Top
Doğan Hızlan

Doğan Hızlan

dhizlan@hurriyet.com.tr

29/05/2016

Bilime adanan bir ömür: Aziz Sancar

Ödüllerin yaldızını, parlaklığını hep takdir ederiz ama arkasındaki olağanüstü çalışmayı, gece gündüz demeden verilen emeği biraz göz ardı ederiz.
Geçen hafta Orhan Bursalı’nın yazdığı Aziz Sancar ve Nobel’in Öyküsü* kitabını okudum. Hemen belleğime eski bir söz düştü; “Kahr-ı kâinat çekmeyen fahr-i kâinat olmaz”.

n

 

n

Başarıların, doruktaki bilimsel zaferlerin öyküsünü bilmezsek, bu kişileri örnek alacaklara eksik bilgi vermiş oluruz, kolaycı bir anlayışa kurban ederiz.

n

 

n

Dünyaca ünlü bir bilim adamının, kendi ülkesine olan sevgisini, bağlılığını da genç kuşaklar kendi biyografilerine not etmelidirler.

n

 

n

Örneğin Aziz Sancar, 2007 yılında önemli, saygın ödüllerdin biri olan Vehbi Koç Vakfı Ödülü’nü de almıştı.

n

 

n

Bursalı, Sancar’ın yakın dostudur. Kitabı okuduğunuzda onunu başarılarını adım adım izlediğini öğreneceksiniz. Kitabın kapak yazısında yer alan haklı tanımlamayı yazmalıyım. Çünkü “bilim gazeteciliği” unvanını Orhan Bursalı fazlasıyla hak etmiş bir yazardır.

n

 

n

Sancar’ın kitaba yazdığı Önsöz’deki bir cümleyi genç kuşağın ezberlemelerini isterim: “Özellikle çocuklarımızın, şan ve şöhretin sadece olağanüstü çalışmanın bir yan etkisi olduğunu bilmelerini isterim.”

n

 

n

Haksız mı? Nobel alana kadar verilen emeği hesaplamaya hiçbir matematik yetmez kanaatindeyim.

n

 

n

Bursalı, bir ödülün öyküsünü belgesel bir anlayış ve tanıklıklarla anlattığı için kitabı severek/sevinerek okudum.

n

 

n

Sancar, Nobel’i aldığını öğrenir öğrenmez, yakın dostu Bursalı’yı arar. Yazar o anı şöyle aktarıyor: “Büyükada’da evin önünde bahçede uğraşırken öğle üzeri çalan telefonu açtığımda, hiç unutmayacağım o cümle kulaklarımda yankılandı: ‘Orhan, Nobel’i aldım...’”

n

 

n

Kitabın başlarında yer alan, 5 liranın üzerindeki hatalı DNA kodu grafiğine dair dikkati ise Sancar’ın dikkat ve disiplinli tavrını gösteriyor...

n

 

n

***

n

 

n

SANCAR’ın yaşamöyküsünden öğreneceğiniz çok şey var. Yaptığınıza inanıyorsanız, özgüveninizi yitirmeyeceksiniz, çalıştığınız bir işe, projeye gerekirse ömrünüzü adayacaksınız.

n

 

n

Umutsuzluğa kapılmayacaksınız, çünkü muhakkak engellemelere, çelmelere maruz kalacaksınız. Ama hak bellediğiniz yolda ilerlerseniz mutlaka takdir edilecek, ödüllendirileceksiniz.

n

 

n

Gazetelerde okuduğumuz, televizyonlarda seyrettiğimiz bir bilim adamının aslında ne kadar zor günlere, nasıl direndiğini, inancını kaybetmediğini, genç kuşak örnek almalı.

n

 

n

Sancar, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in sunduğu olanaklarla, çağdaş zihniyetle, dünya görüşüyle bu başarıların ancak gerçekleşebildiğini kanıtladı.

n

 

n

Kitapta Aziz Sancar’ın kişiliğini anlatan üç öyküyü mutlaka okuyun.

n

 

n

Bursalı’nın kitabını okuyanlar, sadece hayat hikâyesini değil bilimde yaptıklarını merakla, ilgiyle okuyacaklardır.

n

 

n

Kitaptaki “Bir inat adamı” başlıklı yazıda Bursalı, Sancar’ın kişilik tahlilini yapıyor:

n

 

n

- Bir inat adamıdır, karşısına çıkan zorluklarla boğuşmaktan yılmayan bir bilim insanıdır.

n

- Başarıya odaklanmıştır, sonuç elde etmek için gerekli olan tüm zamanı özveriyle harcar.

n

- Kendine büyük özgüveni vardır, bu özgüveni ezdirmez, hep ona yaslanır.

n

- Vefalıdır, dostluklarına bağlı bir insandır ama kötülükleri de hiç unutmaz, siler atar.

n

- Ve tabii eklemeliyim: Ülkesine duyduğu sevgi kendisine büyük bir güç kaynağı olmuştur.

n

 

n

***

n

 

n

YAŞAMINI, yaptıklarını okuyun. Başarının nasıl zor kazanıldığını bir kere daha fark edin ve Aziz Sancar’la hep gurur duyun. Ben öyle hissediyorum...

n

(*) Kırmızıkedi Yayınları.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp