“Ben sosyal medyanın bu artışta rolü olduğu kanısındayım.”
Sosyal medya mensubu olmasam da bu sözün doğru olduğunu kabul ettim.
İnsanoğlunun yaşamı taklit ve imrenme üzerine temellenir.
Bu hafta üç açılışta bulundum, kalabalığın ilgisi benim de dikkatimi çekti.
Herkesin bilerek gezdiği iddiasında değilim, ama göre göre, geze geze sanatın hayatlarındaki yerini yavaş yavaş idrak etmeye başlarlar.
Çarşamba günü 12-15 Eylül tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Rumeli Salonu’nda açık kalacak Contemporary İstanbul’a gittim. 13 yıldır sponsorluğunu Akbank üstleniyor.
Bu yılın fuarında, 22 ülkeden 73 sanat galerisi, 510 sanatçı ve 1400’ün üzerinde eser yer alıyor.
Fuarın artistik direktörlüğünü Fransız küratör ve sanat araştırmacısı Anissa Touati yaptı.
Fuarların işlevini özellikle belirtmeliyim, Türkiye’de yaşayanlar, koleksiyonerler, Türk resmini çeşitli galerilerin eşliğinde görüp değerlendirirler, alımlarını ona göre yaparlar.
Dünya ölçeğinde de bütüncül bir anlayışta dünya sanatı üzerine bir fikir edinirler.
14 yıldır düzenlenen bu fuarın açılışına gidip kısa bir gezinti yaptım. İlk izlenimlerim çok olumlu.
Yönetim kurulu başkanı Ali Güreli fuarın özelliğini şöyle özetledi:
“Bölgenin önde gelen sanat fuarı Contemporary Istanbul, 14. yaşında yine kendisini farklı kılacak, dünyadaki hızlı değişim içinde yer almasını sağlayacak ve tüm dünyaya yeni mesajlar verecek yeniliklerle hazırlıklarını tamamladı. 2019’un başında artistik direktörlük görevini devralan Anissa Touati yurtdışında yoğun olarak farklı niteliklerde galeri ve sanatçıya ulaşmakla kalmadı, yurtiçindeki galerilerle de birebir ilişki içinde olarak bu seneki fuarın temellerini hazırladı. Bu yıl fuarla beraber gerçekleşecek özel projelerin başında Recent Acquistions/Son Edinimler sergisi geliyor. Recent Acquistions’da 41 yerli ve 1 yabancı davetli koleksiyoncunun son iki yılda koleksiyonlarına kattıkları eserler, Hasan Bülent Kahraman’ın küratörlüğünde sergileniyor.”
*
2 yıl önce başlayan Galeri Destek Programı bu yıl da devam ediyor.
Fuarda çeşitli konuşmalar gerçekleştirilecek.
Küratörün seçtiği 9 sanatçının katılımı ile “Garden of Eden” adlı açık hava heykel parkı açıldı.
Konferans programında ‘Akdenizlilik Kavramı’ konuşulacak.
Küratör: Hasan Bülent Kahraman, “Türkiye’nin yakın dönem koleksiyonculuk tarihi aynı zamanda yakın dönem kültür tarihi niteliğinde. Son yirmi yılda Türkiye’de görsel sanatlar alanında meydana gelen koleksiyon birikimi daha önceki hiçbir dönemle mukayese edilemeyecek zenginlik ve derinliğe ulaşmış durumda” diyor.
Hüsamettin Koçan’ın kurduğu Baksı Müzesi’nin de fuarda bir standı var.
Şu anda Baksı Müzesi’nde Şakir Gökçebağ’ın Aşina sergisi var.
Sanatçının kitabının başında Koçan’ın bir önsözünü okuyabilirsiniz.
Şöyle diyor:
“Şakir Gökçebağ’ı çok uzun yıllardır tanırım. O günden bugüne, sıradan olana anlam yüklemenin peşindedir. Aşina olduğumuz çok sayıda nesneyi, şaşırtıcı biçimde estetik dil düzeyine çıkartır, hatta ‘kitsch’ diye tanımladığımız malzemeleri öylesine şaşırtıcı bir ilişki içine sokar ki, izleyici onun yapıtlarıyla önce bir aşinalık ilişkisi kurar, sonra etkileyici bir sanat yolculuğuna adım atar.
Şakir Gökçebağ’ın o sıradan malzemeye yüklediği anlam kendi işlevinden çıkar, izleyiciyi büyülü bir biçimde kuşatır ve etkiler.”
Nuri Bilge Ceylan Baksı’da Sergisi’nin de kataloğunu alınız.
1 Mayıs’ta açılan sergi 25 Ağustos’ta kapandı.
Büyük kentler dışında yapılan bütün sanat girişimlerinin önemi malumunuz, hepimiz desteklemeliyiz. Çünkü orada yaşayanlar, özellikle eğitim aşamasındaki gençler ilk estetik eğitimi buralardan alırlar, ayrıca etkinliklerle de büyük kentte olmamanın yoksunluğunu çekmezler.
*
HAFTA sonu için fuar iyi bir fırsat.
