stil karelerinden bir derlemeyle geziyorlar zaten. Onunki,  aristokrat bir aileden gelmemesine rağmen prenses olabilme ihtimalinin bile herkes tarafından sevildiği, moda riski almadan, mütevazi kombinlerle meydana gelen mükemmel bir modern stil ikonluğu. Oysa ki hayatta bir sekilde iz bırakabilmek için stil konusunda da yeri geldiğinde tepki çekmeyi göze alabilmek yani risk alabilmek, özgür ve özgün düşünebilmek ve davranabilmek gerekiyor.
Fazlaca çalışılmış, hesaplanmış stiller, güvenli sularda yüzen kombinler ve risk almamak bireyselliğin bu kadar önemli olduğu bir çağda belki de risklerin en büyüğü olmakta!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp