İngiliz halkının yanı sıra tüm dünyada çok seviliyordu. Lady Di’nin fırtınalı yaşamı hep çok konuşuldu. Son dönemde, Crown dizisiyle de yeniden gündemde. Diana, bundan 26 yıl önce bugün sevgilisi Dodi El Fayed ile birlikte Sardunya Adası’ndaydı. Sevgilisinin Jonikal adlı yatında tatil yapıyordu.Paparazziler yatı çevreleyince bunalıp Paris’e geçtiler. Dodi’nin milyarder babası Muhammed El Fayed’in sahibi olduğu Ritz’te akşam yemeği yedikten sonra geçirdikleri trafik kazasında ikisi de hayatını kaybetti.‘İŞTE SON BAKIŞ’Kazadan bir gün sonraki Hürriyet’in manşeti çok konuşulmuştu. “İşte son bakış” başlığının atıldığı birinci sayfanın tamamı Diana’nın ölümüne ayrılmıştı. Diana ile Dodi, Ritz Otel’den çıkıp lüks otomobile binmişler, Hürriyet için çalışan Sipa muhabiri de o anda bir kare fotoğraf çekebilmişti. Bu fotoğraftan sadece birkaç dakika sonra Diana ile Dodi kazada yaşamlarını yitirdi.1 EYLÜL 1997O gün yedi paparazzi daha Diana ile Dodi’yi takip ediyordu. Ancak Fransız polisi kazadan sonra o yedi paparazzinin fotoğraflarına el koydu. Dolayısıyla Diana ile Dodi’nin son fotoğrafı dünya basınında sadece Hürriyet’te yayınlandı. Bu kazadan sonra paparazzilerin çalışma biçimleri çok eleştirildi. Kazaya onların neden olduğu bile ileri sürüldü.GRACE DE MONACODiana gibi bir başka prenses de hayatını bir trafik kazasında kaybetmişti.Hollywood’un Oscarlı yıldızı Grace Kelly, Monaco Prensi Rainer ile evlenip prenses unvanını aldı.Prenses Grace, 14 Eylül 1982’de küçük kızı Stephanie ile geçirdiği kazada önce komaya girdi, 36 saat sonra da yaşama veda etti. Grace’in cenaze töreni çok hüzünlüydü. Prens Rainer tabutun başında hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Hürriyet bu törene de çok geniş yer ayırmıştı. Manşetin en altındaki bir fotoğraf dikkat çekiciydi. Grace de Monaco’nun (Monaco’nun Grace’i) cenaze törenine İngiltere Kraliçesi Elizabeth’i temsilen Charles ile henüz bir yıl önce evlenen Prenses Diana katılmıştı.19 EYLÜL 1982Tesadüf ki, Diana’yı da 15 yıl sonra benzer bir son bekliyordu.RÖTARSIZ TREN HERKESİ ŞAŞIRTTIBir dönem Ankara-İzmir arasında çalışan Ege Ekspresi’nin rötarları çok meşhurdu. Bu tren hiçbir istasyona vaktinde gelemiyor, doğal olarak da İzmir’e hep rötarlı ulaşıyordu.Ancak 24 Ağustos 1986 günü bir farklılık yaşandı. O gün sabah 07.35’te Ankara’dan hareket eden Ege Ekspresi’ni tam vaktinde Basmane’de görenler çok şaşırdı. Trenin rötarsız gelmesi tarihinde görülmemişti.2 EYLÜL 1986Trenin nasıl bu kadar dakik geldiği sonradan anlaşıldı.O günkü seferin yolcuları arasında TCDD Genel Müdürü Ender Çetinkaya vardı. Hürriyet bu seferde yaşananları “Dikkat Trende Genel Müdür var” başlığıyla 2 Eylül 1986’da manşetine taşıdı.HERKES TEYAKKUZA GEÇTİHabere göre Çetinkaya’nın İzmir’e trenle gideceği duyulunca tüm çalışanları bir telaş aldı. İşletme Başmüdürlüğü, hattaki istasyonlar, bölge amirlikleri ve depo müdürlükleri telgrafla uyarıldı.Trenin “bir an bile gecikmemesi için” tüm önlemlerin alınması istendi.Böylece TCDD tam bir teyakkuza geçti. Ege Ekspresi’nin geçtiği istasyonlardaki bütün personel seferber oldu. Tren hiçbir istasyonda planlanandan bir saniye dahi fazla beklemedi.Hareket bölge amirleri, bölgelerine geldikçe trene binerek diğer bölge sınırına kadar sefere refakat ettiler.O gün tüm yollar Ege Ekspresi’nin önünde açıldı. Yani tüm trenler bekledi, Ege Ekspresi son sürat yoluna devam etti.Ve Ege Ekspresi tam planlandığı gibi 21.05’te Basmane İstasyonu’na ulaştı.Genel Müdür Çetinkaya da tüm personele teşekkür edip trenden indi.SONRA HER ŞEY NORMALE DÖNDÜGeleneksel rötarları kayda geçirmek için bir Hürriyet muhabiri bu özel seferden birkaç gün sonra bir TCDD yetkilisini aradı. “Ege Ekspresi ile bir yolcumuz gelecek. 21.50 uçağına yetişmesi gerekiyor. Tren zamanında gelirse yetiştireceğiz. Acaba rötar var mı?” diye sordu.Aldığı yanıt tam da beklendiği gibiydi: “Ben trenin zamanında geldiğini hatırlamıyorum. Siz güvenmeyin, planınızı ona göre yapın.”TCDD görevlisi haklıydı. Genel Müdür Çetinkaya’nın katıldığı seferden sonra her şey normale dönmüştü.Tren İzmir’e yine 1 saat 10 dakikalık rötarla ulaştı.