Top
Ece Sükan

Ece Sükan

esukan@hurriyet.com.tr

04/05/2014

Trend doğudan yükselir

Önce ‘orada’ sonra her yerde…

Sokak stilleri New York, Londra ve Milano podyumlarına yön veriyor. Moda dergilerinin dünyada başka bir örneği yok. Yeme-içme, gece hayatı derseniz emsalsiz. Peki trendlere yön veren ve sürekli yenilenen Tokyo’da şu an en ‘moda’ ne?

 

Hani şu dünya moda endüstrisini kasıp kavuran trendlere, markalara, tasarımcılara, blog’lara, dergilere, fotoğrafçılara, kısacası tüm moda endüstrisine yön veren ‘sokak stili’ kavramı var ya, çıkışı tam da burası işte: Tokyo.
Daha style.com ve sokak stili fotoğraflarıyla ikonluğa ulaşan Tommy Ton fenomeni yokken, Japon sokak stili fotoğrafçıları Paris, New York, Milano, Londra moda haftalarına gelen editörlerin stillerini fotoğraflar ve bunlar da yüzlerce moda dergilerinde yayımlanırdı. Buradaki kitapçılarda bulabildiğiniz  sanat, moda, tasarım, vintage fotoğraf kitapları ve moda dergilerinin çokluğu ve sofistike seçkisi başka hiçbir şehirde yok.
Evet, Tokyo’da moda, tasarım, stil, fotoğraf ve dergilere olan ilgi en üst seviyede. Diğer moda şehirlerinde, mesela Londra’da bile günlük veya gece hayatında artık pek de görülmeyen ‘giyinme’ hali Tokyo’da tam gaz devam ediyor. Hatta her gün yeni bir hal alarak daha da popülerleşiyor. Önce alt kültürlerde başlayan stiller internet çağında kısa sürede popülerleşerek tüm dünyada trend haline geliyor.
Tüm moda dünyasının takip ettiği, ilham aldığı Harajuku stili, Shoichi Aoki’nin 1997’de çıkardığı meşhur ‘Fruits’  kitabı Tokyo sokak stilinden bihaber Amerika ve Avrupa’ya bir tanıtım niteliğindeydi. Trendler hızla değişse de alt kültürlerin yarattığı stillerin hem Japonya’daki hem de tüm dünyadaki moda akımlarına ve blog’lardaki sokak stili fotoğraflarına etkisi büyük.
Bunları yapmadan dönmeyin!
-En turistik ve meşhur Ginza, Ometosando, Shibuya gibi merkezlere alternatif Tokyo’nun yeni hip alışveriş ve cool takılma bölgesi Daikanyama. Burada streetwear ve ekoloji dostu markaların, bağımsız tasarımcıların mağazalarını bulabilirsiniz.
-Tsutaya kitapçısında saatler geçirebilirsiniz; özellikle vintage fotoğraf ve sanat kitapları koleksiyonları muazzam.
-Watari müzesinin kitapçısı ‘On Sundays’ de çok iyi.
-Ve Meguro, Aobadai’de nehir kenarındaki ‘Cow Books’ çok başarılı kitapçılardan biri...
-Shinagawa bölgesindeki Hara Çağdaş Sanat Müzesi’nde iyi sergiler oluyor, mutlaka görülmeli.
-Roppongi’de Issey Miyake’nin tasarımını yaptığı ‘21_21 Design Sight’ çok başarılı bir sergi alanı.
-Zen fotoğraf galerisi ve Rat Hole Galeri görülmeli
-Fransız elektronik müzik ve moda markası Kitsune’nin Aoyama’daki yeni butiği ve mini cafesi çok ‘hip.’
-Son dönemin en başarılı ‘lifestyle’ markalarından Kinfolk’un japon edisyonu dergisinin yanı sıra Nakameguro’daki barları da elbet çok cool.
-Tasarımcı Yoon’un markası ‘Ambush’un el yapımı tasarım mücevherlerini Shibuya’da görebilirsiniz.
-‘Golden Gai’deki her biri 6-7 kişilik mini barlar ve daracık sokaklarda mutlaka bir gece geçirin ve kendinizi bir film karesi içinde hissedin.
-Balık müzayedesini izleyip ‘daiwa zushi’de yemek yiyebilmek için Tsukiji balık pazarına sabah 5’te gitmek gerekiyor.
-Park Hyatt otelindeki ‘New York Grill’de Sophia Coppola’nın ‘Lost in Translation’ filminin bar sahnelerinin çekildiği yerde LIT kokteyli yani ‘Lost In Translation’ kokteyli içebilirsiniz.
-Takeshita Dori sokağı görülmeli ve Harajuku’daki vintage mağazalara uğranmalı
-‘Dante’de tepanyaki, Nishiazabu’daki ‘Sushi’de sushi, ‘Toriyoshi’de yakitori, ‘Shabuzen’de shabu-shabu mutlaka yiyin.
-Ocak, mayıs veya eylülde denk gelirseniz sumo güreşi turnuvaları da görülmeye değer.
- Ve tabii meşhur nisan ayı ‘cherry blossom’ ayı.. Japon bahar çiçekleriyle rüya gibi ağaçlar, yeşil alanlar...
-Fuji Rock (temmuz 25-27), Summersonic (ağustos 15-17) ve Labyrinth ( eylül 14-16) müzik festivalleri kaçmaz.
-Naoshima sanat adası, Kyoto, Yokohama, Fuji dağı yakında görülecek yerler.
-Honwura An, en iyi noodle; Commes Des Garcons’un ünlü tasarımcısı Rei Kawakubo her akşam orada...
-Ve mutlaka izlenecek film, alınacak dvd veya okunacak kitap 20. yüzyılın en önemi japon yazar, şair, yönetmen, oyuncusu kabul edilen Yukio Mishima’nın hayatı.. Harakiri yaparak 45 yaşında ölen 3 kez Nobel edebiyat ödülüne aday olan Mishima, Japonya’da büyük efsane.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp