Top
24/12/2016

Güzel takımsın sen!

Kanaryasın sen!

 

Önce, basketbolu az takip edenler için yazayım;

 

Fenerbahçe Moskova’da, CSKA’yı yendi…

 

CSKA, geçen yılın şampiyonu;

 

Bu yıl tüm takımlar yenilirken, CSKA, doludizgin, tek yenilgi ile gidiyor…

 

Euro ligin açık ara favorisi…

 

Fenerbahçe ise geçen yıldan kötü…

 

5. yenilgisini, evinde alarak Rusya’ya gitti…

 

O Fener, bu CSKA’yı, Moskova’da yendi…

 

***

 

Şimdi, biraz daha bu işi takip edenler için yazalım;

 

CSKA, geçen yıl kaldığı yerden daha bir ivme kazanarak devam ediyor

 

Fenerbahçe ise kötü…

 

Gerçekten, geçen iki yıl ile ilgisi yok…

 

Hücum, akmıyor…

 

Şutlar, girmiyor…

 

Bogdanovic, sakat…

 

Rotasyon çok dar…

 

Oyuncular, yorgun…

 

Datome ve Vesely formsuz…

 

Sloukas ve Dixon; bir, çok iyi; bir, çok kötü…

 

Özet olarak takım; kör topal ama kötü gidiyor…

 

Bu yıl Türkiye basketbol ligi dâhil;

 

Bir kez bile rahat maç oynayamadı…

 

Tıkanık, aksak, yorgun ve isabetsiz…

 

***

 

Şimdi dikkat;

Takım kötü ama bencil değil!

 

“Topu eline gelenin attığı” için değil, “topu eline alanın potaya hamle yapmadığı” için kaybediyor…

 

Oysaki bunlar, atmayı bilen oyuncular…

 

Kaybediyor, ama hiçbir zaman kötü mücadele etmiyor…

 

Kaybediyor, ama hiçbir zaman kendi istatistiğine oynamıyor…

 

Kaybediyor, ama erken ve yanlış top kullanmıyor…

 

Şutu, sokamıyor, oyunu oynayamıyor ama maçı hiç terk etmiyor…

 

Bunu adı, karakterdir…

 

Bunun adı, “takım” olabilmektir…

 

İnanın kolay gibi gözüküyor ama çok zordur…

 

 

***

 

Neden zordur? Anlatayım;

 

Bu seviyede oynayan oyuncular, genellikle bir yıllık mukavele yaparlar…

 

“Takım” önemlidir ama oyuncular için esas önemli olan, önümüzdeki sene yapacakları kontrattır…

 

Oyuncunun kendisi fark etmese bile menajeri hemen uyarır;

 

“Bak, beş sayı ortalama ile oynarsan, ben seni, seneye kimseye satamam” der

 

------Haklıdır!

 

Bu gerçek,  bu ligin bir gerçeğidir…

 

Dikkat edin; Birçok yıldızlar topluluğu takım, bir maç süper, bir maç rezil oynuyor…

 

Hepsinin nedeni, iyi bir sözleşme için kendini gösterme isteğidir…

 

Bu gerçekler altında “takım” yapabilmek çok zordur…

 

 

***

 

Fenerbahçe; çok kötü oynasa bile, takım…

 

Hem de, güzel huylu insanların, karakterli bir takımı…

 

Datome, dün akşam 4 sayı attı ama 30 dakika oynadı.

 

Sezon başından beri kötüydü…

 

Bu akşam da iyi değildi ama hep iyi niyetliydi…

 

Çok ama çok önemlidir!

 

O attıkları girdiği zaman, çok farklı olacaktır!

 

Melih Mahmutoğlu’nu nasıl biliriniz?

 

“Üçlük atar” değil mi?

 

Hiç oynamıyordu; dün akşam 15 dakika oyandı…

 

İyi soktuğu için mi?

 

-----Hayır…

 

Ayakları yavaş olmasına rağmen iyi niyeti ve aklı ile Teodosic’i iyi savunduğu için oynadı…

 

Önemlidir!

 

Attığını soktuğu zamanlar gelecektir!

 

Bir de başlarında;

 

En aklıselim taraftarın bile; “Olmuyor, atalım, yerine yenisini alalım” dediği durumlarda bile onlara güvenen bir koçları var…

 

 

***

 

Anlatmak istediğim;

 

Fenerbahçe, bireysel duyguları sıfırlamış, tam bir takım…

Sezon başından bu yana iyi oynamıyor ama bir takım…

 

Bu yıl son sekize kalamasa bile iyi bir takım…

 

Ben, takım sporlarını;

 

Sonunda, “takımların kazandığına” inanırım…

 

Çok kötü oynadıkları bir ilk çeyrekte;

 

Hakemlerin sürekli faul -15- çaldıkları,

 

Maçın yorumcusu dostlarımızın, umudunu kesip;

 

“Fenerbahçe hiçbir şey oynamıyor” dedikleri dakikalarda bile;

 

Savunmada, bir saniye bile kaytarmadılar…

 

23 sayı yediler ama kolay sayı yemediler…

 

Kimse, “ben istatistiğime bir tane yazdırayım” demedi…

 

Son saniye atmak zorunda kaldılar ama hiç erken atmaya teşebbüs eden olmadı…

 

 

***

 

Maçın içinde kaldılar ise “takım” olduklarından…

 

Doğru olduğuna inandıkları şeyleri, beceremeseler bile ısrar ile yapmalarından…

 

İkinci çeyrekte maç kafa kafaya geldi ise çok sayı atıldığından değil kolay sayı yemedikleri içindir…

 

Bu takım, kazanır, kaybeder; ancak takımdır!

 

Tahminim şudur ki;

 

Bu işi sonunu; “Takımlar”, bitirir…

 

Daçka, Efes, Macabi, Milan, gibi, büyük bütçeli, ancak “ego” ağırlıklı takımlar, bir gün iyi, bir gün kötü olurlar…

 

İşin sonunu bu halleri ile getiremezler…

 

Fenerbahçe, CSKA, Real, Olimpiakos, Panatinaikos gibi takımlar işin sonunda vidaları sıkarlar ve takım oldukları için sonuca giderler…

 

***

 

Arkadaşlar;

 

Ben, bu takım ile sonuna kadar giderim!

 

Bu takım, kazanır veya kaybeder;

 

Ancak birlikte yürümeye değer!

 

Dün gece, büyük boylu, kolları uzun adamın yufka ama çok değerli yüreği,

 

Küçük adamın, büyük yüreği maçı getirdi…

 

Yarın, buraya başka yürekler katılacak…

 

Size net söylüyorum…

 

Bu takım;

 

Çok iyi ve çok güzel bir takımdır.

 

Karakterli, örnek ve özel bir takımdır

 

 

 

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp